Cloud ekosistemindeki statüko değişmeye başlıyor. Bugüne kadar daha çok ABD kaynaklı girişim ve şirketlerin domine ettiği pazarda artık Avrupa kıtasından çıkan oyuncuların da göz önünde olduğunu görmeye başlıyoruz. Tohum, erken ve büyüme yatırımı aşamasındaki girişimlerle çalışan VC şirketi Accel'in yayınladığı son raporunda da gördüğümüz gibi Avrupa'da yazılım alanında daha önceden görülmeyen bir değişim yaşanıyor.
Büyük cloud altyapı sağlayıcılarının gelir pastasından alacakları büyük dilimler devam etmekle birlikte ana oyuncular arasındaki iş birliği modellerinin yazılım sektörünü yeniden tanımlayarak küçük oyunculara alternatif dağıtım kanalı sağlayacağını düşünmekteyiz. Örneğin Eylül ayı sonlarında Microsoft ile Amazon'un anlaşması ile yazılımların dağıtımını kolaylaştırarak küçük çaplı yazılım geliştiricilere fırsat alanı yaratmakta. Bu durum geliştiricilerin altyapı sağlayıcılarına çok bağımlı olmaları ihtimalini artırsa da Avrupa'da gördüğümüz gibi oyuncuların gelişmesi için altyapı bakımından eksiklik yaşayan coğrafyalarda çalışacak bir model olarak görülebilir.
Avrupa'daki cloud ekosisteminin gelişiminde AWS'in 2018 yılında yaptığı veri merkezi yatırımları büyük bir rol oynamakta. Bununla birlikte AB hükümetlerinin bu konuda aldıkları inisiyatifler ve regülatif gelişmelerin de büyümenin hızlanmasını sağladığı bir başka gerçek. Bu nedenle Accel'in raporunu okurken bu noktaların da göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Cloud'da yeni jenerasyon
10 sene önce belli başlı birkaç şirketin adının geçtiği cloud pazarında bugün çok daha fazla oyuncudan bahsediyoruz. Oyuncuların artması pazarı hareketlendirirken hacmin de geçtiğimiz senelere kıyasla neredeyse 5 katına çıkarak 100 milyar $'lara geldiğini, Accel'in tahminlerine göreyse aynı hızda artışın gözlemlendiği durumda 2025 senesinde 1 trilyon $ seviyesinde bir büyüklükten söz edileceğini görmekteyiz.
Accel'in yatırım yaptığı birçok girişim cloud pazarını tanımlayan devler haline gelmiş durumda. Örneğin en son yaz aylarında Sequia Capital ile yatırım yaptığı UiPath, dahasının geleceğini düşündüğümüz ilk Avrupa decacorn'larından - 10 milyar $'dan fazla yatırım alan girişim. Elbette sadece Avrupa'da değil, Atlassian, Crowdstrike, Docusign, Dropbox, Slack gibi segmentlerinde öne çıkan birçok girişim ve unicorn da cloud pazarının büyümesinde öne çıkan son dönem yapılardan.
Dijital transformasyon ile cloud pazarı daha çok büyüme eğiliminde
Cloud pazarının büyümesinde internetin daha yoğun kullanılması, altyapının gelişmesi, mobil cihaz penetrasyonunun artmasıyla birlikte daha çok verinin kullanılması ve artışının da etkisi elbette var. Son 12 ay içinde Cloud Endeksinin de yükselerek geldiği 1 trilyon $'luk miktar önümüzdeki dönemde örneklerini göreceğimiz yeni jenerasyon teknolojilerin kullanılması ile daha da artacağa benziyor.
Global olarak IPO'lara bakıldığında sayı olarak geçen seneden çok farklılaşmasa da değerlemenin neredeyse iki katına çıktığı görülmekte. Yakın zamanların en büyük IPO'larından olan Snowflake başta olmak üzere IPO'ları düşündüğümüzde de pazarın büyüme eğilimini daha yakından tanık olmaktayız. Bu açıdan Avrupa'ya bakıldığında geçen seneye göre daha az sayıda gördüğümüz IPO'lar, önümüzdeki dönemde Fransa ve Almanya gibi ülkelerin aldıkları inisiyatiflerle artabilir.
Bu açıdan Accel de Avrupa'nın farklı bir endeks ile değerlendirmekte - Avrupa'daki yatırımcı davranışının farklılığı ABD ve Asya'dakine göre daha farklı değerlendirmeler olmasına neden olmakla birlikte özellikle finansal servisler alanında hızlı gelişen Avrupa'nın cloud pazarı için de kârlı bir alternatif olması bekleniyor. Avrupa ve İsrail'deki cloud girişimleri için Accel'in hazırladığı bu endeks toplamı 100 milyar $'a yakın değerlemede olan girişimleri - Elastic, Dynatrace, JFrog, Mimecast, Talend, TeamViewer, Unity, Varonis, Wix ve Zendesk - içeriyor.
2013'te yukarıdaki girişimlerin ilklerinden olan Wix halka açıldığında tahminlerin en üst seviyesinden işlem görmüş ve genel olarak girişim satın alma trendini de kırmıştı. Avrupa ve İsrail'deki girişimleri dahil eden Euroscape Public Index'e de bakıldığında Nasdaq endeksine göre büyüme gözlemlenmekte - bu büyümenin de bahsedilen coğrafyalardan çıkacak unicorn'lar ile daha da artacağı tahmin edilmekte. Bu sene itibariyle baktığımızda Avrupa ve İsrail'den çıkan 7 girişim ile toplam unicorn sayısı 25'i buluyor.
Girişimlere yapılan yatırım turlarının da daha yüksek miktarlarda olması endeksleri ve beklentiyi yükselten etkenlerden. 2019 - 2020 arasında yapılan yatırımlar 2016 - 2017'ye göre 3 kat üzerine çıkarak 330 milyon $'a çıkan turların bundan sonraki dönemlerde de büyümesi öngörülüyor. 2020'de 10 milyar $'a yaklaşan yatırımlar, ABD'deki rakiplerinin yarısına gelmiş durumda - bu da yatırım turlarının daha büyük miktarlara ulaştığını gösteriyor. Bununla birlikte yakın zamanda Avrupa - ABD arasındaki güvenlik önlemleriyle ilgili alınan regülatif önlemler, ABD'deki yatırımcıların Avrupa'daki hareketlerini kısıtlayabilir ancak uzaktan çalışmanın artmasıyla birlikte Avrupa'daki girişimlerin iş gücünün kullanılması ABD'deki yatırımcı ve şirketlerin hareket alanını da daha hızlı genişletebilir.
Accel 2020 Euroscape ve Şampiyonlar Ligi
Accel'in Euroscape detaylarına ve öne çıkan girişimlerine bakmadan önce, öne çıkan birkaç nokta:
-
Euroscape'in öne çıkan girişimleri 2016'ya göre 6 kat fazla yatırım elde ederek 14 milyar $'a yaklaştı.
-
Girişimler 70.000'den fazla kişinin istihdama katılmasını sağladı.
-
Unicorn'lar ise Accel Euroscape Public Index'in yarısına denk gelen 60 milyar $'lık değere sahip.
Accel'in Şampiyonlar Ligi'nde 20 ülkeden farklı kategorilerde 1.500'den fazla girişimle görüşülerek oluşturulmuş bir endeks yer alıyor. Bu sene ise listede değişiklik yapılarak ödemeler kategorisi eklenmiş ve sadece unicorn'lar dahil edilerek 9 ülkeden 19 kategoriyi temsil eden bir liste yapılmış.
Accel 2020 Euroscape
Euroscape'e baktığımızda ise veri ve güvenlik ile ilgili kategorilerin öne çıktığını, ödemeler ve bankacılık altyapısındaki girişimlerin de yeni finansal servislerin yaygınlaşması ile arttığını görmekteyiz.
21 ülkeden 100 girişimin yer aldığı listedeki girişimlerin aldığı 7.4 milyar $'lık fonun dağılımı COVID-19 ile artan yoğunluk nedeniyle e-ticaret ve ödemeler başta olmak üzere, güvenlik ve siber saldırılara karşı girişimler ile veri analitiğine olarak 3 ana kategoride yoğunlaşmakta.
Dijital dönüşümde COVID-19 etkisi
COVID-19 ile 2020 senesinin yakın geçmişte yaşanan herhangi bir krizden oldukça farklılaştığını ve öngörülmeyen bazı değişikliklerin hayatımıza girdiğini neredeyse yıl başından beri konuşmaktayız. Girişim ekosistemi de COVID-19'dan kaynaklanan yeni beklentiler ve alışkanlıklardan etkilenmekte. Çalışma şeklinin değişmesi başta olmak üzere yukarıda gördüğümüz gibi ödemeler ya da farklı finansal servislerin öne çıkması ve güvenlik önlemlerine daha önceki dönemlere göre daha çok ihtiyaç duyulması dijital dönüşümün daha da hızlanmasını sağladı.
Uzaktan çalışmanın artması cloud girişimlerinin daha yoğunlaşmasını sağlayan en önemli etkenlerden. Bu nedenle güvenlik endişelerinin artması da girişimlerin önemini artırmış durumda. Google'ın yakın zamanda yaptığı açıklama gibi birçok büyük şirketten gelen uzaktan çalışma ya da hibrit model kararları teknoloji girişimlerini bu modeller üzerine çalışmaya daha çok iteceğe benziyor. Accel'in raporunda da gördüğümüz gibi bu hareketlenmeden Zoom başta olmak üzere farklı cloud girişimleri değerlemelerinde toplamı yarım trilyon dolara varan artış yaşadı.
Bununla birlikte gelişme gösteren yukarıdaki kategorilerin toplam şirketlerin yaklaşık 5'te 1'ine denk geldiğini görmekteyiz. Ağırlıklı olarak orta ya da sınırlı bir etki hisseden şirketlerin yanı sıra seyahat ve konaklama gibi kategorilerde faaliyet gösteren iş yerleri ise daha sarsıntılı bir sene geçirmekte. Her şeye karşılık krizin cloud şirketleri için harcamaları sınırlandırmak, daha muhafazakar tahminler yapmak ya da yatırımları kısmaktansa bir fırsat alanı yarattığı, önümüzdeki dönemlerde gündelik hayatı etkileyecek konularla ilgili daha cesur davranmaları önerilmekte.
Sonraki adımlar
Önümüzdeki dönemde nelerin bizi beklediğine bakacak olursak:
Evden/ uzaktan çalışma - Uzaktan çalışma ya da hibrit modellerin bundan sonra norm olacağı çalışma koşullarında Miro, Slack, Zoom gibi ortak çalışma ve uzaktan konferans uygulamaları kesinlikle daha çok kullanılacak; bu kategorideki rekabet de artacak. Sadece gündelik çalışma için de değil B2B işlemler için de kullanılan Zoom ya da Uberconference gibi araçlarla ticareti de etkileyecek yeni koşullar daha çok gündemde olacak - elbette burada Whatsapp ve WeChat üzerinden yapılan global anlaşmaları da eklemek gerekiyor. Uzaktan çalışmanın diğer bir kolu olarak Accel'in raporuna ek olarak işe alma uygulamalarının da artık yapay zeka bazlı olmaya başladığını - Terminal gibi - ve bu şekilde İK uygulamalarının da değişmekte olduğunu söylemek mümkün.
Online doktor ziyaretleri - Teletıp uygulamaları COVID-19 ile daha çok göz önüne çıktı - ABD'de yapılan bir araştırmaya göre Temmuz ayında 5 doktordan 4'ü uzaktan hasta görmüş. ABD'de de aktif olarak çalıştığı belirtilen doktorlardan oluşan bu örnekleme göre ABD standartlarına göre de oldukça yüksek oranda uzaktan konsültasyon yapan doktorların oranı her ülkede bu seviyelerde olmasa da yine de öngörülmeyen bir artış görülmekte. Örneğin Fransa'da Doctolib isimli bir platformda video ile alınan randevularının oranı 100.000 seviyesinden 4.6 milyona çıkmış; sağlam altyapı gerektiren bu tarz girişimlerin yakın zamanda daha sık görülmesi bekleniyor. Bununla birlikte Amazon da çalışanları için uzaktan tedavi kapsamını genişletmekte. Henüz belli bölgelerde görünen bu uygulama videolu konsültasyon ya da evde doktor ziyaretlerini içeriyor.
Otomasyon ve bot'lar - Rutin işleri hızlandırmak, iş gücünü daha değerli işlerde kullanmak ve süreçleri kolaylaştırmak için RPA ile veri analitiği ve iş zekasının kullanımı birçok sektörde öne çıkmaya devam edecek. Ek olarak kod yazmak konusunda çok bilgisi olmayan çalışanların da az bir bilgi seviyesi ile yapabileceği işlerin artması ve yeni jenerasyon cloud servislerinin çoğalması bekleniyor.
Fintech'ler ve finansal servisler - API pazaryerlerinin artması, XaaS yazılımların daha yoğunlaşması finansal servisler ve sigorta segmentlerindeki girişim ve şirketlerin sayısını artıracak gibi görünüyor. Özelleşmiş kategorilerde daha sık görünen fintech'lerle iş birlikleri, satın almalar ya da diğer birlikte çalışma opsiyonları ile önümüzdeki dönemde cloud servislerini domine edecek bir diğer konunun finansal servisler olması tahmin edilmekte.
Güvenlik açıkları ve siber saldırılar - Uzaktan çalışma araçlarındaki güvenlik açıklarından başlayan endişeler e-ticaretin sıklaşması, uzaktan doktor görüşmeleri ve diğer aktiviteler ile daha da arttı. Kişisel verilerin artan oranda tehdit altında olduğu son dönemde Accel'in listesindeki girişimlerde de öne çıkan sibergüvenlik girişimlerinin daha çok artması ve farklı segmentlerle iş birliğini artırması bekleniyor.
Raporla ilgili yayınlanan bültene buradan ulaşabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap