'İlginç zamanlarda yaşayasın' diye bir sözün tam ortasındayız sanki. Herkesin alışkanlıkları değişti, restorana gitmek bir yana restorandan siparişe bile temkinli davranır olduk. Bu tüketim alışkanlığının değişikliği ise her sektörde yeniliği ve dijitalleşmeyi de beraberinde getirir oldu. Bu dönemim öne çıkan kazanımı dijitalleşmenin hızlanması desek yeridir.
Hizmet sektörünün sadece ülkemizde değil tüm dünyada ağır yara aldığı bu süreçte yavaş yavaş yeni normale geçsek de hiçbir şey eskisi gibi değil. Ve büyük ihtiimal eskisi gibi de olmayacak. Çünkü yeni teknolojiler hayatımızın vazgeçilmez parçası... Ülkemizde 1 Haziran'dan itibaren restoranlar açılmış olsa da restoranlar hala eski günlerine kavuşmuş değil. Belki de eskiye özlem değil de yeninin nasıl olacağını konuşmanın vaktidir. Bu sebeple dijital restoran yönetim sistemi FineDine ile pandemiyi ve yeni normali konuştuk.
Sadece ülkemizde değil MENA ve başka pek çok ülkede hizmet veren FineDine bu süreçte var olan dijital ürünlerine yenilerini eklemiş ve restoranların dijitalleşmesine farklı çözümler sunmaya başlamış. Hizmet verdikleri pazarın birkaç ay neredeyse kapalı olması ve ayrıca da dijitalleşmeye hızlıca dahil olması sebebiyle ayrıca önemli olan süreci önce genel bir pazar raporuyla ele alalım.
Hizmet sektöründe 60 milyar lira kayıp olacak
Dolayısıyla corona virüsün etkilediği sektörlerin başında yeme içme sektörü geldi. Zaten Deloitte tarafından yapılan "COVID-19 Etkisinde Restoran Sektörünün Bugünü ve Geleceği" araştırmasına göre turizm ve restoran sektörleri başta olmak üzere tüm dünyada hizmet sektörlerini olumsuz yönde etkilendiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de irili ufaklı 100 bin işletme ve doğrudan 2 milyon çalışan ile faaliyet gösteren yeme-içme sektörü 2019 yılında 125 milyar lira seviyesinde ekonomik hacim yaratırken sektörün 2020 yılını COVID-19 etkisi ile 60 milyar lira gelir kaybı ile kapatacağı öngörülüyor.
Kayıplara karşılık yükselen dijital servisler
Pazar böyleyken FineDine Kurucu Ortağı Duygu Kutluoğlu Kılıç samimi bir açıklamada bulunuyor "Restoranlar kapanınca biz de çok etkilendik" diyen Kılıç, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
Finedine, sipariş alma ve restoran yönetim platformu ve ön taraftaki operasyonların yönetilmesinde yardımcı oluyor. Ürünlerimiz ağırlama, yani 'dining' üzerine... Restoranların içinde kullanılan ürünlerdi. Restoranlar kapanınca direkt olarak etkilendik. Software as a service (Saas) olmamıza rağmen yıllık anlaşma yapan restoranlar bile birlikte çalışmaya ara vermek istedi.
Şu an 64 ülkede 1100 restoran tarafından ürünleri kullanılan şirket, ilk dönemdeki yavaşlamanın ardından FineDine Mobil Menü ürününü pazarın şartlarına uygun hale getirdi. Çalıştığı müşterileri arasında Hilton, Shangri-la, Sofitel, Raffles, Nusr-et, The Marmara Hotel gibi otel ve restoranlar bulunuyor.
Yeni ürünler hayata geçti
FineDine Mobil Menu "Pickup" ve "Delivery" özelliklerini yayına alan girişim, tüm siparişleri anında mutfağa gönderiyor. Restoran içinde online siparişe olanak sağladığı için müşterilerin hijyen beklentilerini karşılıyor. Dolayısıyla garsona düşen tek iş yemeği getirmek oluyor. Böylece müşterilerin restoran içinde olan herhangi biriyle temas etmesi engelleniyor.
Duygu Kutluoğlu Kılıç, ürüne olan talebin beklediklerinden daha yüksek olduğunu ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Karantina sonrasında yeni normale uygun olarak restoranlar çeşitli regülasyonlara tabii tutuldu. Bununla birlikte hijyen önlemleri bir adım öne çıkarken, restoranların kapasitesi yüzde 50'ye düşürüldü. Restoranlar, maksimum yüzde 30'luk insan gücüyle çalışıyor. FineDine, onlara bu süreçte yardımcı oluyor. "
Üç yatırım turu gördü
FineDine'ın en çok tercih edilen ürünü tablet menü... FineDine Mobil Menü'yü buna ek hizmet olarak çıkarmışlardı. Adil Burak Kılıç ve Duygu Kutluoğlu Kılıç tarafından kurulan şirket, yemek deneyimini dijitalleştirerek, restoranların satışını ve müşteri memnuniyetini arttırmaya yardımcı oluyor. 2016'nin Mart ayında SaaS modeline geçiş yapan FineDine, o tarihten bu yana aldığı yatırımlarla sıkça gündeme geldi. Geçmişte 500 Startups‘ın Batch 23 programına katılan girişim, 2017 yılında Pozitron'un kurucu ortaklarından Fırat İşbecer'i yatırımcı ve danışman olarak ekibe dahil etmişti.
2018 nisan ayında ise 500 İstanbul'dan yatırım alan FineDine, 2019'un Ocak ayında Hande Enes'ten aldığı yatırım ile büyümesini devam ettirdi. FineDine'ın Hande Enes'ten aldığı yatırımın miktarı açıklanmazken, yatırım öncesi değerlemenin ise 4 milyon dolar olduğu belirtilmişti. Aynı yıl Temmuz ayında MENA bölgesindeki Yiyecek Girişimleri ekosistemini desteklemek üzere hareket eden Savour Ventures, yaptığı yatırımla birlikte FineDine'ın bölgedeki hakimiyetini güçlendiriyor olsa da son dönemde Güney Amerika ve Avrupa'dan daha çok müşteriyle çalışmaya başladı.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap