Bugüne kadar potansiyel yatırımcı adaylarının melek yatırımcı ağlarına üye olarak yatırım yapmak veya fonlara LP olarak katılmak dışında alternatifleri bulunmuyordu. Bu noktada Startupfon, melek yatırımcılar, nitelikli kitle ve VC'nin kesiştiği erken aşama yatırım platformlarından biri olarak bu boşluğu dolduruyor. Çünkü 2018 Eylül'de kurulan şirket, bu hibrit model sayesinde hem küçük rakamlarla fona katılarak riski azaltmayı hem de platform üstünden tek tek yatırım yapabilmeyi kolaylaştırıyor.
Startupfon Kurucu Ortağı Gülsüm Çıracı, "Startupfon olarak tohum aşamasında yatırım yapan bir platform olacağız. Bu nedenle özel bir yatırım dikeyimiz bulunmuyor. Teknoloji içeren, özellikle ihraç edilebilir teknolojiler üreten tüm girişimler ilgi alanımızda diyebiliriz" diye konuşuyor.
Çıracı, Startupfon'unu çıkış fikrini ilham olan İstanbul Startup Angels'ı kurmuştu. Melek yatırım ağıyla Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan, ekosisteme girmek isteyen ama yatırım yapmaya nereden başlayacaklarını bilmeyen yatırımcıları bulmuştu. Bu modelle üç sene içinde 30 yatırıma kaynak sağlamıştı. Şimdi Startupfon ile girişimci bulma, onlarla görüşme, due diligence ve sözleşme aşamalarına vakit ayırmakta zorlanan yatırımcılar için bu süreçleri dijitalleştiriyor.
Fonun nihai büyüklüğü 10 milyon dolar olacak
Şirket, fonunun ilk kapanışını bu ay yapmayı hedefliyor ve nihai büyüklüğü 10 milyon dolar olacak. Bu rakam ile yaklaşık 50 girişimin tohum yatırımcısı olmak planlanıyor. Fonun yatırım rakamları ortalama 100 -150 bin dolar civarında olacağı konuşuluyor olsa da Çıracı, "Fakat co-invest modelimiz ile girişimlerin 150 bin ile 300 bin dolar arasındaki yatırım turlarına katılacağız" diyerek bir başka yatırım stratejisini ortaya koyuyor.
Bir şirkete yatırım yaparken şu yolları izlediğini anlatıyor: "Ekibimiz sürekli girişimlerle görüşüyor ve gelişimlerini izliyorlar. Bu nedenle bir girişime henüz yatırım kararı vermemiş olmamız reddettiğimiz anlamına gelmiyor. Gelişim gösterdikçe yatırım kararımızı tekrar gözden geçiriyoruz. İlk etapta girişimlerle tanışma görüşmelerimiz olmakta, olumlu olarak devam ediyorsa pre-due diligence dediğimiz ön inceleme sürecine başlıyoruz. Bu aşamada artık yönetim takımımız görüşmeye ve incelemeye devam ediyorlar. Bu görüşmeler girişimin ekibi ile tanışma, ofis ziyareti, finansal ön analiz, ticari analiz ve teknik kısımlara bakılarak tamamlanıyor. Akabinde detaylı due-diligence dediğimiz durum tespiti çalışmasını yapıyoruz ön inceleme aşamasındaki başlıklara ek olarak hukuki inceleme, finans ve muhasebe incelemesi , pazar ve rekabet analizi yaparak tamamladığımız raporu yatırım komitemize sunuyoruz. Yatırım komitesi ise yatırım kararını vererek bir sonraki aşama yatırımın tamamlanması ve takip oluyor."
Salgın şirketin yatırım planlarını değişikliğe uğratmamış. Ama bazı sektörlerde beklemelerine sebep olmuş. Çıracı bunu şu örnekle anlatıyor: "Turizm, seyahat, etkinlik gibi sektörlere şu anda çok bakmıyoruz. Biz pandemi öncesinde eğitim teknolojileri ile yoğun bir şekilde ilgilenmeye başlamıştık. Salgının eğitim teknolojilerinin gideceği yolu hızlandırdığını düşünüyoruz. Onun dışımdaki diğer alanlarda ise temel yatırım stratejimiz pek değişmedi diyebilirim. Startupfon olarak özellikle B2B , fintech ve IOT konusunda portföyümüzde çok girişim var. Yine blockchain tabanlı işlere yatırım yapan platformlardan biriyiz. diyebiliriz. Gelecek dönemde genel olarak teknoloji girişimlerine bakıyoruz bizim için kopyalanması zor girişimler, teknoloji ihracatına yönelik işler daha fazla gündemimizde..."
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap