Sanal gerçeklik teknolojisi ve göz sağlığı hizmetlerini bir araya getiren girişim: Oculera

Şimdiye kadar 70 bin dolar yatırım alan Oculera, göz hastalıklarıyla ilgili testleri dijitalleştirmek, mobilleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla kuruldu.
Sanal gerçeklik teknolojisi ve göz sağlığı hizmetlerini bir araya getiren girişim: Oculera

Dört ODTÜ’lü mühendis Mert Keleş, Emre Bülbül, Hande Güleç ve Kağan Özaslan okulun ikinci yılından itibaren girişimci olma hayalini kurdu. Çeşitli alanlarda fikir yürüten girişimciler giyimden gıdaya, kullanıcı deneyiminden tarıma, farklı sektörlerde bir çok fikir üzerinde uğraştı.

Ama onlar için dönüm noktası 2021 yılı idi. Girişimciler, geçen sene sanal gerçeklik teknolojisi ve göz sağlığı hizmetlerini bir araya getirdikleri Oculera ile ön plana çıktı. Mert Keleş, "Oculera bizim için tetiği çekip, girişimcilik serüvenimizi profesyonel bir kariyer olarak sürdüreceğimiz girişim oldu" diye konuşuyor.

70 bin dolar tohum yatırım aldı

Şimdiye kadar 70 bin dolar yatırım alan Oculera, göz hastalıklarıyla ilgili testleri dijitalleştirmek, mobilleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla kuruldu. Şirketin ilk ürünü olan Oculera VFA, eski, hantal ve 20-40 bin euro bandında yurt dışından ithal edilen görme alanı cihazlarını, Sanal Gerçeklik gözlükleri kullanarak yeni bir yaklaşımla tasarlanmış hali. Hastanelerde kullanılmaya başlanan cihaz hem yerli hem yabancı pazarda ilgi görüyor. Şu anda Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Almanya ve İtalya’da geliştirdiğimiz görme alanı cihazı kullanılıyor. Toplamda 20’den fazla cihaz aktive edildi.

Kişinin görme alanı yavaş yavaş daraltan glokom yani göz tansiyonu hastalığına geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar oluşturuyor. Dünyada 80 milyon kişi bu hastalık ile karşı karşıya... Mert Keleş, "Bu durum taşınabilir, yüksek hassasiyetli fakat son kullanıcı için düşük maliyetli göz sağlığı takip çözümlerinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir" diyerek cihazlarının neden önemli olduğunu anlatıyor.

Sadece 500 gram ağırlığa sahip bu cihaz, daha önce görme alanına erişimi olmayan yatalak hastalara, evlerinden çıkmaması gereken kronik hastalıklara sahip insanlara bu teknolojiyi götürebilme potansiyeli veriyor. Bununla birlikte kompaktlığı ve kullanım kolaylığı sayesinde yaygınlığını ciddi şekilde arttırma şansı tanıyor. Keleş, ürün geliştirme sürecinin nasıl geliştiğini şöyle anlatıyor:

Ürünümüzü prototiplemek için 6 ay ve son haline getirmek için de 1 seneden uzun bir süre emek harcadık. Kullandığımız yaklaşımın farklı olmasından ve kullandığımız cihazların da tüketici elektroniği sınıfında olmasından dolayı yaşadığımız zorluklar oldu ve kullanabileceğimiz hazır bir altyapı bulunmuyordu. Piyasada bulunan sanal gerçeklik gözlükleri çoğunlukla sosyalleşme ve oyun oynama amaçlı kullanılan cihazlar. Bir tıbbi yazılım üretmeye çalışan bizler için de hem geliştirmek hem de klinik bazı onayları almak zorlu bir mücadele oldu. İleride, geliştirdiğimiz teknolojileri, bu alandaki yeni girişimlerin de önünü açmak adına bir altyapı olarak sunmak istiyoruz.

Prototipleme aşamamızdan sonra ortaya çıkan çözüm, sunduğumuz alanında uzman doktorların hepsini çok etkiledi. Doktor kurucu ortaklarımızdan biri olan İnkılap Taşbaşı da bizim ilk melek yatırımcımız olarak bize 70 bin dolarlık bir yatırım yaptı. Şu anda da yeni bir yatırım turundayız. Ürünü tamamlayıp, regülatif adımlardan geçip piyasada ilk satışlarımızı gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte bir post-seed yatırımı alarak hem ekibimizi hem de operasyonumuzu güçlendirmek istiyoruz.

Birden fazla gelir modeli bulunuyor ve bu gelir modelleri kullanıcıların ihtiyacına göre belirliyor. Yüksek hacimle test yapan büyük hastene benzeri merkezler için peşin satışları bulunuyor. Orta hacimde test yapan klinikler, psikoteknik ve restorative tedavi merkezleri için yine peşin satış ve aylık kiralama modelleri sunuyor. Düşük hacimli test yapan hastaneler için ve yazılımı denemek isteyen doktorlar içinse test başına ücretlendirmeli bir modeli var. .Bu modellde kurulum masrafı dahi ödemiyorlar. Ayrıca, evde takip yapması gereken, çoğunlukla restorative tedavi gören, hastalar için de hastaya özel geliştirilmiş satış çözümler var.

Şirketin ABD pazarında hizmet veren 4 rakibi bulunuyor. Oculera'nın FDA onayı Nisan 2022’de alınacağını belirten Keleş, "Rakiplerimizin kendi pazarlarında elde ettiği başarıya bakınca başlangıçta kurduğumuz hayalin global olarak ne kadar geçerli olduğunu görüyoruz. 1 yılda ABD pazarında 600’den üzerinde satış gerçekleştirdiğini söyleyen rakibimiz de var, ürününü piyasaya çıkardığı anda 30 milyon dolar yatırım alanı da. Şu anda teknoloji seviyesi ve ürün olgunluğu olarak dünyanın en önde ilk üç firması arasında yer alıyoruz. Avrupa monopolimizin yanına FDA onayımızı da eklediğimizde bu alanda dünyanın en geniş pazar operasyonuna sahip firması olacağız" diyerek sektördeki iddiasını ortaya koyuyor.

Şirketin yakın gelecekte amacı yurt dışına mümkün olduğunca çok cihaz ihraç etmek. Keleş, "Ürünümüzün piyasada bulunan sanal gerçeklik gözlükleriyle çalışıyor olması büyük bir artı. Biz bu artıyı avantaja dönüştürüp yaygınlığını arttırmak istiyoruz. Metaverse platform ve uygulamarında sanal klinikler oluşturmak hedefindeyiz. Doktor ve hastayı evlerinin rahatından sanal alemde buluşturmanın yeni normal olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, göz sağlığı ve sağlığın diğer alanlarında planlarımızda yeni projeler de var. Bu projeleri de bir an önce prototipleyip markete sunmak istiyoruz" diye konuşuyor.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.