850 milyonunun üzerindeki kullanıcı sayısı ile Facebook dijital dünyanın en büyük paylaşım platformu. Her ne kadar öncelikli amacı paylaşım olsa da, söz konusu kişisel bilgilerin paylaşımı olduğunda kullanıcıların endişeleri sınır tanımıyor. Ne zaman Facebook’un veri kullanma politikasında bir değişiklik olsa dünyanın bir köşesinde kullanıcılar ayaklanıyor, aslında değişen yeni hiçbir şey olmasa bile.
Bunun son örneği Almanya’da yaşandı. Facebook veri kullanma politikasında ufak bazı değişiklikler yaptı. Gerçekleşen değişiklikler aslında sadece kullanıcı “hakları ve sorumlulukları” sayfasının daha rahat anlaşılabilmesine yönelik kelime ve ifade düzeltmelerinden ibaretti. Buna rağmen yaklaşım 30 bin Alman kullanıcı mahremiyet ihlaline neden olduğu gerekçesi ile bu değişiklikleri protesto etti.
Görünüşe göre Facebook ve mahremiyet konusu kullanıcıların bir kısmında ciddi bir dirence neden oluyor ve bu direnç kolay kolay değişeceğe de benzemiyor.
Ufak değişiklikler, büyük tepkiler
Söz konusu politikada gerçekleşen değişikliklerde aslında konunun özüne dair değişen hiçbir şey olmamasına rağmen on binlerce kişinin bir anda tepki göstermesinin nedeninin bu direnç olması muhtemel. Ama diğer yandan bu kullanıcılardan en azından bazılarının Facebook’un mahremiyet konusundaki politikalarını ilk kez okumaları ve bazı detayları ilk kez fark etmeleri de tepkinin nedeni oluşturabilir.
Çünkü değişikliklerde eskiden profil olarak tanımlanan kullanıcı sayfalarının artık timeline olarak yeniden adlandırılması veya “nefret dolu” (hateful) yerine artık “nefret söylemi” (hate speech) ifadelerinin kullanılmasına benzer yenilikler yer alıyor.
Aslında Facebook da kullanıcıların mahremiyet konusundaki zaman içerisinde yaygınlaşan tepkilerin farkında ve bu yüzden ufak ifade değişiklikleri ile kendi konumunu daha iyi ifade edebilmeye çalışıyor. Bu sırada da benzer tepkileri azaltabilmek için daha önceden “gizlilik politikası” (privacy policy) olarak ifade ettiği bu büyük dokümanın adını Eylül ayında “veri kullanma politikası” (data-use policy) şeklinde değiştirmişti.
5 yıl geciken tepki
Fakat bu değişiklik en azından şimdilik pek işe yaramış görünmüyor. Örneğin Alman kullanıcıların ayaklanmalarına neden olan detaylardan biri Facebook’ta sizin aslında kullanmadığınız ama arkadaşlarınız tarafından kullanılan uygulamaların sizin de verilerinize erişebiliyor olması. Yeni değişikliği incelerken bunu fark eden Alman kullanıcılar bu duruma büyük tepki gösterdiler. Ama aslında bu politika pek yeni sayılmaz, 2007 yılından beri Facebook’ta varlığını sürdüren bu durum, o zamandan beri de mahremiyetle ilgili dokümanlarda yer alıyor.
Fakat Facebook’un belki de biraz aşırı sıklıkla değiştirdiği mahremiyet politikalarının takibini yapmak da artık çok zorlaşmaya başladı. Hangi değişikliğin ne zaman yapıldığını ayırt edebilmek pek kolay değil. Bu yüzden de ufak kelime değişiklikleri yapıldığında bile 5 yıldır değişmemiş politikalara tepkiler ortaya çıkabiliyor.
Reklam verenler vs kullanıcılar
Bugün artık Facebook günlük yaşamlarımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Aynı zamanda sosyal ağ sitesi 100 milyar dolar değerinde dev bir şirket. Ama Facebook’u sadece bir sosyal ağ sitesi olarak görmek de mümkün değil çünkü bu 100 milyar dolarlık değerlemenin nedeni aslında Facebook’un en büyük reklam ağlarından biri olması. Dolayısıyla Facebook reklam verenlerin beklentilerini de göz ardı etme lüksüne sahip değil.
Fakat bu sırada Facebook’un bu değere ulaşmasını sağlayan 850 milyon kullanıcısının en ufacık bir değişiklikte çok büyük tepkiler vermesine neden olan psikolojiyi de iyi anlaması ve kendisini 100 milyar dolar değere ulaştıran bu kullanıcıları mahremiyet konusunda da biraz daha memnun etmesi gerekiyor gibi görünüyor.
Çünkü Facebook çıktığında ilk sosyal ağ sitesi değildi ve sonuncu da olmayacak. Bugüne kadar rakiplerin hep mahremiyet vurgusu ile fark yaratmaya çalışıyor olması da Facebook için nelerin değişmesi gerektiğine dair önemli bir ipucu olmalı…