Sürpriz, peki radikal mi? Microsoft CEO'su Satya Nadella, Microsoft ve LinkedIn'in bugün duyurduğu 26.2 milyar dolarlık satın alma anlaşmasıyla ilgili yorumunda, bu birleşmeyi çok uzun süredir düşündüğünü söylüyor. İki şirket arasında ikisinin de kurumsal pazarı hedefliyor olmasından çok daha fazla ortak nokta bulunması, anlaşmanın neredeyse "doğal" bir süreç olarak algılanmasına sebep oluyor.
Bu uyum, LinkedIn'in yaptığı exit'in başarılı olup olmadığını sorgulamaya engel değil, kanımca. Alanında rakipsiz hatta monopol konumdaki profesyonel ağın (startup'ın), bilinen bir büyüme ya da finansal kriz yaşamıyorken, bu tip bir teklifi kabul etmemesi genellikle haklı görülür. Bugüne kadar Facebook, Snapchat gibi risk alan girişimlerin değerlemelerini kısa sürede satış tekliflerinin katbekat üstüne çıkardığını çok kez gördük. Buna rağmen LinkedIn'ın Microsoft teklifini neden kabul ettiği sorusuyla ilgili akla gelen ilk cevap Nadella'nın vizyonu oluyor. Şayet LinkedIn satın alması bir başarı olarak kayıtlara geçecekse Satya Nadella takdiri kesinlikle hak ediyor.
Göreve başladığı ilk günden bu yana üretkenlik, bulut ve iş süreçlerini yeniden (mobil öncelikli olarak) icat etme mottolarını sık sık kullanan Nadella, LinkedIn'in bu kapsamlı dönüşüm sürecinde kilit rol oynayacağını düşünüyor. Zira Microsoft'un Nadella tarafından yönetilen dönüşüm süreci "Bağlantılı bir dünyada yaşıyoruz" uyanışıyla başlıyor. Bu dünya ekseninde yeniden yapılanan Microsoft için kayıp halka LinkedIn'le tamamlanmış oluyor.
"LinkedIn haber akışının çalıştığınız projelerle ilgili makaleler ve Office'in bitirmeye çalıştığınız görevle ilgili size profesyonel ağınıza ekleyip, iletişime geçebileceğiniz uzmanlar tavsiye ettiğini düşünün" diyor Nadella. Gelişmeyi Microsoft çalışanlarıyla onlara hitaben yazdığı bir mektupla paylaşan Nadella LinkedIn'in Microsoft Office 365 ve Dynamics ürünleriyle entegre edileceğini belirtiyor. Yakın zamanda bot açılımıyla gelecek vizyonuna Yapay Zeka'yı dahil ettiğini gösteren Microsoft, LinkedIn'e bu ve benzer prensiplerle akıllı bir haber akışı kazandırarak reklam hedefleme/gelirlerini arttırmayı planlıyor. Entegrasyonun Microsoft tarafında ise servis üyelik satışlarına olumlu yansıması kuvvetle muhtemel.
Microsoft Office'in bugün dünya çapında 1.2 milyar kullanıcısı var, buna karşılık LinkedIn için bu sayı 433 milyon. Tüm Office kullanıcılarının LinkedIn'de bağlantılı haline geldiğini düşünmek bile, LinkedIn için aynı sürede, tek başına başarması neredeyse imkansız bir ölçeklenme potansiyeli demek. Microsoft açısındansa Outlook, Skype, Excel, SharePoint ve diğer tüm ürün/servislerinin kullanıcılarına ait verilerin tek bir noktada (kimlikte) toplanması anlamına geliyor. LinkedIn login Microsoft sayesinden bugüne kadar görmediği kadar yoğun bir ilgiyle karşılaşacak gibi görünüyor önümüzdeki dönemde.
Bugüne kadar satış (B2B) odaklı kalarak büyüyen buna karşın son kullanıcı deneyimi açısından sıklıkla eleştirilen LinkedIn'in bu eksikliği artık Microsoft'la ortadan kalkacak. Cortana'nın karşılaştığınız biriyle ilgili size ne zaman ve nasıl tanıştığınız bilgilerini vermesi; önümüzdeki hafta toplantınız olup olmadığını söylemesi ya da istediğiniz sunumu o kişiyle paylaşması gibi eylemleri proaktif bir şekilde yerine getirdiğini düşünün...
Birleşmenin Microsoft Dymanics entegrasyonu ise iki şirketin CRM ve satış tarafındaki güçlerini birleştirmesini sağlıyor. Microsoft Dynamics CRM'i LinkedIn Sales Navigator ile enregre ederek satıştan sosyal satışa dönüştürmeyi, süreçleri daha takip edilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte LinkedIn, halihazırda ekip içi iletişim aracını sunmaya başlayan Microsoft'un birleşme sonrasında müşterilerine çalışanlarının verimliliğini daha yakından takip etmesini sağlayacak tekliflerle gitmesini sağlayabilir.
Dünyanın en büyük online öğrenme platformlarından Lynda.com'dan SlideShare'e kadar LinkedIn'in neredeyse tüm ürün ve servisleri Microsoft için bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Microsoft, LinkedIn entegrasyonuyla ürün satan bir şirketten, müşterilerine tam anlamıyla değer teklif eden bir şirket haline geliyor. Sürecin başarısında Microsoft'un LinkedIn'i baştan aşağı nasıl kurguladığı kritik rol oynayacak gibi görünüyor. Her iki şirketin de kullanıcı deneyimi açısından parlak geçmişlere sahip olmadığını düşünerek temkinliliği korumak faydalı. Eğer pürüzsüz bir geçiş sağlanabilirse, bundan 40 yıl sonra, "Microsoft hala nasıl ayakta?" diye düşünecek olursanız, bugüne dönüp bakmanız işten bile değil.
