Konuk yazarımız Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş, 2018 FIFA Dünya Kupası finaline bir yıl kala, pazarlamacıların stratejilerini planlarken mobil ve video ile nasıl taktikler geliştirebileceklerini değerlendirdi.
Dünyanın en büyük spor etkinliği olması beklenen finale sadece bir yıl kaldı. Bu dönem, markalar için de oyun stratejilerini planlamaları açısından kritik bir süreç. Bu noktada da üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken iki kelime var: Mobil ve video.
Maç günü yaklaşıyor
Mobil, dünyada benzeri görülmemiş bir hâkimiyete sahip. İnsanların hareket halindeyken video içerik tüketmeleri artık standart bir davranış haline geldi. Video artık duvarların ötesine geçti, neredeyse herkesin cebinde her an bir ekran bulunuyor. Mobilde tüketilen içerik ve kişilerin yaklaşımı ise oldukça ilgi çekici bilgiler sunuyor. Tüketicilerin, mobil cihazları üzerinden büyük spor etkinlikleriyle ilgili nasıl etkileşimde olduklarında anlamak için Brezilya’da 2014’te düzenlenen son Dünya Kupası’na ve bunun Facebook’ta gözlemlenen etkilerine bir göz attık.
O dönemde 2014 Dünya Kupası en basit ifadeyle o güne dek deneyimlediğimiz en büyük etkinlikti. Yaklaşık 350 milyon kişi Facebook’taki sohbetlere katıldı, turnuvayla ilgili etkileşimin sayısı 3 milyarı aştı. Almanya ve Arjantin arasında oynanan final maçı, bugüne kadar Facebook tarihinde, hakkında en çok konuşulan spor karşılaşması oldu.
Mobil, pazarlamanın kuralları kitabını yırtıp attı. Artık yanımızdan hiç ayırmadığımız, kişisel ve en yakın rehberimiz mobil. Başka hiçbir aracın yapamadığı şekilde bir sohbet ortamına ve iletişime kapı açıyor. Dahası, her gün ve hatta televizyon izlerken bile gün boyu bizimle birlikte. Futbol taraftarları, 50 yıl boyunca maç izlemek için bir televizyonun başında toplandılar. Yayıncılar renkli görüntü, stereo ses, yeni kamera açıları ve yüksek çözünürlük gibi yeni teknolojiler eklerken, oturma odaları da çok ekranlı bir deneyime dönüştü. Cep telefonları, uyanık olduğumuz her an bizimle birlikte. Dolayısıyla futbolla ilgili sohbetler maç gününde başlayıp bitmiyor, yedi gün, 24 saat tüm yıl boyunca sürüyor. Futbolseverler sürekli iletişim halinde. Sadece 2017 UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 34 milyon kişi Facebook’ta 98 milyon kez etkileşimde bulundu.
Gelecek yıl yapılacak turnuva öncesi planlarını oluşturmaya başlayan pazarlamacıların, tüm bunlar önemli de olsa sadece maçlarla ya da belli anlarla ilgili etkiletişimi düşünmemeleri gerekiyor. İstikrarlı, tüm turnuva boyunca markalarının ses payını (SOV – share of voice) geliştirebilecekleri ve en fazla akılda kalacak stratejiler üzerine düşünmeleri gerek. 2014’teki turnuva, rekabetin doruğa ulaştığı bu süreçte diğerlerini geride bırakmak isteyen her marka için mobil dünyada çok büyük ölçekli, inanılmaz popüler ve kesinlikle çok önemli bir platform olarak adeta bir kırılma noktasıydı.
Yeni doğal dilimiz “video”
2014’ten bu yana tüketicilerde gerçekleşen en büyük değişim, mobilin bu yüzyılın en önemli iletişim aracı olarak yerini sağlamlaştırması oldu. Mobilin yükselişi belki de daha önemli olabilecek bir başka trendi, videoya doğru hızlı bir geçişi tetikledi.
Cisco’ya göre 2016’da mobil video trafiği, toplam mobil veri trafiğinin yüzde 60’ını oluşturdu ve bu oran 2021’e kadar dünyadaki mobil veri trafiğinin dörtte üçünü oluşturacak. Dünyanın her bölgesinde tüm dijital video görüntülenmelerinin en azından yarısı mobil cihazlar üzerinden gerçekleşiyor. Mobildeki videolar, insanların medya alışkanlıklarının hep var olan bir parçası olmakla kalmıyor, aynı zamanda dikkat çekmek için bildiğimiz en etkili yöntem olarak öne çıkıyor. Facebook’un yaptığı bir kurum içi araştırmaya göre, insanlar mobildeki Haber Akışı’nda durağan görüntülere oranla hareketli görüntülere bakarken beş kat daha fazla zaman harcıyor. Spor, bu video içeriğinin arkasındaki önemli itici güçlerden biri. Büyük futbol turnuvalarının videonun itici gücü olarak ne kadar önemli olduğuna dair bir örnek: Facebook’ta Euro 2016 boyunca yaklaşık bir milyar video görüntülendi.
Bu, pazarlamacılar için ne anlama geliyor? Videonun mobilde doğal bir dil haline gelmesiyle insanların beklentileri de değişiyor. İster kişisel, ister markalarla olsun tüm iletişim video formatında olabilir. Bu, birinin dikkatini çekmek ve bir mesaj iletmek için en kapsayıcı ve çarpıcı yöntem.
Büyük spor etkinlikleri öncesinde pazarlamacılar için taktikler
Facebook, 650 milyon kişi için dünyanın dört bir yanındaki taraftarların buluştuğu en büyük topluluk. Peki, pazarlamacılar gelecek yıl yapılacak turnuva için mobil alanda video kullanarak nasıl maksimum etki yaratabilirler?
1) Mesajınızı 15 saniyede ya da daha kısa sürede iletmeye çalışın. Şişirme kısımları kısaltın ve ana konuya daha hızlı geçin. En başarılı reklamverenlerimizden bazıları video mesajlarını 15 saniyeden kısa tutuyor. Mobilde insanların ilgisine uyum sağlayarak, video reklamlarınızın baştan sona izlenme sıklığını artırabilirsiniz.
2) En dikkat çeken unsurları kullanarak başlayın. Harika küçük resimler, canlı arka planlar ve çarpıcı ürün fotoğrafları ile insanları hemen yakalayın.
3) Marka mesajınız ve kimliğiniz işin içine en baştan girsin. Bunlar ilk üç saniyede ortaya çıkmalı ve videonun en azından yarısında markanızın görünür olmasını göz önünde bulundurmalısınız. Markanız tanınmış bir yıldız, kişi ya da sembolle bağlantılıysa, insanlara bunu hemen gösterin. Kahramanınızı ön plana çıkarın.
4) Merak uyandıran metinler kullanın. Görsellerinizi eğlenceli, ilgi çekici ve şaşırtıcı metinlerle güçlendirin. Videonun tamamını izlemeyenlerin olacağını da göz önünde bulundurarak mesajınızı ön plana çıkarın.
5) Görsel hikayenizi şekillendirin. Televizyonlar ve masaüstü bilgisayarlar yatay kadraj kullanabilir ancak sektör araştırmaları cep telefonlarının çoğunlukla dikey olarak kullanıldığını gösteriyor. Mobil için dikey videolar kullanın. Küçük bir kadrajda bile taraftarların ilgisinin sürmesi için optik illüzyonlar ya da beklenmeyen olgular kullanılabilir.
Tüm bunlar, gelecek yılki rekabette mobil videoya yönelik katı kurallar değil. Bu güzel turnuvanın kendisinde olduğu gibi, muhteşem mobil video reklamlarında başarı için tek bir yöntem ya da her duruma uygun tek bir çözüm yok. Farklı kitleleder, farklı şeylere tepki veriyor. Bu nedenle merak uyandıran ve eğlenceli bir yaklaşımı tavsiye ediyoruz.
Facebook’ta, “kontrol başparmakta” diye bir söylemimiz var. Bugünden başlayarak gelecek yıl Moskova’da düzenlenecek finale kadar, pazarlamacıların işi parmakları durduracak, insanların dikkatini çekecek en iyi içeriği hazırlamak.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap