Yazılım dünyasından 3 yaratıcı kadının başarı dolu hikayesinde öne çıkan detaylar

Webrazzi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü yazılım dünyasının önde gelen 3 kadının hikayesini anlatarak kutluyor. 
Yazılım dünyasından 3 yaratıcı kadının başarı dolu hikayesinde öne çıkan detaylar

Webrazzi bir buçuk yıldır teknoloji dünyasının başarılı ve adından söz ettiren kadın teknoloji girişimcilerine söz veriyor, onların hikayelerini anlatıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla 'Kadınlar Anlatıyor' bölümünün odağına bu kez üç kadın girişimciyi alıyoruz.

Aylık kullanıcı sayısı 1 milyon olan Kelimelik'in yaratıcısı Neslihan Aydınoğlu, sadece kadın girişimcilerin desteklendiği 'Apple Entrepreneur Camp'in bu seneki katılımcılarından Mihriban Minaz ve Armut.com'un kurucu ortağı Başak Taşpınar Değim var.

"Kadın sayısı artıkça ön yargılar yıkılacak"

Günümüzde teknoloji sektöründe çalışan kadın oranının yeterli olmadığı biliniyor. Dünya genelinde her geçen gün çalışan kadın sayısı artıyor. Fakat bu oran hala yüzde10’un altında seyrediyor. Aşağıda başarı hikayesi anlatılan üç girişimci de teknoloji ve yazılım dünyasında kadınların azınlıkta olduğu görüşünde birleşiyor. Aynı zamanda bu sorunun kaynağının çok boyutlu olduğu kanısındalar. Onlara göre bu sorunun çözümü sektörde etkin kadın sayısının artmasından geçiyor. Bu sayı arttıkça yaşanan eşitsizliklerin önüne geçilecek ve önyargılar yıkılacak.

Bir taraftan rol modeller yaratabilmenin ve deneyimlerini yeni kuşaklarla paylaşmalarını sağlamanın da önemli olacağını düşünüyorlar. Üç girişimcinin ortak özelliği ise kişisel başarı hikayelerinin temelinde iOS platformları yatıyor. Bu platformların işlerini kitlelere ulaştırmada önemli bir etken olduğunu belirtiyorlar.

Kelimelik oyununun geliştirici ortağı Neslihan Aydınoğlu bu kadınlardan biri. Kelimelik, aslında Türkçe kelime oyunu... Oyun, 2013 yılında App Store'da yayınlandı. O günden bugüne oyunda 20 milyona yakın hesap açıldı. Şu an Kelimelik'in aylık aktif kullanıcı sayısı ise 1 milyon. Yani oyun, aradan geçen dokuz seneye rağmen popülerliğini koruyor. Kelimelik'e her geçen gün yeni özellikler eklenmeye devam ediyor.

Aydınoğlu, mezun olduğu yıllarda henüz Türkiye’de oyun sektöründen bahsetmek pek mümkün olmadığını belirtiyor. Girişimci, bu sebepten oyun sektörüne oldukça yakınlık gösteren simülasyon alanında işe başladı. Çeşitli savunma sanayi firmalarının simülasyon projelerinde 10 yıl çalıştı.

App Store dönüm noktası oldu

Girişimci eski günlerdeki heyecanını şöyle anlatıyor: "Yaptığım iş zevkliydi ancak oyun geliştirmeye duyduğum heyecan hiç azalmadı ve işten arta kalan zamanlarımda oyun geliştirmeye hobi olarak devam ettim. Bu süreçte oyun sektörü de gelişmeye devam etti ancak asıl bizim gibi bireysel geliştiriciler için dönüm noktası olan kısım App Store’un ortaya çıkışı ile gerçekleşti" diyerek anlatıyor.

Bireysel olarak geliştirdiği projeleri herhangi bir pazarlama faaliyeti olmaksızın yayınlayabileceği bir ortamın olmasının onu çok heyecanlandırdığını anlatıyor. Bu platformda geliştirdiği oyunlar ile görünür hale gelebildiğini görmek; ona kendi işini kurma fikrinin hiç uzak olmadığını göstermiş.

Neslihan Aydınoğlu, gelişmeye hep açık olmanın ve günü kurtaran geçici çözümler yerine üzerinde çalışılan konuyu derinlemesine öğrenmenin bir yazılımcı için kendine yapabileceği en önemli yatırımı olduğunu belirtiyor. Öğrenmenin ve tecrübe etmenin sınırı olduğunu düşünmüyor ve ekliyor: "Yaptığınız işi ne kadar iyi bilirseniz ve öğrendiklerinizle ne kadar yetinmezseniz o kadar güçlü olursunuz."

Aydınoğlu, teknoloji dünyasının erkek egemen bir yapısı olduğunu düşünen girişimciler arasında yer alıyor. Son yıllarda ne kadar bu konularda gelişme olsa da kadınlara duyulan temelsiz önyargıları halen kırılabildiğine inanmıyor. Bu anlamda sektörde çalışan kadınlara önemli görevler düştüğünü belirtiyor.

Ona göre kadınları aşağı çeken tüm yorumlara aldırmadan işlerini en iyi şekilde yapmaları gerektiğini kaydediyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Bunun yanında diğer kadınlara ve özellikle bu sektöre girecek olan gençlere bir rol model olmaları çok önemli. Sektördeki güçlü kadın sayısı arttıkça yaşanan eşitsizliklerin önüne geçmek ve önyargıları yıkmak çok daha mümkün olacaktır. Öğrenmenin hiç bitmediği, sürekli değişim ve gelişim halinde olan bir sektören bahsediyoruz. İlk oyunlarımızı geliştirdiğimiz zamanlarda kullandığımız teknolojilerin şu anda isimleri bile kalmadı. Bu sektörde çalışacak kişilerin öncelikle yenilikleri takip edip ayak uydurabilecek bir bakış açısında olmaları şart. Bunun yanında yabancı kaynakları takip edebilecek seviyede dil bilmeleri çok önemli. Bu konuda kendilerine yapacakları her türlü yatırımın karşılığını alacaklardır."

Şirketi UseBeams, üç önemli yatırımcıdan yatırım aldı

Diğer girişimci İTÜ Bilgisayar Mühendisliği 2009 mezunu olan Mihriban Minaz... Çoğunluğu iOS olmak üzere birçok mobil uygulama yaptı. Minaz o dönemi şöyle anlatıyor: "İş hayatına veritabanı uygulamaları geliştirerek başladım. 2011 yılında iPhone ve mobil uygulamalar hayatına girince, mobil uygulama yaptım. Commencis'te milyonlarca kişinin kullandığı e-cüzdan, banka, e-ticaret ve havayolu şirketi uygulamalarında yer alma şansı oldum. 2014'te Türkiye'de bir start-up maceram oldu, sonrasında da Berlin’e taşınıp, orada bir restoran rezervasyon şirketinde (Quandoo) çalışmaya başladım. Daha sonra bir mobility şirketinde, yazılım ve ürün geliştirmenin yanısıra mobil uygulama takımının yöneticisi olarak işe alım, takım kültürü ve ürün süreçleri hususlarında da sorumluluklar aldım."

Minaz, ortağı Jana Schellong ile Temmuz 2021'de UseBeams'i kurdu. Şirket, gün içerisinde en çok kullanılan uygulamalarla entegre olup, onların kullanıcılara özgü çalışmasını sağlayan meta bir ürün olarak tanımlanıyor. İşi nasıl geliştirdiklerini ise şöyle anlatıyor:

"Çalışırken gün boyu birçok farklı uygulama kullanıyoruz, onlarca yeni sekme açıp internetin derinliklerinde kayboluyoruz. Bir taraftan da sürekli gelen bir bilgi akışı ile bölünüyoruz: mailler, mesajlar ve sürekli telefonumuza, bilgisayarımıza gelen bildirimler. Bazen iş arkadaşımızın slackten attığı bir mesajla bölünüyoruz, bazen de yaşadığımız FOMO (gelişmeleri kaçırma korkusu) sebebiyle sürekli mail kutumuzu, bildirimlerimizi kontrol ediyoruz. Dikkatimiz ve odağımız sürekli dağılıyor. Ortağım Jana ürün yöneticisi, ben de yazılım mühendisiyim, bu sorun ikimizin de yakinen tecrübe ettiği ve farklı sayısız çözümler denediği bir sorun. UseBeams kullanıcının takvim, mail gibi farklı iş uygulamalarıyla entegre olarak, kullanıcı için o anda önemli olan şeye odaklanmasını sağlıyor. İş günü içerisinde bu en önemli şey sürekli değişebilir: Bu bir toplantı da olabilir, kodladığım yeni bir özellik veya mailleri okuyup cevaplamak da olabilir."

Şirketi üç önemli melek yatırımcıdan yatırım aldı. Akılı para dedikleri, ürüne ve vizyona deneyimiyle, network’üyle katkısı olacak beraber yürüyebilecekleri yatırımcıları seçtiklerini belirtiyor. Yatırımcılar arasında Github’ın kurucularından Scott Chacon’un kurmuş olduğu SCNE Ventures, diğeri Techstars’ın önemli isimlerinden Jag Singh ve Jens Lapinski’nin kurmuş olduğu Angel Invest ve Auxxo Female Catalyst Fund bulunuyor.

Apple'ın 2018 yılında başlattığı kadın girişimcileri desteklemek için bir uygulama geliştirme programına katıldı. Minaz kamp sürecini şöyle anlatıyor: "Kamp 1 haftalık yoğun bir programla başladı. Apple’da tasarım, pazarlama, ürün geliştirme gibi farklı departmanlarda çalışan kişilerin tecrübelerini paylaştıkları sunumların yanısıra, birebir toplantılarla kendi uygulamamıza yönelik geri bildirim ve destek alma imkanımız oldu. Örneğin uygulamamızın UI/UX akışları ve anahtar featureları üzerine Apple’da çalışan tasarımcı ve mühendislerle bir toplantı yaptık, App Store takımı uygulamamızın doğru kullanıcı gruplarıyla buluşması için fikirlerini paylaştı. Apple DTS (yazılım teknik destek) takımına doğrudan sorularımızı sorabileceğimiz iki oturum düzenledi, yıllardır kullandığım iOS frameworklerin geliştirilmesinde yer almış mühendislerle tanışmak da çok özel bir deneyimdi."

Teknoloji ve yazılım dünyasında kadınların azınlıkta olması çok çetrefilli bir konu, sorunun kaynağı çok boyutlu, o yüzden dört bir koldan çözümlemek gerektiğine inanıyor. Bunu kendi deneyimi üzerinden örneklerle açıklıyor:

Örneğin Berlin’e taşınmadan önce, Türkiye'deki kadın-erkek eşitsizliğinden kaynaklandığını düşünüyordum. Berlin’e gelip de işyerinde tek kadın developer olunca sorunun başka boyutlarını da fark ettim. Herkesin hayal ettiği mesleği seçebileceği bir Avrupa ülkesinde kadınlar neden yazılımcı olmuyor? Herkes her hayalini gerçekleştirmez, ama herkes sadece hayal edebildiği şeyi elde edebilir. Bazılarımız için özellikle etrafımızda örneğini görmediğimiz bir şeyi hayal etmek neredeyse imkansız ve bazı mesleklerin belirli cinsiyet, ırk, etnik kökenlerde yoğunlaşmasının sebeplerinden biri de bu.

Kadın yazılımcılar dezavantajlı durumdan nasıl çıkarlar diye düşündüğümde, kadınların karar aşamalarında yer almasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben bulunduğum ortamlarda ve çalıştığım iş yerlerinde bir şeylerden rahatsız olan ve onları değiştirmek için çabalayan biri oldum. Bir sebebi de bulunduğum ortamdaki kurallar bana benzemeyen birileri tarafından konulmuş oluyor ve aklıma yatmıyor. Bireysel olarak değişim karar vericilerin tekelinde gibi görünse de topluluklar oluşturmak oldukça etkili bir yöntem. Örneğin bir önceki işyerimde teknoloji mesleğindeki kadınlar olarak şirket içi bir topluluk kurduk, işe alım sürecinden, takım içerisindeki iletişim ve çalışma süreçlerine kadar bir çok iyileştirme yaptık.

Ona göre yazılım öğrenmenin sonu yok. Bu yüzden bu alana yeni girecekler için bu biraz korkutucu gelebileceğini belirtiyor ve sözlerine şöyle son veriyor: "Öğrenmenin kendisi zorlu bir süreç, dolayısıyla kendi motivasyonlarınızı bulmak önemli, bu sürece gamification katmanız lazım: ufak problemler ve projelerle başlayıp, bunları çözmek basit geldiğinde konfor alanınızdan çıkıp, bir sonraki zorluk veya karmaşıklık seviyesini denemek.  Ayrıca yazılım ve teknoloji içerisinde sizi en çok heyecanlandıran kısımları keşfetmek de önemli."

Algoritmalara, uygulamalara yatırım yaptı

Armut'un kurucu ortağı Başak Taşpınar Değim, Türkiye'nin önde gelen başarılı girişimcilerinden biri. 2011 yılından bu yana şirket adım adım büyüyor. Değim'in Armut’u kurarken amacı insanların hayatını kolaylaştırmak ve aradıkları hizmete hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşmalarını sağlamaktı.

Bu düşünceyle, ilk günden itibaren geliştirdiği ürüne odaklandı. Müşterilerin ihtiyaçlarını ve geri bildirimlerini dinleyip, teknolojiye yatırım yaptı. İlk iki yıl boyunca hiçbir yatırım almadan, teknolojik altyapısı sağlam, veriye dayalı ürün geliştirmeye ve hizmet kalitesi problemini çözmeye odaklandı. İlerleyen süreçte de hep hizmet alma deneyimini nasıl teknolojiyi kullanarak daha iyi bir hale getiririz sorusuyla ilerledi. Algoritmalara, uygulamalara yatırım yaptı. Armut, bu bakış açısıyla 8 ülkede 700 binden fazla hizmet verene ulaşan her yıl milyonlarca kişinin hizmet ihtiyaçlarına cevap bulduğu bir adres haline geldi.

Armut’ta kadın çalışan oranı yüzde 50, kadın üst düzey yönetici oranı yüzde 63... Yazılım ekibinde ise bu oran yüzde 20... Değim, "Şirketin ilk kurulduğu günden beri işe alım süreçlerimizi yetkinlik ve performans odaklı kurguladık. Bu şekilde eşit bir yaklaşımın sonucu olarak da gördük ki, kadın çalışan oranımız her zaman sektör ortalamasının üzerinde oldu" diye konuşuyor. 

Başak Taşpınar Değim, mobil uygulamaları kolaylık, hız ve iyi bir kullanıcı deneyimi gözetilerek tasarladığını ve hizmet alanlar ve hizmet verenler için ayrı ayrı mobil uygulamalar olduğunu belirtiyor. Özellikle IOS tarafında hızlı ve kullanıcı deneyimini ön plana çıkaran bir mobil uygulama ara yüzün işi büyütmesinde onlara çok fayda sağladığını ifade ediyor. Değim, "Hizmet alanların birkaç tıkla, bekleyen tüm işlerini dakikalar içinde halledebilmesi veya hizmet verenlerin saniyeler içinde yeni gelen iş fırsatlarına cevap verebilmesini bu şekilde sağlıyoruz. İşimizin ve kullanıcı trendlerinin yıllar içerisinde çok hızlı bir şekilde IOS uygulamalarına evrildiğini gördük. Bu nedenle de odağımız ve yatırımlarımız bu alanlarda günden güne artıyor" diye konuşuyor.

Armut, şirket olarak iş hayatında kadın ve erkek cinsiyetleriyle değil yetkinlikleriyle ön plana çıkması gerektiğine inanıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Cinsiyet ayrımı yapılmadan herkese eşit fırsatlar ve imkanlar tanınmalı. Örneğin; Armut’ta işe alım ve terfi süreçlerinde adaylara ve çalışanlara tamamen eşit şans tanınıyor. Cinsiyet işe alım ve performans süreçlerinde gözettiğimiz bir kriter değil. Ücret ve kariyer fırsatlarında da ekibimiz cinsiyetine değil yetkinliğine göre eşit koşullarda fırsatlara sahip. Benimsediğimiz bu stratejinin sonuçlarına baktığımızda hem kadın çalışan hem kadın yönetici sayılarımızın, Türkiye ve dünya ortalamalarının çok üzerinde olduğunu görüyoruz."

Değim, bir teknoloji girişimini başlatmanın, büyütmenin ve belli bir noktaya getirmenin gerçekten cesaret ve çok çalışma gerektiren bir konu olduğuna inanıyor. Bunun için öncelikli olarak iyi bir ekip ve müşteri odaklı bir bakış açısı gerektiğine belirtiyor. Bunun yanı sıra veri odaklı bir bakış açısıyla sürekli ürünü ileriye taşımayı hedeflemenin önemli olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Bu özelliklerin kadınlara ya da erkeklere özel olduğunu düşünmüyorum, bu nedenle kafalardaki ön yargılardan kurtulup hedeflerine odaklı olarak çalışmalarını tavsiye ederim."

Kadınlar Anlatıyor serisinin diğer röportajlarını buradan okuyabilirsiniz.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.