Bilişim Sanayiciler Derneği (TÜBİSAD), "Ekonominin Dönüştürücü Gücü: E-ticaret Etki Analizi 2020" raporunu açıkladı. E-ticaret ekosistemi ile e-ticaretin ekonomik ve sosyal etkilerini ölçme amacıyla hazırlanan rapor, sektör bileşenleriyle yapılan görüşmeler ile 220'den fazla işletme ve 1.500 tüketici ile yürütülen saha çalışması sonuçlarına dayanıyor.
Küresel e-ticaret trendlerinin incelendiği raporda, COVID-19 salgınının etkisiyle 2020 yılında dünyada internet kullanan her beş kişiden dördünün e-ticareti deneyimlediği vurgulandı. Salgın sürecinde farklı yaş gruplarından ve ekonomik düzeyden tüketicilerin yanı sıra KOBİ ve girişimler de ilk kez e-ticaret deneyimini yaşarken, tüketici beklentilerindeki değişim ile farklı kategori ve ürün segmentlerine doğru hızlı bir yönelim göze çarptı.
Raporda e-ticaretin GSYH'ye oranının yüzde 4,5'e ulaşmasıyla Türkiye 2020 yılında olgun pazarlar arasına girdiği belirtildi. Rapora göre e-ticaret harcamaları 226 milyar lira oldu. Yurt içi satıcılarının e-ticaret hacmi 216 milyar lirayı bulduğu ve Covid-19 pandemisi etkisiyle Türkiye ekonomisi 2020'de reel olarak yüzde 1,8, e-ticaret harcamalarının ise yüzde 45 büyüdüğü söylendi.
Çalışmanın ana gündeminin e-ticaretin ekonomik gücü olduğunu belirten Deloitte Turkiye Ortağı Hakan Göl, "E-ticaretin sunduğu başlıca değer önerilerini 10 başlıkta topladık. Ekosistem, sektörlerin dijital dönüşümlerini hızlandırıyor. E-ticaret artık bir lokomotif sektör diyebiliriz. İşletmeler, artık mekan ve hatta ölçek bağımsız. Bu yüzden piyasadaki rekabeti artırıyor. Ardından artan rekabet fiyatları düşürerek aslında enflasyonun azalmasına neden oluyor. Ürünlerin ve hizmetlerin kolay dolaşımı sınır ötesi ticaretin için ciddi bir fırsat. Ekonominin dinamiği olan KOBİ'lerin büyümesini ve dönüşümünü destekliyor, verimliliği artırıyor" diye konuştu.
Tüketiciler, ayda bir kez e-ticaret kanallarından alışveriş yapıyor
Pandeminin etkisiyle e-pazar yeriyle satış yapan işletme sayısı 2019'a göre 4 katına çıktı. E-pazar yerlerini işletmeler ve tüketiciler üzerinden ele almak gerektiğini belirten Göl, "E-pazar yerleri, işletmelerin e-ticarete geçişini kolaylaştırırken tüketiciler için önemli bir alışveriş kanalı haline geldi. Bu satış gelirlerini önemli oranda artırdı" diye konuştu. Aktif sosyal medya kullanıcısı 60 milyon baremini aştı. Tüketici tarafında e-ticaret alışveriş sıklığı arttı. Üç ayda bir kez alışveriş yapan tüketici kitlesi, ayda bir kez alışveriş yapan bir tüketici kitlesine evrildi. Yani daha sık alışveriş yapan tüketiciler, yıllık olarak daha fazla harcama yaptı. Tüketicilerin yüzde 51'i uygun fiyat nedeniyle e-ticaret kanallarını tercih ettiği belirlendi. Tüketicilerin yüzde 85'i, en yaygın biçimde giyim ürünlerini satın alıyor. Pazar yerleri tüketicilerin en çok tercih ettiği e-ticaret kanalı olarak ön plana çıktı.
E-ticarete katılan işletme sayısı 2015'ten beri toplam yüzde 42 artarak yerel ekosistemde yaygınlaştı. İşletmelerin yüzde 65'i geçtiğimiz dönemde toplam satışlar içinde internet satış payının arttığını söyledi. İşletmelerin yüzde 22'si salgınla ek istihdama ihtiyaç duyduğunu belirtti. Firmaların yüzde 39'u salgın sona erdikten sonra da internet satışlarının artacağını düşündüğü kaydedildi.
Rapor, e-ticaretin ekonomik gücünü üç başlık altında değerlendirdi. Yerel işletmeler tarafından yapılan e-ticaret harcaması 216 milyar lira olduğu ortaya kondu. Ayrıca e-ticaretin gayri safi katma değer katkısı 253 milyar lira iken toplam istihdam katkısı ise 1,9 milyon kişi olduğu belirtildi.
İstanbul'da kişi başına düşen e-ticaret satışlarının Türkiye ortalamasına oranı yüzde 22. Aynı zamanda burada kişi başına düşen e-ticaret alışverişlerinin oranı 6 kat. Hakan Göl, bölgeler arası dijital uçurumun e-ticaret faydalarının eşitlikçi dağılımının önünde bir engel olduğunu sözlerine ekledi. 2020 yılında en çok e-ticaret satış artışı yaşayan 5 ilin Hakkari, Muş, Kırşehir, Bitlis ve Yozgat olduğu söylendi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap