Dünya an itibarıyla tektonik bir plaka kaymasına benzetilebilecek bir geçiş döneminde. COVID-19 ile birlikte birçok endüstri süratle iş stratejilerini değiştirmek, dijitalleşme sürecinden geçmek ve farklı coğrafyalara yayılmak zorunda kaldı. Bu yüzden ScaleX Ventures, bu sene köklü değişimler yaşayan endüstrilere uzun-vadeli çözüm getirebilen girişimlere odaklanmayı planlıyor.
Yani üretim, eğitim, sağlık, perakende gibi endüstrilerde blockchain, yapay zeka, derin teknoloji, otomasyon gibi uygulamaları içinde barındıran girişimler ile görüşmelerini sıklaştırmış. Scalex Ventures Başkan Yardımcısı Bülent Çaka konuyla ilgili şöyle konuşuyor:
"Sahip olduğu teknoloji ile pazarda ayrışabilen, uluslararası rekabet ortamında hızlı bir büyüme yakalamayı başarmış tüm girişimler odağımızda. Buna ek olarak, küresel sermayenin yüksek riskli yatırım araçlarına doğru kayması sebebiyle, girişim sermayesi fonları arasındaki rekabetin artacağını öngörüyoruz. Bu durum, portföy şirketlerine sağladığımız katma değeri hiç olmadığı kadar kritik bir hale getiriyor. Dolayısıyla, çarpıcı başarılara imza atmış veya atma potansiyeli olmasına rağmen, ScaleX ekibi olarak önemli ölçüde değer katabileceğimize ikna olmadığımız girişimlere yatırım yapmayı tercih etmiyoruz."
Bu fon ile yaklaşık 15 şirkete yatırım yapmayı planlıyor. Şu ana kadar 5 şirkete yatırım yaptı, yalnızca 3 tanesini duyurdu. Diğer iki yatırımın duyurusunu da önümüzdeki günlerde yapacak. Muhtemel yatırım alanlarını şöyle tarif ediyor: "Ekibimizin geçmiş tecrübelerini bir araya getirdiğimizde en muhtemel yatırım alanımızı “yazılımı merkezine alan kurumlara yönelik rekabetçi teknolojiler” olarak basitçe tariflemek yanlış olmaz. Dikey olarak ise yukarıda bahsettiğim küresel yönelimleri önceliklendiriyor olsak da, kendimizi keskin çizgilerle sınırlamamaya özen gösteriyoruz. Geri kalan yatırımlarımızı 2 sene içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Şirketlere ilk yatırımımızı 200 bin euro ile 2 milyon arasında konumlandırıyoruz. Fonumuzun dikkate değer bir kısmını da portföy şirketlerimizi sonraki yatırım turlarında da desteklemek için ayırdık."
"Pandemi yatırım ajandamızı değiştirmedi"
Pandemi şirketin yatırım ajandasını değiştirmemiş. Onlar için yaygınlaşmasını bekledikleri birçok teknolojinin endüstriler tarafından adaptasyonu hız kazanmış. Bülent Çaka bu konuyu şöyle açıklıyor: "Pandemi gerçekleşmeseydi benzer alanlara yatırım yapmaya devam edecektik. Özetle, yatırım tezimizde bir değişikliğe gitmedik. Elbette ki, görece geleneksel yöntemler ile çalışan alanların (bunların içinde insan kaynakları fonksiyonu veya sigorta, enerji gibi endüstrileri öne çıkarmak mümkün) dijitalleşmesine katkıda bulunan girişimlere olan ilgimiz diğer risk sermayesi şirketleri gibi arttı (ilgili alanlarda faaliyet gösteren girişimlere olan ilgimizin çok öncesine dayandığını da belirtmek lazım). Ancak pandemi ile birlikte hem girişimler arası, hem de girişim sermayesi fonları arası rekabet daha önceden de bahsettiğim gibi arttı."
Çaka, "Eğer 2020 yılı başında Türkiye ve Avrupa merkezli sanal etkinlik düzenleme ürünlerini saysaydık, muhtemelen bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda şirket bulabilirdik" diyerek İngiltere bazlı Hopin şirketinin 2020 yılı içerisinde 2 farklı yatırım turunda toplam 125 milyon dolar yatırım aldığını hatırlatıyor.
Ona göre, girişimci ile girişim sermayesi fonu arasındaki ilişki çok değerli... Bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: "Sonuç itibariyle yatırım ile birlikte yaklaşık 6-7 yıl sürecek bir ortaklıktan bahsediyoruz. Ancak, içinde bulunduğumuz şartlarda Zoom üzerinden ilişki başlatmak ve geliştirmek maalesef çok kolay değil. Belki yatırım ajandası ile alakalı ya da stratejik bir değişiklik değil ancak geçtiğimiz dönemde yatırım sürecinde girişimcilerle yaptığımız toplantı sayısının fazlasıyla arttığını söyleyebilirim."
Scalex Ventures, sektörden bağımsız olarak, SaaS modelini benimseyen ve B2B çalışan girişimlerde öne çıkıyor. Bülent Çaka konuyla ilgili şöyle konuşuyor: "Bunun da en büyük sebebi ekibimizin daha önce SaaS modelini benimseyen şirket kurmuş, büyütmüş ve hatta satmış kişilerden oluşuyor olması. SaaS modelinin yanı sıra, ekip olarak "Product-Led Growth" (ürün yönlendirmesi ile büyüme) adlı büyüme stratejisine de inanıyoruz."
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap