Her yılın Ocak ayında Las Vegas'ta Consumer Electronics Association tarafından düzenlenen tüketici elektroniği fuarı CES (Consumer Electronics Show) bu yıl 10-13 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek. Tüm dünyanın gözlerini çevirdiği organizasyon, bugüne dek birçok ürünün lansmanına sahne oldu.
Bu yıl 30. yaşını kutlayan Commodore 64, ilk kez CES fuarında duyurulmuştu. Bunun yanı sıra Microsoft'un Xbox'ı, Nintendo efsanesi NES de CES fuarında duyurulan ürünler arasında. Her yıl gerçekleşen fuar bu sebeple firmalar için değerli bir gövde gösterisi ve tanıtım alanı.
Microsoft, geçtiğimiz haftalarda uzun bir mazisi olan fuara 2013'ten itibaren artık katılmayabileceğini açıklamıştı. Yani Microsoft'u bu yıl fuarda son kez görebiliriz. Bir ihtimal de firmanın fuarın lokomotif katılımcıları arasından çıkıp katkısını minimize etmesi olabilir. Microsoft Kurumsal İlişkiler Başkan Yardımcısı Frank Shaw geçen haftaki açıklamasında Microsoft ürünlerinin lansman tarihi ile CES fuarının tarihlerinin uymadığını dile getirmişti. Microsoft'un fuardaki varlığını silikleştirmesi şüphesiz ki diğer firmaları, özellikle de dev Microsoft ekosistemine dahil olan girişimcileri uzaklaştırabilir.
Sosyal ağ etkisi Sosyal ağların hızla yaygınlaşmasıyla, firmaların kendi seslerini duyurabilecekleri farklı bir tanıtım ve pazarlama kanalı açılmış oldu. Bugün sosyal medya kampanyaları,yeni bir ürünün lansmanında büyük bir fuar kadar etkili olabiliyor. Ayrıca firmalar sosyal ağdaki alanlarını tamamen kendileri yönetip konfigüre edebildikleri için bir fuar çatısı altında rakipleri ile birlikte bulunmak ve fuarın genel koşullarına bağlı bir yarış içine girmek zorunda kalmıyorlar. Hem de ürün lansman tarihlerini kendi takvimlerine göre ayarlamaları firmalar için büyük bir avantaj.
Fuarların eskisi kadar görkemli olmaması ve heyecanla beklenmemesi biraz da tüketicinin değişen iletişim alışkanlıklarından kaynaklanıyor. Lansmanlar ve basın toplantıları elbette çok önemli ancak firmaların bunları fuarlardan ziyade kendi içlerinde ve kendi takvimlerine göre gerçekleştirmek istemesi de bazı fuarların kaderini belirliyor. Örneğin oyun dünyasının eskiden dev standlarda yeni ürünlerini duyurduğu E3 fuarı, lansman takvimlerindeki esneklikten kaynaklı olarak meraklıların ilgisini yavaş yavaş kaybediyor. Bu da bizim fuarların eski şaşalı günlerinden uzaklaşıldığı yorumu yapmamıza sebep oluyor.
Fuarlar her ne kadar hala yeni ürünler ya da hizmetlerin tanıtıldığı yer olsa da, firmaların bunu kendi bünyelerinde yapmak istemelerine en iyi örnek Apple. Firma CES fuarına katılmak yerine her yıl Ocak ayının sonunda kendi müstakil etkinliğini düzenliyor. Daha öncesinde "Let's talk iPhone" (iPhone konuşalım) çağrısı ile iPhone 4S'i tanıtan ve etkinlikte neyin tanıtılacağını da sadece tahmin edebildiğimiz organizasyonlar çok daha büyük ilgi uyandırıyor. Fuarlardan uzak durmak elbette Apple'ın pazarlama tercihlerinden de kaynaklanıyor. Merak uyandıran firmanın etkinlkleri bu sayede en az CES kadar dikkat çekici olabiliyor.
Fuarlar gerçekten de eski önemi yitirmeye başladı mı? Sosyal medya aracılığı ile yapılan duyuru ve lansmanlar gerçekten de yapılan fuarlara alternatif olur mu? Webrazzi okurlarının görüşlerini de bekliyoruz.