TechCrunch Disrupt Europe etkinliğinin ikinci gününde kurulan ‘Hardware Alley’, donanım ve yazılım çözümlerini bir arada sunan 100’den fazla yeni girişimi ağırlamıştı. Bu girişimlerin hatırı sayılır bölümünün ‘Wi-Fi ağı kulüpleri’ olması dikkatimizi çekmiş, paket satışı modeliyle çalışan birini sizlere tanıtmıştık.
Aynı etkinlikte ilk kez yatırımcıların karşısına çıkan Almanya merkezli Airfy o günden bu yana hızlı yol almış görünüyor. Sadece işlev değil tasarımıyla da rakiplerinden farklılaşmayı hedefleyen Airfy’ın pek yakında seri üretime başlayacağı bizzat kurucusu Steffen Siewert tarafından bize bildirildi. Çekici göründüğünü teslim ettiğimiz ve firmanın ‘Smart Hotspot’ olarak duyurduğu sistemi biraz anlatalım.
Yukarıda ‘Wi-Fi kulübü’ olarak nitelendirdiğim sistemler, kendi genişbant erişimlerini kolayca ve sıkıntısız şekilde belirli bir gruba açmak isteyen kişi ve kuruluşların bir küresel ağ içinde bir araya getirildiği ağlar. Sunucular üzerinden şifrelenerek kullanıcılara açılan bu kişisel wi-fi erişimleri, bu ağın parçası olarak sisteme üye olan hemen herkesçe kullanılabiliyor.
Airfy’ı router olarak tercih eden kuruluşların bağlantı için belirli bir ücret talep etmesi, bağlantıyı geçici veya kalıcı olarak dışarıya kapaması, bağlanmak isteyen kullanıcıya mobil veya PC arayüzünde önceden reklam veya tanıtım izlettirebilmesi, giriş yapılırken doldurulan bilgilerle müşteri veritabanı oluşturması ve hatta sanal POS işlevi aktive edilerek dükkan/mağaza/market içinde yapılan alışverişin bedelinin uygulama üzerinden tahsil edilmesi mümkün. Tüm 802.11 ac/n bağlantıları destekleyen Airfy’ın sunucusu üzerinden geçen tüm data WPA2 şifreli.
Airfy’ın farklılaştığı bir nokta da tasarımı. Malumunuz ‘router’ veya ‘modem’ dediğimizde gözümüzün önüne üstünde birkaç LED lamba olan sıkıcı kutular gelir. Airfy ise cihazı bir dekorasyon ve hatta aydınlatma unsuru olarak düşünmüş. Üzerindeki 50 LED lamba sadece görsel çekicilik katmakla kalmıyor, router üzerinden gerçekleşen fatura ödemesi, dükkanın Facebook sayfasına yapılan bir giriş hatta gelen telefon çağrısı gibi işlemleri farklı renkte ve sıklıkta ışık sinyalleriyle bildiriyor. Cihazın interaktif işlevlerini uygulama veya IFTTT üzerinden ayarlamak mümkün. Bu gelişmiş özelliklerine rağmen sistemin herkes tarafından kolayca kurulabildiği firma tarafından özellikle vurgulanıyor.
Airfy halen Indiegogo üzerinde 100 bin dolar hedefle kaynak toplamakta. Bu hedefin tutturulamaması durumunda çoktan start almış projenin nasıl finanse edileceğini sorduğum Steffen, sundukları diğer Wi-Fi servisleri ile outdoor kablosuz teknolojileri geliştiren yan kuruluşları Airberry üzerinden gelen kaynaklarla finansmanı garanti altına aldıklarını söyledi. Henüz yatırım aramaya başlamamış oldukları bilgisini de eklemeliyim.
Steffen’in dediğine göre Indiegogo’dan toplanacak kaynak esasen seri üretime geçiş ve yeni özellikler eklenmesi süreçlerinin hızlandırılmasında kullanılacak. Bu ek özelliklerin başında ise Airfy’a dahili bir kamera eklenip ağın çevrimiçi güvenlik/gözetleme sistemi olarak kullanılması ve bir ses çıkışıyla cihaza kablosuz bir medya aktarıcı işlevi kazandırılması geliyor. Elbette 'Internet of Things' döneminde Airfy benzeri sistemler için sınır gökyüzü. Son olarak, Airfy 802.11N modelinin satış fiyatının 169 dolar olduğunu belirtelim.