Türkiye'nin en dinamik gazetelerinden Radikal'in kapanışını medya endüstrisinin küresel dönüşümünde nereye oturtmamız gerekiyor? Kapanış kararının Türkiye medya sektörü özelinde değerlendirildiğinde oldukça çetrefilli bir konu olduğu doğru ancak yine de bu durum, farklı sorular sormamıza engel değil. Zira salt dijital bir yayın haline gelen Radikal'in sonu, Türkiye'de dijital yayıncılığın son dönemine ilişkin önemli notlar içeriyor.
İçerik üreten ya da içerikle çalışan birçoğunuzun bildiği gibi Radikal'in belki en önemli başarısı spesifik bir kitleyi birleştirebilmesi, alıştığımız şekliyle söylersek bir topluluk oluşturabilmesiydi. Bu başarı yayının yaklaşık 20 yıllık bir süre boyunca Türkiye'nin zorlu koşullarında ayakta kalmasına da yardımcı oldu. Radikal birçokları için, isminin çağrıştırdığı gibi radikal notalara basmayı seven çizgisiyle özellikle liberal solun önemli temsilcilerinden biriydi. Erken dönemlerinden itibaren bu çizginin önemli temsilcilerini köşe yazarı olarak ağırladı, okurlarına göre tutarlı ve kaliteli içerik sundu.
Herkesin hikayesini anlattık. İyi gazetecilik yaptık. Bugün bunu diyebilmek büyük lükstür. Radikal yazıişlerine ve okurlarına teşekkürler.
— Ezgi Basaran (@ezgibasaran) March 22, 2016
Radikal, belki bu özgüvenle yine markasıyla tutarlı bir şekilde radikal bir karar alarak 2010 yılından itibaren tabloid formatla yoluna devam etti. Zira önemli olan boy değil içeriğin ağırlığıydı. Karar çok tartışıldı ancak uzun vadede Radikal'e pek şans getirmediği söylenebilir. Yine de yayının tabloide geçmesiyle eşzamanlı olarak tirajının düşmesinin doğrudan ilişkilendirilmesinin hata olabileceğini de belirtmek gerekiyor. Bu süreçte yalnızca Türkiye'de değil, dünya çapında basılı gazetelerin tirajlarının düşüyor olduğunu hatırlamak faydalı olabilir.
Tirajının düşmesi, yayının basılı edisyondan tamamen vazgeçmesinde oldukça önemli bir etkendi. Radikal 2014 yılında sadece dijital bir yayın olarak yayın hayatına devam edeceğini açıkladı.
Ana sayfanın yok oluşu ve Radikal.com.tr'nin gelişi
Ana sayfanın ölümü ve sosyal gazeteciliğin yükselişi iki yıldan uzun süredir gündemimizde. Sosyal ağların yükselişi sayesinde viral haberler üretme baskısı tüm gazetecilerin yeni bir kafa yapısıyla paylaşım odaklı düşünmesini zorunlu hale getiriyor. (Viral ve aynı zamanda orijinal olabilmekse maalesef birçoğumuzun harcı değil. Örneğin BuzzFeed için bunun "ödülü" 1.5 milyar dolar değerlemeye ulaşmak oldu). Türkiye'de dar alanda kısa paslaşmaların döndüğü dijital yayıncılıkta ise trafik baskısı altındaki tüm ana akım yayınlar tıklama haberciliğine başvuruyor. Reklam verenlerin dijital medya stratejilerini oluşturma, bu kanallardaki fırsatları değerlendirme ve imkanları keşfetmek konusunda zamanın epey gerisinden geliyor olması da işi adeta kısır döngüye çeviriyor.
Yalnızca dijital bir yayın haline gelmesiyle trafik baskısı artan Radikal'in içeriğini bu kurallarla yeniden şekillendirmesi ise kanımca en çok Radikal'e zarar verdi. Radikal'in ana kitlesinin bu tip haberler için parmağını kıpırdatmayacağını, belki bundan daha kötüsü markadan uzaklaşacaklarını tahmin etmek zor değil. Tüm bunlara Radikal'in kitlesini hedefleyebilecek ve Radikal ile ciddi rekabet edebilecek farklı bağımsız yayınların Türkiye'de alternatif mecra arayan okur kitlelerine ulaşmaya başlamasını ekleyin.
Radikal bugün kurulsaydı...
Kanımca Radikal ilk günkü çizgisiyle yeni başlayan, bağımsız, online ve sosyal web'i hedefleyen bir yayın olarak bugün kurulsaydı ayakta kalma şansı daha yüksek olabilirdi. Gazetecilikteki son gelişmeler, yayınların politik ve ekonomik güç odaklarına göre konumlanma yükünü eskisine göre hafifletmiş durumda. Türkiye'de bu genelleme henüz tam anlamıyla doğrulanmamış olsa da Radikal günün imkanlarını zorlayan yayınlardan biri olarak belirebilirdi. Ancak büyük bir holdinge ait bir medya grubunun radikal markasıysanız, söz konusu yükün ağırlığını hissetmemeniz neredeyse imkansız. Radikal'i kapanışa götüren faktörler arasında belki en güçlüsü de buydu...
Not: Radikal'in web sayfası, sosyal ve mobil uygulamalarından gelen trafiğine dair net rakamlara erişimim henüz olmadığı için bazı analizleri genellemeci bulabilirsiniz. Yayın, son yazılarına ilişkin detaylı istatistikleri ise burada paylaşıyor. Bu konuda paylaşılan bilgilere göre güncellemeleri aktarmaya devam edeceğim.