Konuk yazarımız Emre Fadıllıoğlu, Hubspot'un
15-18 Eylül’de Boston’da düzenlenen Inbound 2014 etkinliği Guy Kawasaki’nin etkili açılış konuşması ile başladı. İlk yapıldığı sene (İlk sene etkinliğin adının “HUG” olduğunu da hatırlatalım) 1000 kişinin katıldığı kullanıcı grubu etkinliği olan “Inbound” etkinliğine bu sene 10.000’e yakın kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Katılım bu seviyede olunca Hubspot da Martha Stewart, Simon Sinek, Malcolm Gladwell ve Guy Kawasaki gibi isimleri konuşmacıları etkinliğe getirmekte zorlanmamış.
Girişimcilere birden fazla başucu kitabı yazan Kawasaki’nin Büyüleme’nin de kitabını yazdığını söyleyebiliriz. Mütevazılığı, duruşu ve katılımcılarla iletişimi ile fark yaratmayı başaran biri Kawasaki. Apple’da “Chief Evangelist” olduğu zamanlarda iki Jobs dönemini de yakalamayı başardığı için Steve Jobs hakkında konuşma yapabilecek az sayıda kişiden biri aynı zamanda.
Inbound 14’de “The Lessons of Steve Jobs” konuşmasını aynı zamanda etkili bir “Inbound” stratejisi ile birleştirdiğini farkettim. Yazının sonunda bu yöndeki analizimi de aktaracağım.
Guy Kawasaki Jobs’dan öğrendiklerini 10 ana bir de bonus başlık olmak üzere 11 maddede toparladı.
1) Uzmanlar cahildir
Uzmanların görüşlerine dayanarak yenilikleri kovalayamayız. IBM’in kişisel bilgisayar pazarını erken farkedememesi veya Western Union’ın telefon yerine telgrafta ısrar etmesi buna en güzel örneklerden. Yenilik kovalayacakslar gelenekselin dışında düşünmek zorundadır.
2) Müşteriler size neye ihtiyacı olduğu söyleyemez
Müşteriler size her zaman doğru verileri sağlayamaz. Kawasaki’ye göre Macintosh’un çıkışından önce eğer müşterilere sorulsaydı daha iyi bir Apple II isteyeceklerdi. Bu noktada Steve Jobs’un yenilikçi ve farklı kişiliği sayesinde Apple her zaman yenilikçi olmayı başardığı bir gerçek.
3) Bir sonraki eğriye zıplayın
Büyük yenilikler her zaman grafikteki değişimi derinden etkileyecek inovatif yaklaşımı sağladığınızda gelecektir. Jobs’un Apple’da ve Apple dışındaki hayatında bunu defalarca yaptığını söylemek yanlış olmayacaktır.
4) Büyük oynayın
Jobs her zaman büyük oynamayı hedeflemiş ve başarmış biri. IBM’i ve Microsoft’u tehdit eden reklamları, pazar dinamiklerini değiştiren ürünleri buna en güzel örnekler.
5) Tasarım önemlidir
Bu maddeyi anlatırken Kawasaki PC kullanıcılarının neden Mac kullanmadıkları anlamadığını söyleyerek Apple ürünlerinin tasarımı ile ilgili net bakış açısını ortaya koydu.
6) Büyük grafikler ve büyük fontlar kullanın
Kawasaki, sunumlarda anlatacaklarınızı slidelara aktarmak yerine vermek istediğiniz mesaj ile ilgili noktayı büyük font ve grafiklerle aktarmanın doğru olacağını ve Jobs’un hep bu tarzda sunumlar yaptığından bahsetti.
7) Fikrinizi değiştirmekten çekinmeyin
Jobs’un bile fikrini değiştirmekten çekinmediğini iPhone örneği ile anlattı. iPhone ilk çıktığında güvenlik nedeniyle geliştiricelere kapalı olduğunu ancak yaklaşık 1 yıl sonra geliştiricilere açıldığını hatırlattı. Jobs her iki durumda da mesajı doğru verdiği için insanlar tarafından büyük saygı görmüştü.
8) Değer fiyat demek değildir
Girişimciler mutlaka değer yaratmalı. Fiyat rekabeti maalesef yüksek olasılıkla başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bu nedenle değer yaratmak birinci öncelik olmalıdır.
9) A sınıfı oyuncular A+ oyuncuları işe alır
A sınıfı insanlar, A+ insanlarla çalışmalı. Başarı ancak bu şekilde gelecektir. Mac ekibinin bir fotoğrafını paylaşan Kawasaki, o zamanlar böyle bir ekiple çalışmak için her sabah büyük bir motivasyonla kalktığını ve bu ekibin başarıyı getirdiğini vurguladı. Jobs’un en iyi yaptığı şeylerden birinin de büyük yetenekleri etrafında toplamak olduğunu unutmamak lazım.
10) Pazarlama = Eşi olmayan değer
Talep gören ama değeri olmayan bir ürünle ancak fiyat da rekabet edebilirsiniz. Apple bu açıdan hem eşi olmayan hem de talep gören ürünler yaratarak Pazarlama’da fark yaratmayı başarmıştır.
Bonus: Bazı şeyler görmeden inanmakla başlar!
Bazı şeyleri görmeden inanmak gerekir. İnanarak başarının kapısını aralamış olursunuz!
Guy Kawasaki Jobs’dan öğrendiklerini aktardıktan sonra “Keynote konuşmacıları yaptığında sevmediğim birşey olan kendi şirketim Canva’nın reklamını yapacağım” dedi. Reklam yapmak yerine katılımcılara bir teklif sundu, Canva kullanarak yaptıkları tasarımı eposta ile ileten Inbound katılımcılarına Aralık’ta çıkacak “The Art of Social Media” kitabının Kindle kopyasını ücretsiz sağlayacaklarını duyurdu.
Kawasaki'nin sunum taktikleri
Guy Kawasaki sunumunda Inbound Pazarlama stratejisini birebir uygulayarak gizli bir mesaj da vermiş oldu. Öncelikle kullanıcıları etkiledi, doyurucu bir içerik sağlayarak herkesin dikkatini çekti ve son olarak bir teklif sunarak tüm katılımcıların Canva için müşteri adayına dönüştürdü. Bu noktada kendisinin de belirttiği üzere Canva’nın hedef kitlesine direk erişim sağlayabilmesi de en önemli avantajı oldu. Inbound 14 etkinliği açılış konuşmasında Inbound stratejisi ile yaklaşmak ancak Kawasaki’den beklenebilecek bir zeka örneği.
Kawasaki’nin konuşması baştan sonra Apple reklamı gibiydi. Bu noktada tarafsız olması beklenemez ancak bir an kendimi Apple etkinliğinde hissettim. Bu arada Kawasaki bilgisayar olarak Mac kullanırken, telefon olarak Samsung kullanıyor. Başka bir oturumda Apple’ın geleceği hakkında konuşmasını çok isterim. Zaten Kawasaki konuşmasına başlarken Tim Cook’a Jobs’un kötü bir kopyası olduğunu ima etti. Kawasaki’nin de Apple’ın geleceği hakkında söyleyecek çok şeyi olduğuna eminim.
Hubspot etkinliği Kawasaki’nin konuşması öncesinde Partner resepsiyonu ve keynote’u ile başladı. Hubspot’un agresif büyümesi ve AR-GE yatırımlarında önde olması ürünün de güçlenmesi anlamına geliyor. Halka arz başvurusu yapmaya hazırlanan Hubspot’un 2013 yılında 15 milyon ABD Doları Ar-Ge yatırımı yaptığı açıklandı.
Etkinlik ilk defa Boston Convention and Exhibition Center gibi büyük bir lokasyonda yapılıyor. Ancak bu beraberinde bazı acemilikleri de getirmiş. Türkiye’de düzenlenen birçok Startup etkinliğinin daha organize olması beni mutlu etti. Buna Webrazzi etkinliklerini özellikle dahil ediyorum.
Kawasaki etkinliğin yapıldığı yerin karşısındaki otele girerken yolda karşılaştık. Bu hoş sürpriz sonrası kendisi ile tanışma fırsatım oldu, mütevazi kişiliği ile fark yaratan Kawasaki İstanbul’u çok sevdiğini hatta Boston’a gelmektense İstanbul’da olmayı tercih edeceğini söyledi.