Moda pek çok kişinin gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Ama ne yazık ki herkes bu konuda doğuştan yetenekli olmayabiliyor. İşte bu yüzden piyasada pek çok moda dergisi, internette de bu konuya özel oluşturulmuş bloglar bulunuyor.
Bu bloglardan bir tanesi, 2008 sonunda Nil Ertürk tarafından hayata geçirildi. O günden bu yana okuyucuları ile moda hakkında görüşlerini, tavsiyelerini ve trendleri paylaşan Nil Ertürk, bu süre boyunca Vogue, Elle ve Cosmopolitan gibi konuyla ilgili pek çok önemli yayında da adından bahsettirmeyi başarmış.
Bir sonraki adımı ise tüm bu deneyim ve bilgilerini bir e-ticaret sitesine taşımak. 23 yaşında, çok genç bir kadın internet girişimcisi olarak Nil Ertürk'ün bu ay içerisinde hayata geçirdiği e-ticaret sitesi StoryofMyCloset.com hem dikey e-ticaret, hem de blog yazarları için farklı açılımların mümkün olduğunu göstermesi açısından ilginç ve önemli bir girişim…
StoryofMyCloset.com'da yer alan üç kategoride (alt, üst ve aksesuar) sadece Nil Ertürk'ün bizzat seçtiği ve kendi deyimi ile "kendisinin severek giyeceği" ürünler yer alıyor. Ürünlerin kendi moda yaklaşımını yansıtmasının yanı sıra büyük bir kısmının bir birleri ile son derece uyumlu olmaları dikkat çekiyor.
Yılbaşı döneminde olduğumuz için şu sıralar özellikle şık ürünlerin ilgi gördüğü site Nil Ertürk için bu alandaki adımlarından ilki. Asıl hedef ise moda severlere kendi üreteceğini koleksiyonunu sunmak.
2009 yılında Reebok Fly Girl de seçilen Nil'in e-ticaret sitesindeki ürünleri kendi elleriyle paketlemesi ve bunun hikayesini de blog'unda aktarması, ticaretin soğuk yüzünün yerini artık giderek önemini arttıran yeni nesil pazarlamanın aldığının son derece güzel bir örneği. Blogun günde ortalama 2500 civarı teki ziyaretçiye sahip olduğunu da belirtelim.
StoryofMyCloset.com öncelikli olarak Nil Ertürk'ün gardolabının hikayesini anlatıyor olsa da aktardıkları bunlarla sınırlı değil. Bunların yanı sıra girişimciler için iki önemli konuyu da ortaya koyuyor.
Bunlardan birincisi dikey e-ticaretin sadece ürün yelpazesindeki dikey seçenekler ile sınırlı olmadığı. StoryofMyCloset.com, bir moda blogger'ının yıllardır moda ile ilgili olarak paylaştığı tarzına uygun ürünlerin yer aldığı bir e-ticaret sitesi. Sadece ayakkabı ya da sadece kravat değil, bir tarz veya bir konsept de bir dikey e-ticaret örneği olarak karşımıza çıkabilir.
Bu girişimin altını çizdiği ikinci önemli nokta ise blog yazarları için tek gelir alternatifinin reklamlar veya gelir ortaklığı programları olmadığı. Tamam, herkes Reebok Fly Girl olamayabilir ama paylaşımlarınız ile ilgili alanınızı paylaşan bir topluluğa ulaşmayı başardıysanız ve o topluluk ile aranızda bir güven bağı kurulduysa artık o kitle, sizin önereceğiniz ürünleri daha kolay tercih edebilir. Dolayısıyla kendi tercih edeceğiniz ürünleri satın almak isteyecek okuyucularınızı başka bir alışveriş sitesine yönlendirmek tek seçenek değil…
Yıllardır bunu markaların keşfetmesini ve blog yazarları ile daha yakın ilişkiler kurup iş birlikleri yapmasını bekliyoruz ama ne yazık ki bu anlamda atılan adımların sayısı çok az. Ama siz de, ilgili alanınız ne olursa olsun blog'unuzu beğenen kitleye uygun ürünleri kendi imkanlarınız ile sunabilirsiniz.
Nil Ertürk'ün örneğinde olduğu gibi böyle bir girişim için çok yüksek giriş maliyetleri de gerekmiyor. Çoğu kişi bu tarz dikey bir e-ticaret sitesinin kapılarını yatırım gerektirmeyecek rakamlar ile açabilir. Siteyi açtıktan sonra bunu bir iş modeli olarak sürdürülebilir kılmak içinse maddi destekten önce girişimcinin kişisel çabaları daha büyük önem taşıyor…