Nisan ayında Mercedes-Benz'in elektrikli otomobili olan EQC modeli ile ilgili detayları geçtiğimiz yıllarda sizlere aktarmıştık. Markanın yeni elektrikli otomobili olan Mercedes-Benz EQS 2022 modeli ile ilgili detaylarının tanıtılacağını yazmıştık. Mercedes Benz, 2030 yılına kadar elektrik dönüşümünü tamamlama hedefiyle elektrikli araçlarını tanıtmaya ve piyasaya çıkarmaya devam ediyor.
Otomobil markası dün dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES'te yeni elektrikli araba modeli Mercedes-Benz Vision EQXX'i tanıttı. Bu araç şimdiye kadar Mercedes Benz tarafından üretilen en verimli araç olarak tanımlanıyor. Mercedes elektrikli otomobil stratejisi ve verimli pil teknolojileri için önemli bir adım olarak görülüyor.
Mercedes-Benz, verimliliği yeni bir değer olarak ele alıyor. Daha az enerji ile daha fazla menzil anlamına gelirken, doğa üzerinde daha az etki ile daha fazla lüks ve rahatlık ve daha az atıkla daha fazla elektrikli ulaşım anlamına geliyor. Mercedes-Benz, elektrikli ve dijital çağda üst düzey verimliliğin nasıl göründüğü ve ne hissettirdiği konusunda net bir fikir veriyor. Mercedes-Benz, gelişmiş dijital teknolojiler, gelişmiş tasarım ve sezgisel kullanım ile sürdürülebilir uzun mesafeli elektrikli ulaşıma ışık tutuyor. Sadece 18 ayda boş bir kağıttan tamamlanmış araca dönüşen proje; Stuttgart dışında, Formula 1 ve dünyanın dört bir yanındaki start-up’lar, ortaklar ve kurumlardan işbirliği ile tamamlandı.
2030 yılına kadar elektrik dönüşümünü tamamlamanın peşinde olan otomobil markasının aracı 1000 kilometre gibi oldukça iddialı bir menzile sahip. Bu özellik sayesinde 850 kilometre menzile sahip Lucid Air Dream Edition'dan sonra en uzun menzille sahip araç unvanı Mercedes-Benz Vision EQXX'e geçmiş oldu. Otomobilin ağırlığı ise 1750 kilogram. Bataryası ise EQS modelindeki batarya modülüne göre yüzde 50 daha küçük.
Mercedes-Benz ve HPP ekibi, batarya boyutunu artırmak yerine tamamen yeni bir batarya geliştirdi ve 400 Wh/lt’ye yakın olağanüstü bir enerji yoğunluğu elde etti. Bu ileri çözüm, VISION EQXX’in kompakt boyutlarına 100 kWh eviyesinde kullanılabilir enerjiye sahip bir bataryayı sığdırma olanağı sunuyor.
Enerji yoğunluğundaki artış, kısmen de olsa anotların kimyasındaki ilerlemeye dayanıyor. Daha yüksek silikon içerikleri ve gelişmiş bileşimler, yaygın olarak kullanılan anotlardan çok daha fazla enerji depolayabiliyor. Enerji yoğunluğuna katkıda bulunan bir diğer özellik, bataryadaki yüksek entegrasyon seviyesi. Mercedes-Benz AR-GE ve HPP tarafından geliştirilen bu platform, hücreler için daha fazla alan yaratırken toplam ağırlığın azaltılmasına yardımcı oldu. OneBox adı verilen elektrikli ve elektronik (EE) bileşenler için bağımsız bölme çözümü, hücreler için alan kazandırırken yine bu çözüm montaj ve sökme avantajı da sağlıyor. OneBox ayrıca, seri üretim elektrikli araçlara kıyasla daha az enerji tüketen bileşenler içeriyor.
Aracın içi vegan malzemeyle kaplı
Mercedes-Benz EQXX'te tavana yerleştirilmiş 117 hücreli bir güneş paneli bulunuyor. Araç, elektriğin yanında aynı zamanda güneş enerjisinden de yararlanacak. Elektronik aksamlar güneş enerjisiyle çalışacak. Güneş enerjisi, iklimlendirme, aydınlatma, bilgi-eğlence sistemi ve diğer yardımcı donanımları besleyen hafif bir lityum-demir-fosfat bataryada depolanıyor. Mercedes-Benz ve ortakları, yüksek voltaj sistemini de şarj etmek için güneş enerjisi kullanmak için çalışıyor.
Bir taraftan elektrikli ulaşıma yönelik küresel yolculuk, gelişmiş yazılımlar ve dijital süreçlerle destekleniyor. Artırılmış ve sanal gerçeklik gibi son derece gelişmiş dijital araçlar, zaman alan fiziksel maketlere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Ayrıca, Stuttgart’tan (Almanya) Bangalore’ye (Hindistan) ve Brixworth’ten (İngiltere) Sunnyvale’e (Kaliforniya) kadar dünyanın farklı yerlerinde çalışan farklı noktalardaki ekiplerin eş zamanlı geliştirme çalışmalarını kolaylaştırdı. Yoğun dijitalleşme, rüzgar tünelinde geçirilen süreyi 100 saatten 46’ya indirirken, neredeyse 300 bin km’nin üzerinde test sürüşünün kapsaması anlamına da geliyor. Bu son derece etkili ve verimli dijital geliştirme yaklaşımı, VISION EQXX’teki birçok yeniliğin seri üretime hızla uyarlanabileceğini gösteriyor.
Mercedes-Benz Vision EQXX'in başka ayırt edici özelliği ise araç içinin tamamen vegan malzemeyle kaplanmış olması. Yeni ve hafif malzemelerden, hayvan türevli ürünler içermeyen iç tasarımda; mantarlardan vegan ipeğe, vegan deri alternatifi “Mylo”ya, Deserttex® adındaki toz haline getirilmiş kaktüs liflerinden üretilen hayvansız deri alternatifine, yüzde 100 bambu elyafından zemin halılarına, zemin veya kapı döşemelerinde de geri dönüştürülmüş atık pet şişe malzemelerine uzanan materyaller kullanılıyor.
Dün Vietnam merkezli VinFast, ilk elektrikli aracı VF e34'ün teslimatlarına başladığını ve aracın fiyatı 690 milyon dong yani 30 bin 190 dolar olacağını yazmıştık. Türkiye'nin elektrikli otomobil girişimi Togg ile ilgili öğrendiğimiz yeni detayları da geçtiğimiz hafta sizlerle paylaşmıştık. Togg'un vizyonuyla ilgili haberimizi de buradan inceleyebilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap