Sosyal medya ve siyaset arasında ciddi bir bağ olduğu gerçek. Geniş kitlelere erişmek adına önemli bir araç olan sosyal ağların siyasetçilerce kullanıldığı kampanya örneklerine artık çok sık rastlıyoruz. Özellikle Barack Obama'nın ABD'deki 2008 seçimlerindeki başarısında sosyal medyanın büyük pay sahibi olduğu sıkça dile getirildi, bu bilgi tüm dünyadaki siyasi kampanyaları değiştirdi, politikacıların sosyal ağlara olan ilgisini bir hayli arttırdı.
Ancak sosyal ağların parti ve siyasilerce kullanımı düşünüldüğü kadar etkili olmayabilir. Çünkü yeni bir araştırma, sosyal ağlara üye olanların siyasi haberleri oradan almayı çok da tercih etmediğini gösteriyor.
Pew Research Center for the People & the Press'in yaptığı araştırmaya göre, Amerikalıların sadece yüzde 6'sı politik gelişmeleri Facebook'tan takip ediyor. Bu oran Twitter'da yüzde 2'lere kadar geriliyor. Kısacası Amerika'daki sosyal ağ kullanıcıları, sosyal medya üzerinde sanıldığı kadar politikayı takip etmiyor. Bu da kampanyalarını yöneten isimlerin ve partilerin stratejisinde önceliği sosyal ağlardan diğer medya kanallarına aktarmalarına sebep oluyor.
Yine aynı araştırmaya göre sosyal ağlar aracılığı ile politik gelişmelerden ve siyasi gündenden haberdar olanların sayısı da 2007'den bu yana bir düşüş sergilemiş durumda. 2007 yılında 18-29 yaş arası Amerikalı gençlerin yüzde 42'si kampanyalardan haberdar iken, bu oran 2012 verilerine göre aynı yaş grubu için yüzde 29'lara gerilemiş durumda.
Ülkemizde yapılan bir araştırma olmasa da, kişisel görüşüm siyasi gelişmelere ve politik kampanyalara Türkiye'nin sosyal medya üzerinden çok daha hızlı reaksiyon gösterdiği yönünde. Özellikle ülkemizdeki politikacıların da sosyal ağlarda yerlerini alması ile birlikte siyasi tartışmaları sosyal medyaya taşıdığına da çokça şahit olmaya başladık.