'Kadınlar Anlatıyor', teknoloji dünyasında, kadınlara karşı gösterilen ayrımcı tavrı örnek hikayelerle anlatan bir yazı dizisidir.
Qumpara'nın kurucu ortaklarından Nilhan Gür, İTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu... Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde MBA yaptı. 90'lı yıllarda okuduğu alanda kadın-erkek oranı neredeyse eşitmiş. Gür, bunu şans olarak niteliyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Okulun diğer mühendislik bölümleriyle bir arada olsaydık aynı şeyden bahsedemezdik. Bölüm içindeki akademik kadroda da kadın akademisyenler yoğunluktaydı. Okulun içinde 'maskülen' bir hava yoktu."
Kariyer tercihi riskliydi
İş hayatına mobil operatörlere bilgi ve eğlence servisleri sunan "Tikle" adlı bir girişimle başladığını anlatıyor. Gür, 2000'lerin başında mobil pazarlama işi yeni yeni başlarken sektöre dahil oldu. "O dönem yaptığım şey alışılmışın dışındaydı" diyen Nilhan Gür, iş hayatına atılan kişilerin genellikle kurumsal şirketlerde çalışmayı tercih ettiğini ve en başından beri oradaki hiyerarşinin içinde yer almak istemediğini söylüyor.
Bu hiyerarşinin içinde ataerkil bir düzen olduğunu ve kendisinin riskli bir tercih yaptığını ifade eden Gür, "Nispeten kadın erkek eşitliğini ön planda tutan şirketlerde çalıştım. Mobil reklamcılık yeni başlarken sektörün içine dahil olmamın etkili olduğunu düşünüyorum. Konvansiyonel mühendislik alanından geçmedim. Kurumsal alanda çalışan bir kadın mühendis için aynı şey söz konusu olmayabilir" diye konuşuyor.
Sadece kadınların kurduğu girişim sayısı
Gür, teknoloji dünyasındaki cinsiyet ayrımcılığını ortağı Banu Ahıska ile şirketi kurduktan sonra hissetmeye başladığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
Çünkü o dönem sadece teknoloji alanında sadece kadınların kurduğu girişim sayısı üç idi. Bu yüzde 1'in altında bir orana denk geliyordu. Kadınlar girişimlerde kurucu ortak olarak başka bir erkekle yer alıyordu. Şanslıyız ki yatırımcı tarafında da bu konuda bir sorun yaşamadık.
"Girişimcilik, tanım olarak cinsiyetsiz"
Erdem Yurdanur'dan önce birkaç yatırımcılarla daha görüştüklerini söyleyen Nilhan Gür, negatif yaklaşım hissettikleri için yatırım almayı reddettiklerini belirtiyor ve ekliyor: "Belki alandaki tecrübemiz daha az olsaydı, bu durumu göz ardı edebilirdik." Her alanda cinsiyet üzerinden ayrımcılığın dilden başladığını söyleyen Gür, girişimcileri kadın ya da erkek olarak gruplamanın problem ve girişimciliğin tanım olarak cinsiyetsiz olduğu görüşünde...
Kadın girişimci olmanıza rağmen...
"Qumpara'yı kurarken şirketi 'kadınların' kurduğu bir girişim olarak kodlamadık. Bu durumun artı ya da eksi bir değer olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir ayrım yapılması anlamlı değil. Bir kadın daha işe başlarken karşı tarafın bakış açısının değişmeye başladığını söyleyen Gür, sözlerine şöyle devam ediyor:
Geçtiğimiz günlerde Qumpara'nın Endeavor'un ülke adayı olarak seçildik. Bir kadın arkadaşımdan şöyle bir cümle duydum: 'Kadın girişimci olduğunuz için listeye seçildiniz. Tebrik ederim. Bunu duyunca afalladım. Çünkü bu başarıyı yaptığım işle elde etmediğimizi ima ediyordu.
Dijital ödüller kazandırıyor
2015'te kurulan Qumpara, temelde alışveriş fişinin fotoğrafını çekip gönderen tüketicilere anında dijital ödüller kazandıran bir mobil uygulama... Geçen seneden itibaren şirketi yurt dışına taşıdı. Kenya'ya açılan Qumpara'yı 100 bine yakın kişi kullanıyor. Buradan Afrika'nın geneline açılmayı hedefliyorlar. Ayrıca bu yılın sonuna kadar Azerbaycan, Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerine açılmayı planlıyorlar. Şirket bununla ilgili çalışmalara başladı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap