Avustralya'da "On The Run" adlı akaryakıt zincirinde Türk mühendislerinin yaptığı yazılım kullanılıyor. Bu yazılım 7 milyon euro değerlemeye sahip olan bulut tabanlı dijital tabela çözümleri geliştiren girişim OMMA Sign'a ait... Yurt içi ve yurt dışında 80'den fazla şirkete hizmet veren şirket, yeni ürünü VQ yani Visual Quotient'i piyasaya çıkardı.
Farklı, çünkü...
Kişiselleştirilmiş, interaktif ve dinamik veriden beslenen video platformu, kreatif içerik ile (video) değerli verileri bir potada eritiyor. Şirketin kurucu ortaklarından Tolga Şen bu ürünün farklılığını şöyle açıklıyor: "Farklı yaptığımız şey ise, bunu her bir video için render almak zorunda kalmadan, anlık olarak yapabilmemiz."
Dijital dünyada atılan adımlar, hem kullanıcı/müşteri hem de markalar için çok değerli veri kümeleri oluşturuyor. Ancak bu verilerin kullanımı noktasında hem pazarlamacılar hem de satış ekipleri, ellerini güçlendirecek basit araçlardan yoksunlar. OMMA Sign, VQ ürünü tam da bu noktaya konumlandırıyor. Bu değerli veri kümelerinin 21. yüzyılın tartışmasız en çok tüketilen medya türü olan videolar yoluyla en iyi şekilde aktarılmasına olanak sağlıyor. Şirketin diğer ortağı Emre Çorbacı ürünün tam olarak ne işe yaradığını şöyle açıklıyor:
Örneğin bir online pazaryerinde yer alan bir satıcı için en çok sattığı ürünler ve ortalama kargo süresi gibi veriler çok önemliyken; şu sıralar evinde olan bir sporcu için kaç saat uyuduğu, kaç adım attığı, ne kadar kalori yaktığı gibi veriler önem arz ediyor. Bunlar şimdiye kadar günlük/haftalık/aylık e-postalar ya da bildirimler gibi yollardan iletiliyordu ve bu iletişimin verimliliği konusunda hiç bitmeyen bir tartışmanın olduğunu biliyoruz: Daha az açılan/okunan e-postalar, okunmadan sola kaydırılan bildirimler, neredeyse hiç tıklanmayan fırsat linkleri...
Biz bu iletişimin hem videolar yoluyla yapılabilmesini, hem de gerçek zamanlı verilerle beslenebilmesini sağlıyoruz. Değerli birçok veriyi, milisaniyeler içinde videoların üzerine anında entegre edebiliyor, markaların kullanıcıları/müşterileri ile aynı fiziksel ortamda bulunmadan birebir iletişim kurabilmelerine olanak sağlıyoruz. Üstelik bunu da herkesin kendini en rahat hissettiği mecra olan videolar yoluyla yapıyoruz ve yeni teknolojilerin yaratıcı bir şekilde yorumlayan teknik ekibimiz sayesinde video render ihtiyacı olmadan, 10 kişiye de, 100 bin kişiye de aynı teknik rahatlıkta iletişimin yolunu açabiliyoruz.
VQ için sektör kısıtı yok
Şirketin diğer ürünü olan OMMA Sign mağazalar, alışveriş merkezleri hava limanları, hastaneler, bankalar gibi fiziki alanlarda bulunan dijital ekranların içerik yönetimini kolaylaştıran bir ürünken, OMMA VQ bu fiziki sınırları kaldıran ve ekranı olan tüm cihazlarda gösterim sağlayabilen bir ürün olarak konumlanıyor.
Tolga Şen, bu ürün için sektör kısıtı öngörmüyor. Dijital pazarlama faaliyeti yürüten tüm firmalar için kullanılabilirlik açısından uygun, teknik açıdan kullandıkları veri setleri ile tamamen uyumlu ve görsel açıdan ise iletişimi yapacakları kanallara göre tamamen özelleştirilebilir yapıda bir ürün geliştirdiklerini ifade ediyor.
Ürün geliştirme aşamasında yaptıkları araştırmalar onlara telekomünikasyon sektöründe faturaların yavaş yavaş kişiselleştirilmiş videolar ile yapılmaya başlandığını gösterdi ve bu trendi Türkiye’deki potansiyel müşterilere anlatabilmek için bu demo videoyu hazırlandı. Bunlar dışında en olası görülen senaryolar, çok geniş satış ağı bulunan ve bu ağı yönetmek için yüzlerce ve hatta binlerce satış temsilcisi çalıştıran firmalar. Şen, "Örneğin tüm Türkiye’ye ilaç dağıtan şirketler, ülkenin her köşesinde ürünü satılan uluslararası firmalar, hem satış noktaları hem de dağıtım merkezleri için VQ kullanarak, haftalık/aylık ve hatta anlık satış/dağıtım performans bildirimi yapabilecek ve yeni ürün/fırsat/kampanya bildirimlerini bu performans bildirimine ekleyebilecek" diyerek ürünün kullanım alanını açıklıyor.
"Ekibin özverisi önemliydi"
OMMA Sign, özellikle Mart ve Nisan ayları hiç satış yapamamış. Emre Çorbacı "Bunu da bekliyorduk ve hazırlıklıydık. Ancak Şubat ayındaki ISE fuarı sayesinde iş ilişkilerimizi güçlendirdiğimiz, Avrupa’ya doğru kolumuzu uzattığımız bir 2 ay yaşadık. OMMA Sign’ın doğası gereği fiziksel alanlarda bulunma zorunluluğu ve Türkiye’deki bütün müşterilerimizin de mağazalarını kapatmak durumunda kaldığı 3 ay boyunca takım liderleri ve yöneticiler olarak sürekli istişare halindeydik. Bu istişareler sonucunda ortaya şöyle bir strateji çıktı: Satış gücümüzü Asya/Pasifik bölgesine odaklarken, yazılım gücümüzü temassız, interaktif, akıllı telefonlarla konuşabilen bir yapıya getirmeye odakladık. Pazarlama alanında ise hem OMMA VQ hem de OMMA Sign ürünlerimize vaka analizleri, demo videolar ve sunumlar yapmak için çalıştırdık. Bizim için süreç Mart’ın ardından aynen devam etti ve tüm ekibimizin müthiş özverisi sayesinde bu süreçten avantajlı ve daha da büyümüş olarak çıktık" diyerek bu süreci nasıl atlattıklarını anlatıyor.
İlk yatırım 212'den...
Türkiye'deki şirketler dijital ekranlara yatırım yapmayı tercih etmedikleri için yurt dışına ağırlık veren şirkete. Mart 2019'da ilk yatırım 212'den geldi, yeni kurulan 40 milyon euro'luk ikinci fonunun ilk yatırımı Ommasign'dı.
Ortakların ikisi Hürriyet Emlak'ta birlikte çalışıyordu
Şirket bir dönem Hürriyet Emlak'ta birlikte çalışan Tolga Şen, Emre Çorbacı ve onların ortak arkadaşı ekosisteminin Setcard şirketinden tanıdığı Mehmet Özergil tarafından Nisan 2015'te kuruldu. Bu işe başlamalarının sebebi kurumsal ekranların tıpkı evdeki televizyonlar gibi akıllı hale gelmesi... Kurulduktan iki yıl sonra şirket ticari hayatına başlamış. Çünkü ilk yıllar Ar-Ge'ye odaklanılmış. Amaçları pazarda var olmak adına yenilikçi bir ürün yaratmaktı. Bu hedef sayesinde Mart 2017'de imzaladıkları "dünyanın en büyük" digital signage projesine imza attılar.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap