Son zamanlarda sorgulamadan edemediğim konulardan bir tanesi de bazı markaların özellike Twitter'da hashtaglere, yani etiketlere bu denli yatırım yapması.
Tarihler 21 Mart 2006'yı gösterirken, Twitter'ın kurucu ve CEO'su Jack Dorsey tarihteki ilk tweet'i attı. O zamanlar ortada hashtag kavramı yoktu. Hatta bu işaret (#) o dönem dünyanın büyük bir kısmı için sadece telefonlarındaki 'kare tuşundan' ibaretti.
23 Ağustos 2007'de Chris Messina ilk hashtag'li tweeti attı. Bugün ise, hashtaglerin nasıl bir konumda olduğunu biliyorsunuz. Dönüp baktığımızda hashtagler internet ve insanları birbirine bağlamak için çok büyük bir öneme sahip. Sadece Twitter'ın değil çok farklı sosyal ağların da gözdesi konumunda. Peki markalar için hashtagler ne ifade ediyor, kullanıcı için hashtaglerin önemi ne?
İlk olarak şunu söylemem gerekiyor. Hashtag'in kullanım alanı bugün oldukça gelişti. Bazen girilmiş öyle içerikler görüyorum ki, #cümlenin #tamamı #hashtaglerden #oluşuyor. Bu tabloyu gördüğüm anda, bu kullanımların yerli yerinde yapılmış olması gerekliliği gözümde büyük bir öneme sahip oluyor.
Markalar hashtag'leri içerikleri içerisindeki cümlelerde ya da içeriğin sonunda anahtar kelime edasında kullanıyor. Basitçe bu anahtar kelime kullanımına bir örnek vermem gerekirse, bir iş ilanı gördüğünüzde bu iş ilanına #kariyer ya da#ik hashtagleri eklenmiş olabiliyor. Ayrıca bu kullanımdan bağımsız olarak ilk örnekteki gibi cümle içinde #hashtag kullanımları yapılabiliyor.
Hashtag şart mı?
Hashtagler günümüzde kesinlikle gerekli. Çünkü hashtagler arama deneyimini geliştiriyor ve bize büyük kolaylık sunuyor. Sadece tek bir tıkla, bu hashtag'i ekleyerek içerik giren diğer tüm herkesin bu hashtag ile eklediği içeriğe erişebiliyorsunuz.
Kullanım alanı neredeyse sınırsız, markalar için de çok önemli. Bildiğiniz gibi biz de Webrazzi konferanslarında sıkça kullanıyor ve katılımcılarımızın bu etiketlerle birbirlerine erişmesini sağlıyoruz. Televizyon ekranlarında diziler dönerken, programlar yapılırken bir köşede artık mutlaka bir hashtag görüyoruz. Alışveriş merkezlerinden alacağınız kimi ürünlerin üzerlerinde hashtagler var. Tam bir çılgınlık! :)
Hashtag yatırımı mantıksız
Yazının buraya kadarki kısmında sizle hashtaglerden, öneminden ve iyi taraflarından bahsettim. Bunu çok iyi kullanan markalar da var, ki böyle olması da gerekiyor.
Ancak hem markalar, hem de ajanslar farkında olmalı ki, hashtagler bir amaç değil sadece bir araç. Son zamanlarda gördüğümüz, hashtagi amaç edinen markalar büyük bir yanlışın içerisinde. Twitter reklamlarına binlerce dolar ödeyerek bu hashtagleri öne çıkarmaya çalışmak, bana nedense sokağa atılmak istenen bütçeler gibi geliyor.
Hashtaginizi TT yapmayı başardığınızda (ki bununun başarı olduğu da tartışılır) burada yarattığınız etki oldukça kısıtlı bir zamanı kapsıyor. Özellikle ülkemizin gündemi çok yoğun. Twitter'da gündemde olan konulara göz attığınızda, ülkemizin 'hızlı gündemi' yüzünden o listede 'yarım gün' durmak bile çok güç. Evet, TT'de olmanın kötü bir şey olduğunu elbette ki söylemiyorum. Eğer organik olarak oraya yükseldiyseniz, ürününüz/kampanyanız konuşuluyorsa, hele ki iyi anlamda konuşuluyorsa bu bir marka için harika bir şey. Fakat yola 'hashtagimiz TT olsun' hedefiyle yola çıkan, meslekleri 'Twitter fonomenliği' olan ve yüksek takipçi sayılarından başka da bir meziyetleri olmayan insanlara gidip hashtagleri kullansın diye bütçe ayırmanın çok mantıksız olduğunu düşünüyorum.
Bırakın hashtaginizi siz değil, müşterileriniz oluştursun...