WhatsApp CEO'su Jan Koum dün Facebook hesabında paylaştığı bir gönderiyle Facebook'tan ayrıldığını duyurdu. Koum'un Facebook yönetimiyle WhatsApp kullanıcı verisi gizliliği ve uçtan uca şifrelemenin zayıflatılması konusunda fikir ayrılığı yaşadığı için şirketten ayrıldığı söyleniyor.
It's been almost a decade since Brian and I started WhatsApp, and it's been an amazing journey with some of the best...
Gepostet von Jan Koum am Montag, 30. April 2018
Koum'un ayrılık mesajında kullandığı ifadeler ise oldukça nüktedandı:
“Yoluma devam etmenin zamanı geldi. . . Teknolojinin dışında keyif aldığım şeyleri yapmak için biraz zaman ayırıyorum."
Koum aynı zamanda WhatsApp'ı desteklemeye devam edeceğini de espritüel bir cümleyle aktardı: "WhatsApp'ı desteklemeye devam edeceğim... sadece dışarıdan."
Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg'in bu gönderiye yorumu ise gecikmedi:
Jan: Seninle yakın bir şekilde çalışmayı özleyeceğim. Dünyayı bağlamaya yardımcı olmak için yaptıkların, şifreleme ve merkezi sistemlerden güç alarak bu gücü insanların ellerine tekrar verme yeteneği dahil olmak üzere bana öğrettiğin her şey için minnettarım. Bu değerler her zaman WhatsApp'ın kalbinde olacak.
Zuckerberg'in bu yorum aslında Koum'un ayrılığını önemsizleştirmeye çalışıyor diyebiliriz. İşe Koum açısından bakacak olursak, WhatsApp satın almasının üzerinden geçen 3,5 yılda şirket içinde daha az hissesi ve finansal yatırımı olduğunu söylenebilir. Koum'un ayrılığıyla birlikte Facebook'un yönetim koltuğunda boşalan koltuğa kimin geçeceği ise şu anda belirsizliğini koruyor.
Bu noktada en iyi CEO adayının Neeraj Arora olduğunu söylemekte fayda var. Eski Google'lı Arora 2011 yılından beri WhatsApp'ta çalışıyor. Facebook satın alması öncesinde de şirkette çalışan Arora WhatsApp'ın dört numaralı adamı olarak da tanınıyor.
2014 yılında Facebook'un 19 milyar dolara satın aldığı WhatsApp o günden bugüne kullanıcı tabanını 3 kat arttırdı. Mesajlaşma alanında lider bir konuma sahip olan şirketin, Facebook ile yaşadığı sorunlar ise oldukça kapsamlı.
Satış sürecinde ve sonrasında hem Jan Koum hem Brian Acton WhatsApp'ta reklam çıkılmaması ve kullanıcı verisinin Facebook ile birleştirilmemesi gerektiğini düşünüyordu. WhatsApp'ın yaygın olarak kullanıldığı Avrupa'daki kanun düzenleyici kurumlar da şirketin kurucularıyla hem fikirdi.
Yine de 1 buçuk yıl sonra kullanıcı hizmet şartları sözleşmesi değiştirilerek WhatsApp'taki kullanıcı numaraları Facebook'a aktarıldı. Böylece Facebook reklam verenlere daha iyi hedeflenmiş reklamlar sunabildi. İşletmeler telefon numarası girerek sadece o kullanıcılara reklam gösterme lüksüne WhatsApp sayesinde kavuşmuş oldu. Bu nedenle Avrupa Birliğine 122 milyon dolar ceza ödeyen Facebook ise durumdan çok etkilenmedi. Ne de olsa şirket, tek çeyrekte 4 milyar dolar kar elde ediyordu.
Kullanıcı gizliliğine yapılan bu saldırıyla birlikte aslında Koum'un Facebook ile arasının açılması Cambridge Analytica skandalından önce başladı. Hatta Koum'un yaklaşık 1 yıldır şirketi terk etmeyi düşündüğü konuşuluyor. WhatsApp'ın diğer kurucu ortağı Acton ise Kasım ayında şirketi terk etti. Hatırlarsanız Acton'ın #deletefacebook hareketine destek vermesi de oldukça dikkat çekmişti.
WashPo'nun daha önce yazdığına göre tüm bunlara rağmen Koum'u en çok sinirlendiren hamle ise Facebook yöneticilerinin WhatsApp şifreleme sistemini zayıflatmak yönündeki talebi. WhatsApp Bussines için şifreleme sistemini zayıflatmak üzere harekete geçen şirket, bu sayede birden fazla ekip üyesinin kullanıcılarla yazışmasını sağlamış durumda.
WhatsApp üzerinden para kazanmak için elinden geleni yapan Facebook, uygulamayı uzun süredir e-ticaret siteleri bankalar ve hava yolu şirketlerinin pazarlama aracı olarak konumlandırmak üzere hareket ediyor. Koum'un gitmesiyle birlikte bu alanda herhangi bir engeli kalmayan şirketin, yakında WhatsApp'ta reklamlar göstermeye başlaması da olası.