Bu yıl online olarak gerçekleşen Webrazzi Fintech 2020 tüm hızı ile devam ediyor. Etkinliğimizin konuşmacıları arasında yer alan PandMe CEO'su Metin Serhat Atayeter kişisel alışveriş asistanlarının e-ticaret ve finansal servislere neler sunduğunu aktardı.
Geçmişte Google'da Ürün Lideri olarak görev alan Metin Serhat Atayeter, konuşmasına başlarken, kişisel alışveriş asistanı Pandme'nin hayata geçiş hikayesini anlattı. Kızına e-ticaret platformları üzerinden bebek arabası bakarken, 5 saat harcadığını fark eden Atayeter, bu süreçte insanların ürün hakkında yeterli bilgisi olmadığında ürünleri seçerken ne kadar zorlandığını deneyimledi. Bu esnada fiyat / performans açısından kendisine en uygun ürünü arayanlar için alışveriş asistanları geliştirme fikrinin tohumları da atıldı.
Atayeter'in aktardığına göre tek bir harcama kararı için harcanan süre 295 dakika. Kullanıcılar karar verme sürecinde bebek arabası için 5 saatini ya da cep telefonu için 3 haftalarını harcayabiliyor.
Atayeter bu alanda bizi FOMO'ya benzer bir kavramla da tanıştırıyor. Açılımı Fear of Better Options olan FOBO, insanların daha iyi bir seçeneği kaçırmaktan korkması anlamına geliyor.
Pandme nasıl çalışıyor?
PandMe, kullanıcıların ihtiyaçlarını anladıktan sonra onları yapay zeka ve gerçek alışveriş uzmanlarına yönlendiriyor. Böylece girişim ürün araştırma süresini 5 saatten 4 dakikaya düşürmüş oluyor.
Birleşik Krallık'ta aynı zamanda hediye öneriside bulunan bir hediye asistanını hayata geçiren PandMe benzer bir yapı ile ilerliyor. Bu noktada Birleşik Krallık'ta başkaları tarafından alınan ve sevilmeye hediyelerin 5 milyar poundluk bir pazarı oluşturduğunu söyleyelim.
Dijitalde satış danışmanı yok
Atayeter konuşmasında Beyaz Saray'da karar alma uzmanı olarak görev yapan Mary Steffel'ın aktardığı bir araştırmaya da yer verdi. Bu noktada Steffel'ın öğretim görevlisi şapkasının da bulunduğunu belirtelim.
Steffel'ın ABD'de bir çay markası için yaptığı araştırma karar verme süreçlerinde bir uzmandan destek almanın önemini ortaya koyuyor. 100'den fazla çeşit ve çilek rüyası, lavanta bahçesi gbi 1000'den fazla ürüne sahip olan bu çay markası, kullanıcıları 2 gruba ayırıyor. İlk grubun 4 seçenek arasında karar vermesi ikinci grubun ise 100'den fazla seçenek arasında karar vermesi amaçlanıyor. Seçenekler arttıkça, satışların düştüğü gözlemleniyor. Karar verme aşamasında ise kullanıcılar ürünleri seçmek yerine uzman yardımına daha fazla başvuruyor.
Tam da bu noktada Atayeter, fiziksel mağazalarda satış danışmanlarından faydalanılmasına rağmen dijitalde mağazaların satış danışmanı desteği sunmamasına dikkat çekiyor. Atayeter'in aktardıklarına göre, 2040'da ticaretin %95'ini e-ticaret sektörü temsil edecek. Kısacası dijitalin satış danışmanları, sektörde yerini almaya başladı.
Visa ve PandMe iş birliği
PandMe CEO'su konuşmasında Hackquarters ve visa'nın girişime verdiği desteklerden de bahsetti. Atayeter, PandMe kullanıcılarının %75'inin mobil cihazlardan geldiğini belirtiyor. Kullanıcıların 4-5 inçlik cihazlarda kampanya takibi yapmakta zorlandığını da sözlerine ekliyor.
Visa'nın kullanıcılarına çeşitli kampanyalar sunduğunu ancak kullanıcıların teklifleri mobilde görmekte zorlandığını belirtti. Buna çözüm olarak PandMe ile iş birliği yapan Visa, kullanıcıların siteye gitmeden önce Visa tekliflerini görmesini sağlıyor. Aynı şekilde PandMei ile bankalar da gelişmiş teklifler sunabiliyor. Örneğin alışverişte kart ödemelerinin yüzde kaç oranında kulanıcağını hesaplayarak anlık teklif sunulması söz konusu.
Sesli alışveriş gelecekte büyüyecek
Açık bankacılık örneği üzerinden "Açık e-ticarette öncüyüz" diyen Metin Serhat Atayeter, PandMe'nin geleceğinin sesli asistan olmak olduğunu söyledi. Alibaba'nın sesli asistanı Tmall'un 1 günde yaklaşık 1 milyondan fazla sipariş aldığını düşünürsek, PandMe'nin rotasını sesli alışverişe çevirmesi dahiyane.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap