Facebook ve Instagram'da tasarım değişikliği

Instagram ve ana şirketi Facebook, kullanıcılara dönük popüler uygulamalarında okunurluk öncelikli iyileştirmelere gittiklerini duyurdular. Her geçen gün daha fazla kullanıcıya ulaşan ve Snapchat'ten kopyaladığı Hikayeler özelliği ile dikkatleri üzerine çeken Instagram, yeni özelliği ile biraz daha Facebook'a benziyor.

Facebook'ta bulunan yorum dizileri artık Instagram'a da geliyor. Daha öncesinde sadece fotoğrafın altına yorum bırakmanıza müsaade eden Instagram, yeni özellikle, tek bir yorumu altında yer alan cevapla butonuna basarak, bunu bir yorum dizisine dönüştürmenize izin veriyor... Oysa kullanıcı için ideal olan bir görselin altında birkaç yeni yorum dizisi açmak. Böylece popüler hesapların altındaki yorumlar daha düzenli görünebilir.

Facebook haberi akışı daha iyi okuma deneyimi vadediyor

Bunun yanısıra Facebook'ta olduğunun aksine bir yorum dizisinin altına yeni bir yorum dizisi açmanız mümkün değil. Diğer taraftan Facebook da haber akışının yorumları okumayı kolay hale getirecek şekilde iyileştirileceğini söylüyor. Aşağıda görebileceğiniz gibi, Facebook'un önümüzdeki haftalarda devreye alacağı tasarım iyileştirmeleri, yorumları daha belirgin bir şekilde öne çıkarıyor.

Buna ek olarak kullanıcı deneyimini geliştirmeye devam eden Facebook, haber akışının okunabilirliğini de iyileştiriyor. Daha önce sizlere aktardığımız test tasarımı başarılı olmuş olacak, Facebook bu tasarımı herkese açtı. Kullanıcıların bir bağlantıya dokunmadan önce nereye gideceğini görmesi, bir paylaşıma yorum yaparken, hangi paylaşım olduğunu kontrol etme imkanı ve geri tuşunun öne çıkarılması gibi iyileştirmeler var bu güncellemede. Güncelleme önümüzdeki haftalarda tüm kullanıcılara sunulmuş olacak.

Instagram'ın güncellemeleri ise 24. versiyonu ile birlikte iOS ve Android için kullanılabilr olacak. Ancak özelliğin herkese açılmasının birkaç haftayı bulabileceği ön görülüyor.

Facebook'un geliştirdiği ya da kopyaladığı bir özelliği, sahip olduğu tüm platformlarda denemesine alışığız. Ancak bu durum her bir platformun özgünlüğünü bertaraf ederek ekosistemdeki tekelleşmeyi daha fazla öne çıkarıyor.