TC Disrupt’ın son günündeki izlenimlerimi yine Webrazzi için yazdım. Buyrun: :)
Son günün ilk oturumu, eski Tech Crunch editörü Alexia Tsotsis’in moderatörlüğünde “diversity” konusunda oldu. Pinterest’ten Tracy Chou, Joyus’tan Sukhinder Singh Cassidy ve OneLogin’den Isis Anchalee; özellikle kadınların teknoloji dünyasında neden az temsil edildiği sorusuna yanıt bulmaya çalıştılar. OneLogin’de mühendis olarak çalışan Isis Anchalee, şirketin işe alım medya kampanyasının bir parçası olarak #ilooklikeanengineer hastag’ini başlatmıştı.
Sonraki oturum Sequoia Capital’dan Bryan Schreirer ve SaaS platformu Qualtrics’in kurucu CEO’su Ryan Smith ile devam etti. Büyümesini hala hızla sürdüren Qualtricks’in kurucusu Smith, çok uzun sure yatırım almadan şirketi yönetti. Şirketi Utah’ta kuran Smith, yatırım alırsa, Silikon Vadisi’ne taşınmak zorunda kalacağını düşündüğü için yatırım sürecine çok geç girmiş. Sonuç Smith’in korktuğu gibi olmadı. Önemli yatırımcılardan yatırım alan Smith, Utah’ta kalarak şirketinin büyüme sürecini başarılı şekilde yönetmeye devam ediyor.
TC Disrupt sahnesinin sonraki konuğu popular yemek girişimi Sprig’in kurucusu Gagan Biyani oldu. Gagan Biyani aynı zamanda Eren Bali’nin kurucu ortağı olduğu Udemy’nin de kurucu ortağı. Munchery gibi bu alandaki diğer oyuncular ile ilgili soruya karşılık Biyani, rakiplerinin aynı alandaki on-demand yemek girişimleri olmadığını; asıl rakiplerinin Mc Donalds, Burger King gibi fast food restaurantlarının olduğunu söyledi.
Günün en çok ilgi çeken oturumlarından biri Y Combinator’un başındaki isim Sam Altman’ın konuk olduğu oturum oldu. Altman, Silikon Vadisi’nin bir girişim başlatmak için dünyadaki en iyi yer olduğu görüşünü tekrarladı. San Francisco’nun sürekli artan kiralar nedeniyle her geçen gün büyüyen barınma sorunu konusunda ise hükümeti suçladı. Yapay Zeka konusuna da değinen Altman, şu anda insanların yaptığı pek çok işin yakın gelecekte robotlar tarafından yapılacağını anlattı. YC mezunlarının birbirlerine yardım etmek için çaba harcadıklarını anlatan Altman, bunun YC’nin en önemli özelliklerinden biri olduğunu belirtti.
Sahnenin sonraki konuğu YC mezunu olan PlanGrid kurucusu Tracy Young oldu. İnşaat sektörünü teknoloji ile buluşturan PlanGrid’in kurucusu Young, hızlı büyümelerini sürdürdüklerini, bundan seneler sonrasında da PlanGrid’in piyasada var olacağını söyledi. Kadın ve azınlık grubunu temsil eden Young’ın başarısının kadınlar için oldukça önemli olduğunu bilen Young, teknoloji dünyasında olmak ya da kendi şirketini kurmak isteyen kadınları cesaretlendirici sözler söyledi.
Sonrasında sahneye Beyaz Saray’da “Chief Data Scientist” olarak görev yapan DJ Patil ve yine Beyaz Saray’da dijital servsilerden sorumlu Sarah Buhr çıktı. Bu iki kişinin ortak noktası, ikisinin de startup dünyasını bırakıp hükümet için çalışmaya başlamaları. DJ Patil bu yılın başında Beyaz Saray’dan gelen teklifi kabul edip, Silikon Vadisi’ndeki kariyerini bırakmıştı. Teklifi kabul etmesindeki en büyük motivasyonunun Beyaz Saray’ın dünyayı etkileme ve değiştirme gücü olarak açıklayan Patil, yeni görevinden dolayı oldukça mutlu. Aynı şekilde New York’ta startup dünyasında çalışırken hükümet için çalışmaya başlayan Buhr da kendisinin “etki odaklı” çalıştığını, Beyaz Saray’dan gelen teklifi bu nedenle kabul ettiğini anlattı. Beyaz Saray’ın kendini ve servislerini daha verimli yönetmek adına startup dünyasından yardım alması oldukça etkileyici.
Bir önceki ilginç oturum sonrası ise sahneye Enjoy kurucu CEO’su Ron Johnson çıktı. Steve Jobs ile 12 yıl boyunca yakın çalışan Johnson, Steve Jobs ile çalışmanın kendisi için bir hediye olduğunu, kendisinden çok şey öğrendiğini söyledi. Steve Job’tan öğrendiği en önemli şeyin ise içgüdülerine güvenmek ve her ne yapıyorsanız onu en iyi şekilde yapmak olarak anlattı. Enjoy ile perakende sektörünü dönüştürmeyi amaçlayan Johnson, yatırımcı kimliği ile de girişimlere yatırım yapıyor.
Bir sonraki oturum ise çok ilginç bir tartışmaya sahne oldu. Tech Crunch editörü Jon Shieber, Khosla Ventures kurucusu Vinod Khosla’ya sorular sordu ancak aldığı yanıtlar ikili arasında tartışmaya sebep oldu. Khosla Ventures’ın yatırımlarından olan ve son zamanlarda haklarında tartışmalar bulunan yemek girişimi Hampton Creek ile ilgili soru, Khosla’nın hoşuna gitmedi. “Hapton Creek gayet iyi gidiyor” şeklindeki yanıtına Shieber’in yanıtı “Tartışmalı” oldu. Bunun üzerine sinirlenen Khosla “İşte neler olduğunu bilmeyen ancak ilginç hikayeler oluşturmak için bir fikri olan gazeteci” dedi ve tartışma daha da alevlendi. “Siz gazeteciler ilginç başlıkları sevdiğiniz için geçen yılki başlığı tekrarlayacağım. VC’lerin %90’ı (girişimlere) herhangi bir değer katmıyor. Hatta %70’i olumsuz etki ediyor.” dedi. TC Disrupt’ın en ilginç oturumlarından birine imza atan Khosla’yı bir daha TC Disrupt sahnesinde görür müyüz emin değilim.
Ateşli tartışmanın arkasından sahneyi sakinliği ile normale döndüren Pebble kurucusu Eric Migicovsky oldu. Yeni Pebble Time Round ile ilgili bilgiler veren Migicovsky, donanım girişimleirnin yaşadığı zorlukları anlattı. Özellikle üretim süreci sırasında Çin ile San Francisco arasında gidip gelen prototipler ile ilgili zaman kaybedildiğini anlatan Migicovsky, buna çözüm olarak Çin’de bir ekip kurmuş. Migicovsky yeni bir girişim kurarken en önemli şeyin “insanların seveceği bir ürün” yapmak olduğunun birkaç kez altını çizdi.
TC Disrupt’ın son oturumu özellikle adını Lady Gaga ile çalışmaları ile duyuran Atom Factory kurucusu Troy Carter oldu. Yetenek yöneticisi, VC, girişimci şapkaları bulunan Carter, 90 Milyar Dolar’lık müzik endüstrisi ile girişimcilik ekosistemini karşılaştırdı. Girişimciler için pivot etmenin çok olağan olduğunu, şarkıcılar için ise bunun o kadar kolay olmadığını anlattı. Uber’de de yatırımı bulunan Carter, hem teknoloji hem de müzik endüstrisinin dinamiklerini anlayan nadir kişilerden. Önümüzdeki zamanlarda kendisinin adını daha sık duyacağımızı düşünüyorum.
İlginç oturumları, tartışmalı anları ile bir TC Disrupt’ın daha sonuna geldik. Şimdi hepimiz Türkiye’nin en etkili internet konferansı Webrazzi Summit’i bekliyoruz ☺