Bu bir şaka değil

Her 1 Nisan'da olduğu gibi bugün de bir çok şakayla karşılaşmış olmanız mümkün. Fakat 1 Nisan'ın daha az bilinen bir özelliği daha var; Dünya Otizm Farkındalık Günü'nün arefesi olması.

Türkiye’de (ben dahil) çok az insan  2 Nisan’ın Dünya Otizm Farkındalık Günü olduğunu biliyor. Tohum Otizm Vakfı da 1 Nisan'ın malum 'şöhretini' olumlu bir şekilde kullanarak 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nü tanıtmaya bugünden başlıyor. Böyle bir tanıtıma ihtiyaç var, zira GFK Türkiye’nin araştırmasına göre ülkemizde her 10 kişiden sadece 3’ü otizmi duymuş. Her 68 çocuktan birinin otizm riski ile doğmasına, her 20 dakikada 1 çocuğun otizm tanısı alıyor olmasına rağmen araştırma sonuçları ülkemizde hala otizmin çok az bilindiğini gösteriyor. Tohum Otizm Vakfı'nın 1 Nisan kampanyası da işte bu durumu değiştirmek istiyor.

Bu bir şaka değil

'Bu bir şaka değil' başlıklı kampanyaya önemli dijital mecralar ve internet ünlüleri de destekliyor. Örneğin bugün öğle saatlerinde Ekşisözlük'ü sayfayı ziyaret eden kullanıcılara tüm girişlerde ‘Bu Bir Şaka Değil’ başlığıyla 2 Nisan’ın Dünya Otizm Farkındalık Günü olduğu hatırlatıldı ve Tohum Otizm Vakfı'na bağış yapılması istendi.

Peki Otizm nedir?

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı, ülkemizde otizmli çocuklara erken tanı konulması, özel eğitimle topluma kazandırılmasına öncülük eden kâr amacı gütmeyen bir vakıf ve otizm hakkında en azından şu kısa bilgiyi hepimizin öğrenmesini istiyor;

Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanır.

Otizmin nedeni günümüzde hala bilinmemekle beraber genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği görüşü hâkimdir. Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi, erken tanı ile yoğun, sürekli özel eğitimdir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık %50’sinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte ve gelişim sağlanabilmektedir. Hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir. En önemli nokta olabildiğince erken dönemde (18 ay civarı) tanı koyabilmek ve haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almalarını sağlamaktır. Özellikle 3 ile 5 yaş arasında bu yoğun eğitim çok kıymetlidir.

Biz de Webrazzi olarak bu kampanyayı destekliyoruz ki sıkı takipçilerimiz otizmli çocukların eğitimini kolaylaştırmayı amaçlayan Otsimo'nun haberlerini sıkça paylaştığımızı hatırlayacaktır. Siz de bu yazıyı paylaşarak kampanyaya destek olabilir, tüm operatörlerden tohum yazıp 5290’a kısa mesaj atarak otizmli çocukların eğitimine 10 tl bağış yapabilirsiniz.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.