Dünya’nın en eski strateji danışmanlığı şirketlerinden Strategy& (Önceki adıyla Booz& Company) ‘Türkiye’de Yüksek Hızlı İnternetin Yaygınlaştırılması’ başlıklı bir rapor yayınladı.
4.5G ile mobil internetin konuşulduğu bugünlerde, yüksek hızlı internetin yaygınlaştırılmasının Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacağına dair veriler içeren bir rapor yayımlandı. Raporun içeriği, Strategy& Telekomünikasyon tarafından, bu sabah düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı. Rapordaki çarpıcı detayları maddeler halinde paylaşmak istiyorum.
- Türkiye’de yüksek hızlı sabit internetin yaygınlaştırılması, Türkiye’ye 2023’e kadar 130 milyar dolar ek gayri safi yurtiçi hasıla ve 500 bin ek istihdam getirecek
- Rapora göre Türkiye’de şu anda %44 olan sabit internet kullanım oranı, mevcut artış hızıyla, 2023 yılında ancak %60’a ulaşacak. Yüksek hızlı internetin yaygınlaştırılması konusunda gerekli adımlar atılırsa bu oranının %85’e yükselmesi mümkün.
- Sabit internet kullanımının 2023 yılında %85’e yükselmesi; GSYiH’ya 130 milyar dolar katkı sağlarken, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne 10 milyar dolar ek büyüme ve 500 bin ek istihdamı beraberinde getirecek.
- Türkiye’de mevcut durumda %66’lık bir kesiminde yüksek hızlı sabit internet altyapısı hazır olmasına rağmen yüksek hızlı internet kullanımı sadece %13 seviyesinde bulunuyor. Ayrıca, %42 olan ultra-hızlı internet altyapı yaygınlığına rağmen ultra hızlı internet kullanım oranı ise sadece %0,1.
- Pazardaki rekabet yoğunluğunu ölçen HHI Endeksi1 Türkiye oranı 2010 yılında %72 iken bugün bu oran %51’e düştü. HHI Endeksi’nin düşmesi, Türkiye pazarında rekabetin arttığı anlamına geliyor.
- Türkiye’de internet erişiminin yaygınlığı AB15 (Avrupa Birliği'nde 31 Aralık 2003'ten önce üye bulunan ülkeler. Yani Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık) ortalamasına göre daha iyi seviyede. Ev ve işyerlerinin %98’i internet erişimine, %66’sı yüksek-hızlı internet erişimine sahip. Bu rakamlar AB-15 ülkelerinde ortalama sırayla %97 ve %55.
- Türkiye’de yüksek hızlı bağlantıya olan talep AB’den çok daha hızlı artıyor. 10 Mbps ve üzerinde hızı olan abonelerin toplam aboneler içindeki payı sadece son 2 yıl içerisinde %19'dan %72'ye çıktı. Bu artış AB ülkelerinde ancak 4,5 yılda gerçekleşti.
İnternet fiyatları diğer ülkelere kıyasla çok daha uygun
- AB-15 ülkelerine kıyasla daha düşük hane geliri olmasına rağmen Türk hanelerinin %86'sının yüksek hızlı interneti satın alma gücü var.
- Sabit internet penetrasyonu AB ülkelerinde %70 iken Türkiye’de sadece %44.
- Bunlarla birlikte ana dilde içerik sınırlı, internet okur-yazarlığı düşük.
- Türkiye’de sayısal uçurum oldukça yüksek. Bu uçuruma neden olan arz açığı (erişim altyapısı olmayan haneler) %2 iken talep açığı (erişim altyapısı olmasına rağmen internet sahibi olmayan haneler) %54’e ulaşmakta.
- Bilgisayar sahiplik oranı benzer pazarlara göre düşük. Türkiye’de tüm hanelerin yalnızca %56’sında bilgisayar var
Yüksek hızlı sabit internetin yaygınlaştırılmasında anahtar: “Altyapıya Dayalı Rekabet ve Talebin Canlandırılması” Strategy&, bu hedefe ulaşmak için Türkiye pazarında geliştirilmesi gereken alanları detaylı aktardığı raporda, "talebin yetersizliğine" dikkat çekti. Raporda, yüksek hızlı interneti yaygınlaştırmak için dünya üzerinde uygulanan üç modelden bahsediliyor. Bunlardan: Türkiye’nin ihtiyacına en uygun olan modellerin "Talebin Canlandırılması" ve “Altyapı Yatırımlarına Dayalı Rekabet” olduğu belirtiliyor. Türkiye için “tek altyapı şirketi kurulması modeli”nin uygun olmadığı vurgulanıyor.
Önerilen yöntemler uygulandığında Türkiye’de şu anda %66 olan yüksek hızlı sabit internet erişimi/kapsama oranı 2023’te %85’e ulaşabilecek. Yüksek hızlı sabit internet erişiminin tüm ülke genelinde yaygınlaştırılması Türkiye’ye sosyoekonomik alanda önemli faydalar sağlayacağı gibi ülkenin bölgesel ve globalde rekabet konumunu güçlendirecek. Ayrıca, bahsedilen mekanizmalarla mevcutta %44 olan sabit internet kullanım oranı 2023’te %85’e ulaşabilecek. Bu penetrasyon oranıyla 2023’e kadar kümülatif olarak bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe 10 milyar dolarlık ek büyüme sağlanabilecek, ülke GSYH’sine 130 milyar doları ve istihdama ise 500 bin ek katkı yaratılacak. Ayrıca penetrasyon düzeyinin %85’lere çıkması, Türkiye’nin bölgesinde lider olmasını, dünya çapında da ilk 20 ülke arasında konumlanmasını sağlayacak.