Her ne kadar işler Apple için son derece iyi gidiyor olsa da son zamanlarda borsada yaşananlar firmanın değer kaybetmesine neden oldu. Hisse değerlerinin 700 dolar seviyelerinden bir ara 390 dolar seviyesine kadar düşmüş olması (şu sıralar 442 dolar seviyelerinde) Apple ile yatırımcılarını karşı karşıya getiren ciddi bir sorun haline geldi.
Her ne kadar bu ciddi bir sorun olsa da Apple’ın önlem planı hazır. Sizlere daha önce aktardığımız gibi Apple ilk hamle olarak hisselerinin bir kısmını geri almaya hazırlanıyor. Planlara göre piyasadan tam 10 milyar dolarlık hisse senedi alarak hisselerin değerini yükseltmeyi hedefleyen firma, aynı zamanda 1995 yılından beri ilk kez temettü dağıtarak yatırımcılarını mutlu etmeyi planlıyor.
Bunun finansmanı içinse Apple 17 milyar dolarlık tahvil ile borçlanacak. Peki kasasında 145 milyar dolar nakit parası olan Apple, neden hazırdaki parasını kullanmak yerine ek maliyetleri göze alarak borçlanmayı tercih ediyor?
Bunun bir tek nedeni var ve o da var olan koşullarda borçlanmanın Apple için kendi parasını kullanmaktan daha ucuza geliyor olması…
İlk bakışta pek mantıklı gelmese de aslında hesap doğru. Her şeyden önce Apple’ın 145 milyar doları tam olarak kasasında, yani elinin altında sayılmaz. Bu paranın çok büyük kısmı, yaklaşık yüzde 70 ABD dışındaki ülkelerden elde ettiği gelirler ve bu gelirlerin çok büyük kısmı da İsviçre, İrlanda ve Cayman Adaları gibi vergi cennetlerindeki bankalarda duruyor.
Apple hisselerini geri almak veya temettü dağıtmak için bu paraları kullanmak isterse ilk yapması gereken bu paraları ABD’ye sokmak. Bu da ABD’de bu gelirleri için ek vergiler ödemesi anlamına geliyor. Apple bu paraları ABD’ye sokmak için yaklaşık yüzde 35’lik bir ek vergi ödemesini göze almak zorunda.
Diğer yandan tahvil ile borçlanmanın Apple’a maliyeti sadece fazladan birkaç milyar dolar ve Apple bu maliyeti seve seve göze almış durumda…