Konuk yazarımız Mehmet Aksu, Toptalent.co kurucu ortağı olarak görev yapmaktadır.
Her şirket büyümek üzere kurulur. İşin daha ölçeklenebilir olması, marka gücünü artırmak vb. nedenlerle büyümek de zorundadır, çünkü aksi durumda varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil. Büyümenin en önemli yolu inovasyon, yeni ve iyi fikirlerden geçiyor ve bu fikirleri yaratan ve uygulayanlar sadece en iyi yeteneklerden oluşuyor. Çünkü, inovatif, sıçrama yaratacak fikirlerle gelen ve bunları hayata geçiren bu yeteneklerin şirketlere sunduğu katkı, ortalama bir yeteneğin onlarca katı oluyor. Ancak bu yeteneklere erişmek ve şirkette tutmak zannedildiği kadar kolay değil.
Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yetenek kıtlığı önemli bir sorun, hatta bu alanda dünya sıralamasında beşinci durumdayız. Hal böyle olunca özellikle büyümek isteyen şirketlerin ve varlığını sürdürmek için var gücüyle çalışan Start-Up’ların bu yetenekleri çekmesi daha da zorlaşıyor. Üstelik büyüme ile birlikte yetenekleri çekmek tahmin edilenin aksine zorlaşıyor.
toptalent.co olarak hazırladığımız: “KAOS: Büyüyen Şirketlerin Küçülen Yetenek Havuzu” raporunda bu konuya detaylarıyla değindik. Bu rapor, yetenekleri doğal olarak çekmek ve şirket içinde tutmanın yolunun çalışan markasına yatırım yapmak olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. İşveren markası olmak için sanılanın aksine havalı bir ofis tasarımı, ofis partileri, ya da şirket girişinde büyük puntolarla yazan değerler yeterli olmuyor.
Bunlarla birlikte şirkette yeteneklere ne kadar değer verildiği, şirkette kimlerin terfi aldığı, kimlerin prim aldığı ve kimlerin şirketten ayrıldığı belirleyici oluyor. Eğer gerçekten en iyi yetenekler yükseliyor ve prim alıyorsa şirketiniz “çalışmak için harika bir yer” konumuna yükselebiliyor. Diğer bir deyişle bir şirketi çalışmak için harika yapan şey harika çalışanlar, bu çalışanlar arasındaki çalışma harmonisi ve bu harmoniyi yaracak bir şirket kültürü oluyor. Geriye kalan her şey (ofisler, binalar, şirket büyüklüğü vb.) önemli ancak şirket çalışanlarıyla kıyaslanınca tali unsurlar olarak kalıyor.
En iyi yetenekleri çekmede karşılaşılan en büyük sorun büyüme dönemlerinde yaşanıyor. Özellikle hızlı büyüyen şirketler ve Start-up’lar bu dönemde ihtiyaçları doğrultusunda yeteneklere ulaşmakta ve bunları şirket içinde tutmakta zorlanıyorlar. Bunun en temel nedeni, konvansiyonel olarak büyüme ile en iyi yetenekleri şirkete kazandırma arasındaki negatif korelasyon. Bunu şu şekilde açıklamak mümkün; büyüme beraberinde şirketi ve işin kendisini daha kompleks bir yapıya doğru çeviriyor ve karmaşıklığı tetikliyor. Dolayısıyla iş, büyümeden ötürü ortalama yeteneklerle yönetilemeyecek kadar kompleks hale geliyor. Ancak büyüme ile birlikte artan iş yoğunluğunu hızlıca karşılamak için gerçekleştirilen çok sayıda işe alım genellikle ortalama çalışanların şirkete girişinin yolunu açıyor. Böylece büyüme ile birlikte komplekslik ve karmaşıklık artarken, şirket içindeki yüksek performanslı (top talent) çalışan yüzdesi azalıyor. Kaosun başladığı ve şirketin bir şeylerin ters gittiğini anladığı nokta da tam olarak burası oluyor.
Birçok şirket bu kaos durumuyla baş etmek için prosedürler ve kuralları devreye sokuyor. Acil durum kılavuzları uygulamaya alıyor, iş adımları ve süreçleri iyileştirmek adına oluşturulan dokümanlarının sayısı artıyor. Ancak süreci standart hale getirmek ve kaosu önlemek için atılan bu adımlar, çalışanlar için şirketi daha çekilmez getiriyor ve bu bürokrasi en iyi yeteneklerin şirketten çıkışını daha da hızlandırıyor.
Bu da sürecin hepten bir kısır döngüye girmesine neden oluyor. Zira en iyi yetenekler süreçlere ayak uydurmaktan ziyade, daha iyi süreçler yaratmak konusunda iddialılar. Kaosun hakim olduğu ve yeteneklerin hızla şirketten çıkış yaptığı bu dönemde, diğer taraftan bürokrasi şirket içinde tehlikeli değişikliklere neden oluyor:
- Gün geçtikçe “süreç odaklı” haline gelen şirkette, kısa vadeli-günü kurtarmaya yönelik çalışma sistemine geçilmesi
- Sorun çözmek için minimum düşünme faaliyetinin yaygınlaşması, yani fikir üretiminin yerini süreç takibinin alması
- Çok az hata yapılan, verimli ancak şirkete sıçrama yaptırmayacak operasyonel işlere odaklanılması
- Yaratıcı ve başına buyruk ancak masaya büyük fikir getirecek yeteneklerin büyük çoğunluğunun kaybı
- Verimliğin, esneklik ve büyüme getirecek fikirlerin önüne geçmesi
Diğer taraftan genellikle aynı anda pazarda da bir takım değişiklikler oluyor; pazara yeni giren bir teknoloji, beliren güçlü bir rakip, ya da yenilikçi bir iş modeli çıkıyor. Şirket bu değişiklikler karşısında savunmasız durumda kalıyor ve adaptasyon sorunu yaşıyor.
Çünkü çalışanlar sadece prosedürleri takip etmekte ustalaşıyor ve bunun dışında bir şey yapacak zihinsel kaslarını kaybetmiş oluyor, zaten şirket artık en iyi yetenekleri değil, prosedürleri bilen ve onlara bağlı kalabilenleri değerli olarak görüyor. Mevcut yapıyla ve prosedürlerle yola devam eden şirketler eninde sonunda değişen pazara uyum sağlayamadıkları için büyük bir kayıpla pazardan çıkabiliyorlar.
toptalent.co olarak bu tatsız döngüyü kırmak ya da baştan hiç bu döngüye girmemek için büyüyn şirketlere ve Start-Up’lara önerdiğimiz çözüm şu şekilde;
Şirket içindeki en iyi yeteneklerin oranını, şirketin büyüme oranından her zaman daha yüksek tutmak. Yani, şirket büyüdükçe kaosu ve işi yönetecek; Kendi kendini motive edebilen, Farkındalığı yüksek, iş üzerinde öğrenen (Klasik öğrenme, rotasyon mentor çözümleriyle değil iş üzerinde çalışarak kendi kendine öğrenen), Kendini disipline eden (yönetilmeye ihtiyacı olmayan – ne yapmasını değil ne istediğinizi söylemeniz yeterli olan) ve Lider yetenekleri işe almak, kurallara değil en iyi yeteneklere inanmak ve yatırım yapmak.
Özetlemek gerekirse, Kaos büyüme sürecinin olağan bir çıktısı olarak karşımıza çıkıyor. Burada önemli olan kaosu kiminle ve nasıl yöneteceğiniz oluyor. Büyüme kaynaklı kaos, doğru yönetildiğinde şirketi bir üst seviyeye çıkaran bir enerjiyi de içinde barındırıyor. Bu süreci en iyi yeteneklerle doğru yöneten şirketler için başarı orada bir yerde duruyor. Steve Jobs’un ustaca ifade ettiği gibi; “Zeki insanları işe alıp, sonra onlara ne yapacaklarını söylemek bana mantıklı gelmiyor. Biz zeki insanları işe alırız ki, onlar bize ne yapacağımızı söylesinler”.
Biz toptalent.co olarak şirketlere, karşılaştıkları en iyi yeteneklere ulaşma sorununu çözen platformumuzla önemli bir avantaj sağlıyoruz. Platformumuzdaki “İşveren Markası Profilleri”, “Networking Buluşmaları”, “İşe Alım Programları” gibi özellikler bizi klasik kariyer platformlarında ayırıyor. Bunlara ek olarak yeteneklere sunduğumuz kariyer tavsiyeleriyle birlikte hem şirketlerin hem de yeteneklerin gelişimlerini ve beklentilerini tam olarak karşılıyoruz. Böylece ihtiyacı olan yeteneklere ulaşabilen şirketler, her zaman büyüme hızlarından daha yüksek oranda yeteneği işe alabiliyor ve büyüme sürecini doğru yeteneklerle ustaca yönetebiliyorlar.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap