Google Böyle Çalışıyor

"BU REKLAMLAR BERBAT"

Mayıs 2002, bir Cuma günü Google kurucu ortağı Larry Page, Google aramasında ne sonuç verdiklerini ve hangi reklamları getirdiklerini görmek için rastgele kelimeler yazarak ürünü test etmektedir. "Kawasaki H1B" gibi bir arama yaptığında, ilgili reklamlarda ABD'de göçmenlere verilen H-1B vizesi için danışmanlık satan avukatların isimlerinin listelendiğini gören Page, reklam motoru AdWords'ün beceriksizliği karşısında dehşete düşer.

Tipik bir şirket kurucusunun böyle bir sorun için ürün yöneticisini araması ve çözüm sürecini başlatması beklenirken, Page tamamen kendi bildiği yoldan ilerler. Memnun olmadığı arama sonuçları sayfalarının çıktısını alıp, ofis mutfağının duvarına asar ve üzerine büyük harflerle "BU REKLAMLAR BERBAT" notunu yazar. Pazartesi günü sabah 5'te Google'ın arama mühendislerinden Jeff Dean, sorunun detaylı bir analizini ve çözümünü içeren uzun bir e-postayı yöneticilerine iletir.

google-smart-creatives

Page'in notunu gören Jeff Dean, o dönem iş arkadaşları olan Georges Harik, Ben Gomes, Noam Shazeer ve yakın zamanda yapay zeka girişimi Scaled Inference'i kuran Olcan Serçinoğlu ile birlikte haftasonunu sorun üzerinde çalışarak geçirir. Ekibin yaptığı geliştirme, Google'ın bugün multi-milyar dolarlarla ifade edilen reklam işinin temeli olan AdWords'ün ana çalışma prensiplerinden biri olur. Bundan daha da önemlisi, vaka, bugün dünyanın en büyük şirketlerinden biri haline gelen Google'ın imparatorluğunu hangi prensipler üzerine inşa ettiğini gösteren bir örnek olarak tarihe geçer.

Google'ın eski CEO'su Eric Schmidt ve eski Ürünlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Jonathan Rosenberg imzalı "How Google Works" kitabının merkezinde bu ve benzeri çok sayıda anektod var. Google'ı kendi yöneticilerinden okumak isteyen yetenekleri de hedefleyen kitap aynı zamanda, şirketin günümüz işletme ve yönetim kurallarını sil baştan nasıl ele aldığını gösteriyor. "How Google Works" Google'ın  iş modeli, kültürü ve yönetimini Alan Eagle'ın kaleminden, etkileyici referanslar ve akıcı bir dille sunuyor.

google-building-company

Yaratıcı Zekalar

Kitabın ve haliyle Google'ın merkezinde Schmidt ve Rosenberg'in "smart creatives" diye nitelediği ve Türkçe'ye "yaratıcı zekalar" diye çevirebileceğimiz, yeni nesil "bilgi emekçileri" var. İkiliye göre günümüz Googler'larını da içine alan bu grup, yüksek analitik zeka, veri kullanmaya ve veriyle karar vermeye açıklık, rekabeti özümseme, yaptığı iş ve şirketin başarısı arasındaki bağlantıyı doğrudan kavrayabilme, hangi endüstride olursa olsun ürünü kullanıcı açısından görebilme, merak, riskten kaçınmama, açık fikirlilik ve iletişimcilik gibi karakteristik özelliklere sahipler. Yukarıdaki AdWorks örneğinde olduğu gibi, yaratıcı zekaların bir konu üzerinde çalışmaları için onlara tanımlı bir görev vermeniz gerekmiyor. Bilakis, onlara göre şekillenen bir kültürde, kurum içinde hiyerarşiyi neredeyse tamamen yok etmeniz gerekiyor.

google-plane

İnternet çağında başarılı olmak isteyenler için bir tür rehber niteliğindeki How Google Works, "Kültür, Strateji, Yetenek, Kararlar, İletişim ve İnovasyon" olmak üzere yedi bölümde, bu yeteneklere göre kurgulanan iş modelini farklı açılardan görmenizi sağlıyor. Yönetim hakkında "20'inci yüzyılda öğrendiğimiz herşeyin yanlış olduğunu gördük" diyen ikili, Google kültürünün MBA sınıfında gördüğünüz klasik işletme öğretilerine sürekli bir meydan okuma halinde geliştiğini örneklerle anlatıyor. Yazarlar, tipik bir iş planı ve buna uygun hedefler belirlemeyle başlayan kurumsal yolculuğun, inovasyonu baştan öldürdüğünü ve sizi sınırladığını savunuyor. How Google Works'te, Google'daki hemen her projenin çıkış noktasını, konuyla belki doğrudan ilgili olmayan çalışanlardan gelen teknik iç görüler oluşturuyor.

google-slow

Örneğin, daha önce Orkut ve ardından Wave ile sosyal ağları deneyen Google'ın 2010 yılına gelindiğinde Facebook'a karşı bir iddiasının olmamasının büyük bir zaaf yarattığını Vic Gundotta dile getiriyor. Mobilden sorumlu olan ve Google'ın mobil öncelikli hale gelmesinde büyük katkısı olan Gundotta, bu fikirle Bradley Horowitz ile birlikte Google Plus'ı "Emerald Sea" kod adıyla geliştirmeye koyuluyor. Ve ardından Google Plus doğuyor.

Google ölçeğine yakın, tipik bir kurumsal şirkette işler genellikle bu şekilde yürümüyor, çünkü yazarlara göre, hiyerarşi, HiPPO'ları (Highest Paid Person's Opinion yani en çok kazanan kişinin fikri) dinlemek, veri odaklı karar vermemek, açıklık yerine kapalılık ve iletişimsizlik gibi birçok sorun yaratıcı zekaların önünde engeller olarak beliriyor.

Nasıl bir şirket kültürü istediğinize erken dönemde karar vermeniz gerektiğini söyleyen yazarlar, Google'ın merkezindeki "Kötülük yapma" mottosunun basit görünse de çalışanlarını motive ettiğini belirtiyorlar. "Hayır" yerine "evet" kültürünü getirmek isteyen bir organizasyon için bu oldukça anlamlı.

google-rocky

"How Google Works" özellikle teknoloji ve iş dünyasından herkesin ilgisini çekebilecek bir yol gösterici kitap. Yani kitapta, bol miktarda, yer yer tekrara varsa da birçoğu ikna edici olan öğüt bulunuyor. Kitabın en rahatsız edici yanı ise,  her ne kadar samimi bir dille yazılmış olsa da açıklığının şüphe uyandırıyor olması. Bütünüyle pembeye boyanmış bir Google hayaliniz varsa, bununla bir sorununuz olmayabilir ancak kitaptan Google Glass ya da yukarıda değindiğimiz Google Plus'ın başarısızlıklarına ilişkin dersler, gerçek hayatta olduğu gibi sonu tatsız ama ilham dolu notlar bekliyorsanız, Google'ın buna hazır olmadığını söyleyelim.  Yine de *spoiler uyarısı, yıkıcı yenilikle doğan bir şirketin yine aynı sonu beklemeye açıklığı, diğer bir deyimle kendi yok oluşuyla barışık oluşu, How Google Works'ün sizi tekrar yakalamasını sağlayabilir.

Kitabı henüz okuyamayanlar için aşağıda Eric Schmidt'in sunumu görebilirsiniz.

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.