Gazeteler başta olmak üzere basılı yayınları, üretiminden pazarlamasına tüm süreçlerde köklü değişime zorlayan yeni iletişim teknolojileri, ‘haberciliğin geleceği ne (nasıl) olacak?” sorusunun da bu paralelde gündemde kalmasına neden oluyor yıllardır. The New York Times gibi dev gazeteler bile basılı edisyonlardan vazgeçme hesapları yaparken, yanıt aranan birincil soru dijital platformlarda sunulan habercilik ürünlerinin bedava içeriğe alışmış internet kullanıcısına nasıl satılabileceği.
Haberleri webde ya da mobil cihazlarda okumaya alıştık, kullanım oranları da hızla artıyor. Ancak basılı edisyonların sirkülasyonundaki hızlı düşüşün getirdiği maddi kayıp, netteki artış üzerinden yaratılan ek gelirlerle karşılanamıyor. Manzara kötü gibi, değil mi? Hayır aslında değil.
Görünen o ki ‘internetle doğan’ ve tablet kullanan nesil, original ve zengin içerik için para ödemeye gittikçe daha meyilli hale geliyor. Benzer durumu korsan MP3-CD ikileminde de yaşamıştık. Bugün bakıldığında, dijital müzik satışlarının, müzik prodüksiyon firmalarına belki eski alıştıkları inanılmaz rakamlar kadar olmasa da en azından ayakta kalmalarını sağlayacak kadar para kazandırdığı görülüyor. Gerek iTunes, Nokia Music Store gibi parça başına satış yapan mağazalardan olsun, gerekse Spotify gibi abonelik ve kotalı dinleme servislerinden, bugün gençlerin akıllı cihazlarına parasını ödeyerek şarkı indirmeleri 'olağan' bir tavır.
Benzeri bir durumla karşı karşıyauız aslında. Tabi dijital neslin çevrimiçine taşınan gazeteleri (ve haberciliği) kurtaracağını söylemek bu aşamada yine de fazla ‘romantik’ olur. Ancak dünyanın en güvenilir ajanslarından Reuters’ın bünyesindeki Reuters Institute for the Study of Journalism tarafından hazırlanan Digital News Report araştırmasına göre, yakın gelecekte durum pek de ‘çöküş’ tarafında görünmüyor. Hesaplara göre dünyada dijital haber, makale ve uzman görüşüne para vermeye razı olan kitlenin oranı hızla artıyor.
Raporda çok özetle iki trend tanımlanmış:
- Tüketicinin tabletten okuyacağı haberler için para ödeme rızası artıyor. 2010'da yüzde 5'lerde olan bu oran bugün yüzde 16.
- Yaş aralıklarına bakıldığında rızası en yüksek olan kesim orta yaş grubu, yani haber için para ödemeye alışkın bir kitle. Ancak asıl çarpıcı olan, 16-24 yaş arası tablet kullanıcısı kişilerde bu oranın yüzde 13’e, yani bugünün şartlarında ve söz konusu kitlenin alışkanlıkları düşünüldüğünde azımsanmayacak kadar yüksek bir yüzdeye yükselmiş olması.
BİR KUŞAK SONRA...
Yüzdeler size az görünebilir ama aslında bir müjdeyi de barındırıyor. Bugün dijital ortamda haber okumak/izlemek için para ödemeyi olağan sayan genç kitle yaş aldıkça bu alışkanlıklarını kendi kardeşlerine, gençlere, çalışma arkadaşlarına aşılayacak. Tablet penetrasyonunun hızla artması da elbette başka bir faktör. 2011 yılında dünya genelinde 66 milyon adet tablet satılmıştı. Rakamın 2012 için 120 milyon adede çıkması bekleniyor.
Sonuçta bugün gazetelerin zor durumda kalmasının temel nedeni olarak gösterilen, dijital ortamda ücretsiz haber okuma alışkanlığı mutlaka şekil değiştirecektir. Haber kurumlarının rahat nefes aldığı yıllar ne zaman gelir, net bir şey söylemek mümkün değil. Ancak trendin o yönde olduğu aşikar. Öte yandan sadece dijital reklam değil farklı gelir modellerinin de zaman içinde denklemde yer alması beklenebilir.
‘Satılan’ haberin kalitesi ve hangi kategorideki içerik için ücret talep edilebileceği ise başka konu. Neticede değişen habercilik ilkeleri değil, haberin okuyucuya iletildiği mecranın özellikleri. Takip edip göreceğiz.