Geçen hafta Nasıl seçim yaptığımız ile ilgili 5 TED konuşmasıyla hayatın her aşamasındaki tercihlerine bakarken bu hafta biraz daha alanı daraltarak odağımız: Başarı. Bu haftaki 5 TED videosunda konuşmacılar başarının felsefesinden, başarı ile kazanmanın arasındaki farklara kadar başarıyı yeniden tanımlıyorlar.
Yaklaşık 45 dakika süren 5 konuşmanın sonunda başarıyı tanımlamanız ne kadar değişecek bilmiyorum ama kaşığı eğmeyi isteyenler aradıkları o cümleyi bulabilecekler. Sözü fazla uzatmadan Türkçe altyazı seçeneğinin olduğu önemli isimlerin konuşmalarıyla başbaşa bırakayım.
Richard St. John - Success is a continuous journey
Richard St. John 3 dakika 57 saniye süren kısa konuşmasında başarının sadece tek yönlü bir yol olmadığını aynı zamandı sürekli bir seyahat olduğunu açıklıyor. Kendi işinden bir örneği anlattığı hikeyenin mesajıysa denemeyi bırakmak başarısızlıktır.
John Wooden - The difference between winning and succeeding
Ünlü basketbol oyuncusu John Wooden 2001 yılında yaptığı konuşmayla yeniden tanımlarken konuyu 81 yıllık birikimiyle birlikte sadelikle ele alıyor.
David Brooks - Should you live for your résumé or your eulogy?
Profosyonel yaşam üzerine dikkat çeken bir konuşma yapan David Brooks kişinin öz geçmişinde belirtttiği özelliklerle övgüye değer kişilik özellikleri arasındaki farka yoğunlaşıyor.5 dakikadan azan süren konuşmasını bir hahamın kitabından örnekle zenginleştiren David Brooks'un konuşmasının Reinhold Niebuhr'dan aldığı özetse tekrar tekrar dinelenilesi cinsten.
Angela Lee Duckworth - The key to success? Grit
Yönetim danışmanlığıyla başladığı profosyonel yaşantısına önce matematik öğretmeni sonra psikolog olarak devam eden Angela Lee Duckworth başarının anahtarının metanet olduğunu söylüyor.
Alain de Botton - A kinder, gentler philosophy of success
Filozof Alain de Botton 2009'da yaptığı konuşmasında başarı ve başarısızlık kavramlarının incelemesine değiniyor. Dikkat çeken iddialarından biriyse, başarılı bir şekilde yaşamaya dair fikirlerimizin kendimize ait olmmaası, ailenin öncelikli olduğu başka insanlardan özümsendiği oluyor.