Aktivizm ve kâr arasındaki ince çizgi Change.org'a 25 milyon dolar daha yatırım getirdi

Online imza kampanyaları deyince akla gelen ilk isimlerden biri olan Change.org, 25 milyon dolarlık üçüncü yatırım turunu geride bıraktığını açıkladı. Söz konusu Change.org olunca, yatırım turu da platformu destekleyen tanınmış isimlerin bir nevi toplu bağış kampanyası şeklinde gerçekleşti.

Tura Microsoft kurucusu Bill Gates, Huffington Post kurucusu Arianna Huffington, Code.org kurucuları Ali ve Hadi Partovi, ünlü oyuncu Ashton Kutcher, Twitter kurucu ortağı Evan Williams,YouTube CFO'su Gideon Yu, Palantir kurucu ortağı Joe Lonsdale, LinkedIn CEO'su Jeff Weiner ve daha birçok isim katıldı. Change.org'un turu bu şekilde düzenlemesinin sebebi ise, yatırımcılarının geniş ağına daha fazla nüfuz etmek istemesi.

Yaklaşık sekiz yıl önce faaliyetlerine başlayan Change.org'un bugün dünya genelinde 196 ülkede 83 milyondan fazla kişiye ulaştığı belirtiliyor. Bu sürede, bireylerin inisiyatif almasını sağlayan ve yine vatandaşlar, STK'lar ya da şirketler tarafından tasarlanan online kampanyaların bir numaralı adresi haline gelen Change.org, aldığı yatırımı küresel yayılımını desteklemek için kullanmayı ve teknik geliştirmelere harcamayı planlıyor. 20 ülkede ofisleri bulunun Change.org, sahadaki operasyonlarını da güçlendirecek. Change.org'un uzun süredir yayınlamadığı planladığı mobil uygulaması da yakında gelebilir.

Change.org'un dünya genelinde bu kadar popüler hale gelmesinde ise elbette ciddi bir çalışma var. Şirketin ama stratejilerinden biri kampanyalarını sosyal medyada viral hale gelecek şekilde tasarlaması. Zira, Change.org'da bugüne kadar düzenlenen en başarılı kampanyaların çıkış noktaları kişisel hikayeler. Bu şekilde kurgulanan hikayeler, akılda kalıcı bir başlıkla verildiğinde sosyal medyada paylaşım oranı da yükseliyor.

Change.org, .org alan adı uzantısının çağrıştığının aksine kar amacı gütmeyen bir kuruluş değil. Bu yönüyle eleştirilse de, şirket aldığı karın tamamını sosyal fayda için kullanmak için harcadığını belirterek kendisini savunuyor. (Daha fazla detay için Change.org'un Türkiye'de sosyal fayda yönünü elen haberimizi de inceleyebilirsiniz. )

Şirketin en önemli rekabet avantajı, online kampanyaları ilgili kullanıcılara ulaşmasını sağlamak. Bunun için kullanıcıların ilgilendiği kampanylara göre, onlara yeni kampanyalar gösteren Change.org, platformunda yer almak isteyen STK ya da şirketlerin kampanyalarını önceliklendirebiliyor. Bunu da belirli bir ücret karşılığında yapıyor. Örneğin Change.org'da bir eğitim kampanyasını imzaladığınızda, Change.org size sponsorlarından farklı eğitim kampanyalarını da gösteriyor. Change.org'un aralarından Sierra Club, Uluslararası Af Örgütü gibi organizasyonların olduğu 300'den fazla müşterisi olduğu ve bunlardan   2012 yılı sonunda 15 milyon dolar gelir yarattığı belirtiliyor. Şirketin o dönemdeki kullanıcı sayısının 20 milyon olduğu düşünülürse, gelirlerinin bugüne kadar önemli ölçüde artmış olduğunu söylemek mümkün.

57,143 have signed a petition to end Yik Yak. https://t.co/RALkLCP7Ma

— PostSecret (@postsecret) December 6, 2014

Wired'ın ilgili analizinde Change.org'un sosyal medyadaki popülerliği esas alan startejisi BuzzFeed'e benzetiliyor. Şirketin arka plandaki mühendislik becerisi ise algoritmalarıyla hangi online imza kampanyasının daha fazla ilgi gördüğünü tespit etmek ve kullanıcıları ilgili kampanyalara yönlendirecek öneriler yapmak. Zira, kampanyalarını öne çıkarmak isteyen STK ve şirketlerin Change.org'a belirli bir ödeme yapması gerekiyor, bu da yukarıda bahsettiğimiz gibi, şirketin ana gelir kalemi.

Change.org'un son turla birlikte bugüne kadar aldığı toplam yatırım miktarını 42 milyon dolara çıktı. Organizasyon bundan 18 ay önce Omidyar Netwroks'ten 15 milyon dolar yatırım almıştı, o dönemde kullanıcı sayısı ise 35 milyondu.