Günümüz standartlarını belirleyen ilk akıllı telefon iPhone, piyasaya 499 dolardan başlayan fiyatlarla sunulmuştu. Apple, fiyatlama stratejisini cihazın fiyatını bir süre sonra 399 dolara düşürüp; selefi iPhone 3G'yi 199 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunarak değiştirse de, yıllar içinde akıllı telefon fiyatlarının artışını engelleyemedi. Son 10 yılda cihaz üreticileri arasında, yukarı yönlü bir fiyat rekabeti yaşanıyor ve bu, akıllı telefon fiyatlarının sürekli artmasına sebep oluyor.
Fiyatları yukarı çekme yarışının Samsung'un Apple'ın akıllı telefon pazarında en yakın rakibi olarak belirmesiyle birlikte hızlandığı en önemli not. Bloomberg'in paylaştığı aşağıdaki grafik ana üreticiler arasındaki yarışı gözler önüne sermesi açısından önemli:
Söz konusu fiyat rekabeti olduğunda kazanan var mı?
En büyük iki ana akıllı telefon üreticisi arasındaki yarışta ipi göğüsleyense yeniden Apple oldu. 999 dolardan başlayan fiyatlarla piyasaya sunduğu iPhone X ile çıtayı bir kez daha yükselten Apple şu aşamada, Samsung Galaxy Note 8 ile rekabet ediyor. 930 dolarlık Note 8, iPhone X'in 1.000 dolarlık fiyat etiketine sahip olmasını sağlayan tetikleyici güç olarak beliriyor.
Her yeni akıllı telefon piyasaya sunulduğunda, cihazın konumlandırmasında fiyatı önemli bir sinyal veriyor. Piyasadaki en iyi ve en kaliteli telefonu ürettiğini iddia eden Apple için bu, diğer telefonlar için referans noktası olmak demek aynı zamanda. Ancak durum bu kez farklı zira, fiyat sınırı gelip 1.000 dolar psikolojik eşiğe dayanadı. Bu eşiğin geçilmesi şüphesiz operatörler için yeni fırsatları beraberinde getiriyor ancak, fiyat rekabetine odaklanan yarışların birçoğunda kazananın olmadığını yurt içi ya da yurt dışı piyasalarda onlarca kez gördük.
Üreticilerin, yenilik uğruna yenilik yapmayı bırakıp, bir akıllı telefondan daha doğrusu geleceğin akıllı telefonundan beklenenlere odaklanması iyi bir fikir olabilir. Dün geceki etkinlikte sıklıkla anılan Steve Jobs'ın bundan on yıl önce ilk iPhone'u tasarlarken yaptığı da tam olarak buydu...