İlk girişimini henüz 19 yaşındayken Stanford'daki eğitimini yarıda bırakarak kuran Sam Altman, 2014'te Y Combinator'ın (YC) Başkanı olarak göreve başladı. O günden bu yana bulduğu her fırsatta, dünyanın en büyük hızlandıcı programı Y Combinator'ın yeterince büyük olmadığını vurgulayan Altman, bu büyümede YC'nin küreselleşmesini önceliklendiriyor. YC'nin San Francisco'daki ofisinde Webrazzi'ye özel bir röportaj veren Altman, YC'nin küreselleşmenin zorluklarından çok fırsatlarına odaklanmış durumda olduğunu aktarıyor.
YC'nin önceliğinin ABD dışındaki girişimlerin Silikon Vadisi'ndeki sermaye ve bilgi birikimine erişimi sorununa bir çözüm olması beklentisi aşikar. Bununla birlikte başta ICO'lar olmak üzere yeni fonlama modelleriyle ilgili görüşlerini yakın zamanda aktaran Altman'a düzenlemelerle ilgili düşüncelerini de soruyoruz. Zira küresel ekonomide düzenlemelerle birlikte gelen ilk soru, bu düzenlemelerden en çok kimin fayda sağladığı ve blockchain'i bu kadar cazip yapan kimse ya da hiçbir kurumun kontrolünde olmaması. Altman bu soruya, ilaç endüstrisini örnek vererek yanıt veriyor ve bazı düzenlemelerin, günlük hayatı kolaylaştırmasına ihtiyaç duyduğumuzu hatırlatıyor...
Düzenlemelerden söz ederken, Elon Musk ile birlikte Open AI kurucu ortağı olarak rol alan Altman'a yapay zeka odaklı başta robot vergisi olmak üzere farklı düzenleme önerileri hakkındaki görüşlerini de soruyoruz. Altman bu konuda çok fazla tartışmaya ihtiyacımız olduğunu not ediyor.
YC'nin Altman liderliğinde yaşadığı dönüşümle ilgili olarak, YC'yi bir teknoloji şirketi olarak niteliyor ve YC olarak gelecekte bir tür üniversiteye dönüşmek istediğini (bunu YC'nin geleceğin üniversitesi haline gelmesi şeklinde de okuyabilirsiniz) belirtiyor. Altman bu konuda daha fazla detay vermiyor ancak YC bu haliyle bir çok girişimci için zaten özel bir okul niteliğinde. Gerçek hayatın sorunlarına girişimler aracılığıyla çözümler üreten ve bir teknoloji şirketi anlayışıyla yönetilen bir üniversite fikri ise bu nedenle anlaşılabilir.