Aslı Şeyda Engel: "Ayrımcılık, toplumsal bir sorun..."

Aslı Şeyda Engel, Avrupa'nın ilk Türk sermayeli ortak çalışma alanı Engelnest'i Berlin'de açtı. Girişim, birinci yılını doldurdu. Engel, işin planlarının ötesinde oldukça iyi gittiğini söylüyor. Neden girişimci olduğunu ise şöyle anlatıyor: 

Neden girişimci olduğumu hatırlayamayacak kadar geçmişe dayanıyor isteğim. Belki kanımda vardır. Okul servisim beni aile işletmemize bırakırdı. 7 yaşımda oyun aktivitesi olarak annemle fatura ve irsaliye yazardık. Babam toplantı yaparken odaya girmeme hep izin vardı, girer biraz dinler çıkar annemin kullandığı muhasebe programını incelerdim. 12 yaşıma geldiğimde bahçemizin ortasından geçen yol kestirme olarak kullanılıyordu, önce her geçen araçtan para almaya başladım. Giderek araçlar uzun yolu tercih etmeye başladı; hızlı plan değişikliği ile ücretsiz geçiş fakat meşrubat alma zorunluluğuna çevirdim işi. Epey para kazanmıştım. (gülüyor) Sonra hiç durmadı beynim.

Aslı Şeyda Engel, Engelnest’i abisi Ferhat Engel ile kurdu. "Dolayısıyla bu tarafta cinsiyet üzerinden ayrımcılığa uğrayabileceğim bir durum yoktu" diye konuşsa da  tek başına yürüttüğü Galactic Medya tarafında maruz kaldığı önyargılara abisiyle ortak olduğu şirkette denk gelmemiş olmasının durumu özetlediğini ve girişimin Berlin merkezli olmasının da bunda etkili olduğunu belirtiyor. 

İstanbul Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon bölümü mezun oldu. 2009 yılında medyada aktif çalışma hayatına başladı. Okulunu gerek tarihi gerek geçmişten bugüne kadar edindiği gelenek doğrultusunda her zaman çok sesli ve renkli bir yer olarak tanımlıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

"Bu tarihe sahip bir okulda ayrımcılık hissetmek söz konusu olamaz. Şanslıydım, hayalimde özellikle haber temalı tematik bir kanal yöneticiliği yapmak vardı. Sinema TV bölümünü de bu hayalim doğrultusunda isteyerek seçtim" diye konuşuyor.

'Erkek gibiyim, hallederim' mesajını vermek zorunda kaldı

Sinema sektörü erkek egemen bir sektör olduğunu söyleyen girişimci, "Okulda ne kadar şanslıysam iş hayatında da bir o kadar şanssızdım" diyerek o günleri hatırlıyor. Kadın prodüksiyoncu olmaz ön yargılarından, bazı görevleri asla bana vermemelerinden tutun da tacize kadar birçok şeye maruz bırakıldığını anlatıyor. Bir işi üstlenmeye çalışırken öncelikle genelde erkek olan bir üstümü/patronumu “erkek gibiyim, hallederim” mesajı vererek ikna etmeye çalışmakla geçtiğini belirtiyor.

Özellikle TV yapımları ve Belgeseller tarafında bir çok işe imza atan Aslı Şeyda Engel; işlerini bir çatı altında toplamak için tv yapım ve tanıtımları için 2015 yılında XM Production şirketini kurmuş, belgeseller içinse Galactic Medya şirketini kurdu.

Galactic Medya’nın ilk işi ‘İlham Veren Kadınlar’ belgesel projesi ile erkek egemen mesleklerdeki kadınların hayatını konu almıştır. (jet pilotu, madenci, balıkçı gibi) Serinin ilk belgeseli: Ateşe Koşan Kadınlar ile Türkiye’nin farklı bölgelerindeki itfaiyeci kadınların hayatını konu almıştır. 2019 Kasım ayında belgeselin lansmanı yapılmış, ulusal ve uluslararası festivallerde aday gösterildiğini söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

İlham Veren Kadınlar; erkek egemen mesleklerdeki kadınları konu alan bir belgesel serisi. İtfaiyecilik, balıkçılık, madencilik, F16 pilotu ve bir çok meslek dalında kadınlar var, var olmaya da devam edecekler. Erkek işi diye bir şey olmadığını kadınların işini zorlaştıran tek şeyin Maalesef her eğitim seviyesinden her görüşten erkeğin yaşattığı önyargılar olması. Kendi yaşadıklarımdan da yola çıkarak çekim ekibini de kadınlardan oluşturarak farkındalık yaratmak istedim.

Toplumsal bir sorun...

Aslı Şeyda Engel'e göre cinsiyet ayrımcılığını girişimcilik özelinde bakmadan, toplumsal sorun olarak ele almalıyız. "Yine en başa dönüp temel eğitimde kadın- erkek rolleri gibi cümleleri hayatımızdan çıkarmalı, bireylere insan olarak yaklaşmalıyız" diye konuşan girişimci sözlerine şöyle devam ediyor: Pozitif ayrımcılığa da karşı olduğumu belirtmek isterim, eşit kazanç eşit pozisyon, eşit bakış açısı görmek isterken en büyük ket vurmayı pozitif ayrımcılıktan görüyoruz. Girişimci olmak heyecan verici gözükse de çok zor, özellikle içinde bulunduğumuz dönem, pandemi, ekonomik zoruluklar vs derken mucize gibi bir şey. Zaten zor olana bir de cinsiyetten darbe yiyoruz. Önyargılarınızı susturun, işlerimiz konuşsun.

Kadınlar Anlatıyor yazı dizisinin diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.