Emre Kurttepeli: İyi girişimcinin bir şeyleri değiştirmek istiyor olması lazım

Webrazzi Startup’13 Arda Kutsal’ın açılış konuşması ve ardından Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen’in söyleşinin ardından devam ediyor. Sabahın ikinci oturumda sahnede Mynet’in de kurucusu olan Galata İş Melekleri Başkanı Emre Kurttepeli var.

Arda Kutsal’ın sorusu ile birlikte kendi girişimcilik serüveninden bahseden Kurttepeli, 1996 yılında internet işine girdiğini ve o zamandan beri uzun süre girişimcilik ile iç içe bulunduğunu anlattı. Fakat girişimciliğin yorucu bir iş olduğunu, özel yaşam ile birlikte sürdürülmesinin, ömür boyu devam ettirmenin zor olduğunu söyleyen Kurttepeli 40 yaşımdan sonra girişimcilik yapmak yerine, yatırımcılığa yönelmeye çok daha önceden karar vermiş olduğunu anlattı. Şu anda Galata İş Melekleri ve 212 ile birlikte bu planını hayata geçirdiğini ve devam ettirdiğini anlattı.

Bu sırada Kurttepeli 2 yatırım haberini de ilk olarak Startup’13 sahnesinden duyurdu…

Galata İş Melekleri’nin JoyFoodz ve Sinaps.com yatırımlarını ilk defa açıklayan Emre Kurttepeli, yatırımla ilgili detayları paylaşmadı fakat Galata İş Melekleri’nin öneki yatırımlarına bakacak olursak, rakamların muhtemelen 100 ile 300 bin TL aralığında olduğunu söyleyebiliriz.

Bu sırada geçtiğimiz günlerde Evidea’nın Tiger Global’den aldığı 2 milyon dolarlık yatırımı sizlere yakın zamanda aktarmıştık. Emre Kurttepeli Evidea’nın melek yatırımcılarından biri ve bu yeni yatırım turunu da yakından takip etmiş olan bir isim. Kurttepeli sahneden bu anlaşma ile ilgili bazı detayları paylaştı ve bu yatırımın Evidea’nın büyüme planları için ihtiyaç duyduğu finansmanı sağladığını belirtti.

Girişimcilikten bahsederken Emre Kurttepeli, iyi girişimcinin bir şeyleri değiştirmek istiyor olması gerektiğini düşündüğünü söyledi. İyi girişimcinin içerisinde değişim yaratma içgüdüsü olması lazım, gerçek girişimciyi “girişken”den ayıran en önemli detayın da bu olduğunu söyledi.

Emre Kurttepeli girişimcilik ve girişim ekosistemi ile ilgi ise şunları söyledi: “İnternetin hayatımızın büyük bir bölümünü değiştireceğine aşırı derede, körü körüne inandım. O yüzden ben kişisel olarak fiziksel dünyadan çıkan işlerden uzak durdum. Bunun dışında optimizasyon işlerine, yani internetin fiziksel işlerin maliyetini düşürmek için kullanıldığı modellere inanmadım. Onun yerine internetin optimizasyon sağlamaktan çok orijinal bir model oluşturabilmesine inandım”.

İnternetin en iyi projeleri, fiziksel dünyada yapılması mümkün olmayan, sadece internet sayesinde var olabilen işler olduğuna inandığını söyleyen Kurttepeli, örneğin tüm dünyanın katılabileceği açık artırma modelini fiziksel dünyada gerçekleştirmek mümkün değilken, internet üzerinde bunun mümkün olduğunu anlattı.  Bu yüzden mesela mobil’e yatırım yapacaksa, içinden mobil’i çıkartınca bir anlamı kalmayan mobil projeye yatırım yapmayı tercih ettiğini söyledi.

Girişimlerin bulundukları bölgenin özelliklerinden de etkilendiğinin altını çizen Kurttepeli, yurtdışında başarılı olmuş bir projenin Türkiye’de aynı şekilde başarılı olacağının garantisi olmadığını da belirtti. Bu yüzden bu noktada önemli olan modelin olduğu gibi taşınması değil, bölgenin/ülkenin özelliklerini hesaba katarak uyarlamak önemli bir detay.