Önce Norveç, sonra Almanya sırayla önümüzdeki yıllarda benzinli otomobillere karşı yasaklar getirdiklerini duyurdular. Norveç çok büyük sürpriz olmasa da otomobil üretiminde bir dünya markası olan Almanya'nın açıklaması oldukça ses getirdi.
Bu açıklamaların nedenlerini kavrayabilmek için Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nı incelemek gerekiyor. Paris İklim Değişikliği Anlaşması, 200'e yakın ülkenin resmen katıldığı ve hukuki bağlayıcılığı bulunan tarihi bir anlaşma. Bu anlaşma, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıt kullanımlarını kısıtlayarak küresel ortalama sıcaklık artışının 1.5 ile 2 derece arasında sınırlandırmasına dayanıyor. Yani ülkeler artık ürettikleri karbondioksit miktarlarına göre hukuki yükümlülük altındalar diyebiliriz. (Tabi ki oldukça geniş bir kapsamı olan bu anlaşmayı Türkçe olarak da okuyabilirsiniz).
Tam da bu anlaşma nedeniyle her ülke artık CO2 üretimini kısıtlamaya başlıyor. En büyük suçlular (belki de ilk kurbanlar) fosil yakıt kullanan araçlar olduğu için bu alanda kısıtlamalar getirilmeye başlanıyor. Hem kısıtlamalar hem de teşvikler bu alanda ülkelere başarı getiriyor.
Norveç dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olmasına rağmen 2015 yılında satılan otomobillerin %9'unu elektrikli otomobiller oluşturuyor. Bu artışın arkasında teşvikler yer alıyor. Elektrikli otomobil alanlara uygulanan vergi indirimleri, ücretsiz park alanları, otoban kullanımında ücretsiz geçiş gibi avantajlar sağlanıyor ve bu sayede kişi başına düşen elektrikli araç sayısında dünyada 1 numara. Norveç tüm bu yaptıklarına rağmen çok yoğun bir şekilde petrol ve doğal gaz üretip dünyaya sattığı için CO2 üretiminde de pek masum sayılmaz. Muhtemelen bu nedenle de 2025 yılında yeni fosil yakıtlı otomobil satışını tamamen yasaklıyor.
Alman firmalarında da son yıllarda elektrikli araçlara yönelim söz konusuydu. Bir çok firma bu alanda Ar-Ge ve üretim yapmaya başlamıştı. Almanya'nın CO2 üretim rakamları yapılan küçük değişikliklere rağmen çok yüksek çıkınca Norveç'ten sonra bu alanda ciddi adım atan 2. ülke oldu. 2030 yılından itibaren Almanya, benzinli otomobil üretimini yasaklayacağını açıkladı. Üretilen her araç, sıfır emisyon değerine sahip olacak. Bu durum diğer ülkelere satılacak otomobilleri de kapsıyor mu emin değilim ama otomobil dünyasında oyunu değiştireceği kesin.
Almanya bu değişiklik ve uygulamaya başlayacağı Norveç benzeri teşviklerle elektrikli otomobil satışlarını hızla artırmayı hedefliyor.
2015 yılında imzalanan Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nın etkileri bu şekilde ortaya çıkıyor. Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkeler gibi kararlar alamıyor olsa da her 5 yılda bir yapılacak olan incelemelere onlar da dahil oldukları ve onların da CO2 üretiminde azaltmak oldukları değerler olduğu için bir şeyler yapmak zorundalar. Şimdilik dünya CO2 üretiminin yarısının sorumlusu olan Amerika ve Çin'i bahane ederek pek aktif bir rol almamayı tercih ediyorlar.
Özetle gelişen teknoloji ve politikacılar iklim değişikliği ile savaşıp savaşmayacağımızı belirleyen etken olacak. Umuyorum ki dijital ve teknolojik sanayi devrimi, eski sanayi devrimlerinden farklı olarak doğaya büyük bir fayda sağlar.