Uzun süredir, siyasi reklamlar ve içerik moderasyonu konusunda ABD'nin yasalarında da yer bulan "ifade özgürlüğü" kavramının arkasına sığınan Facebook, büyük markaların platformdaki reklamlarını durdurmasının ardından geri adım attı.
Şirketin CEO'su Mark Zuckerberg, yaptığı açıklamada siyasi liderler tarafından paylaşılmış olsa dahi; şiddete teşvik eden ya da oy vermeye engel olma girişiminde bulunan içerikleri platformundan kaldıracağını açıkladı. Şirket ayrıca, tıpkı Twitter gibi nefret söylemi ve diğer konularda Facebook içerik ilkelerini ihlal eden gönderileri etiketleyecek.
Bu noktada kısa bir hatırlatma yapalım. Geçtiğimiz ay, ABD Başkanı Donald Trump'ın attığı bir tweet, Twitter tarafından otomatik olarak etiketlenerek "teyide ihtiyaç duyulduğu"nu belirtti. Bunun üzerine Trump, sosyal ağları, platformlarındaki içerikten sorumlu tutan bir kararname imzalarken, Mark Zuckerberg Twitter'ın içerik etiketleme özelliğini şu cümlelerle eleştirmişti:
Bu konuda Twitter'dan farklı bir politikamız var. Facebook’un, insanların söylediği, yazdığı şeylerin doğruluğu konusunda hakemlik yapmaması gerektiğine inanıyorum.
Oysa Twitter, bu özellikleri; 2016 Başkanlık Seçimlerinde yaşanan dezenformasyon ve reklam odaklı skandalların; yaklaşan ABD Başkanlık Seçimlerinde tekrarlanmaması için yayına almıştı. 2016 yılında; Facebook'un Cambridge Analytica'ya sağladığı veriler, yayınlanan reklamlar ve dezenformayon içerikleri eşliğinde sosyal medya kullanıcılarının ciddi bir manipülasyonla karşı karşıya kaldığını hatırlatalım.
Tam da bu nedenle Twitter, siyasi reklamları platformundan kaldırdığını duyururken, Mark Zuckerberg yaptığı açıklamayla siyasi reklamları Facebook'tan kaldırmanın "ifade özgürlüğü"ne aykırı olduğunu savunmuştu. Facebook henüz, siyasi reklamları platformundan kaldırmamış olsa da; nihayet siyasi liderlerin dezenformasyon yayan içeriklerine ve nefret söylemlerine karşı önlemlerini alacak.
Bu kararda en büyük tebriği ise Anti-Defamation League, NAACP ve Mozilla'nın başlattığı #StopHateforProfit kampanyası hak ediyor.
Kampanya metninde Facebook'un Afro-amerikan kullancıları destekleyebilecek bir platform olarak konumlanabileceği yerde bunu yapmayı tercih etmediğini dile getiriliyordu. Metinde ayrıca, şirketin Holokost'u red eden yorumları nefret söylemiyle ilişkilendirebileceği ve oy kullanma konusunda kullanıcılarını teşvik edebileceği ancak her iki konuda hiçbir adım atmadığı belirtiliyordu.
Markaları Facebook reklamlarını durdurmaya davet eden #StopHateforProfit kampanyasına, Verizon, Hershells, Unilever ve Coca-Cola gibi büyük isimlerin katıldığını hatırlatalım. Coca-Cola başta Facebook olmak üzere tüm sosyal ağlarda reklamlarını 1 aylığına durdurken, Unilever yıl sonuna kadar reklamlarını durduracağını açıklamıştı.
Görünen o ki; itibar zedelenmesinin ötesinde; reklam verenleri de kaybetmeye başlayan Facebook; sonunda Twitter'ın attığı adımları izlemeye karar verdi.