Açıklama: Hasan Yaşar, İmza yönetici ortağıdır. Aynı zamanda HasanYasar.com adresinde girişimcilik ile ilgili yazılar yazmaktadır. Bu yazısı Webrazzi'de konuk yazar olarak yayınlanmıştır.
Ortaklık, yaşamın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Peki girişime bir ortak ile mi başlamalı, yoksa yalnız mı? İşin içinde yer alacak yazılımcı, tasarımcı veya diğer çalışanlarla ortak olmalı mı? Olmalıysa ortaklık payları ne olmalı? Yatırım alırken ortaklık nasıl olur? Bu ve benzeri bir çok soru girişimcilerin aklını kurcalamaktadır.
Bu konuda bir çok deneyimim oldu ve oldukça fazla deneyim dinleme şansı yakaladım. Ortaklık kimilerine göre mutlaka olması gereken, kimileri için ise hızla uzaklaşılması gereken bir olay. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Ortaklığın sizin için olumlu yönleri olacağı gibi, olumsuz yönleri de olabilir. Bu nedenle ortaklık kararını iyi düşünerek “kendiniz” vermelisiniz.
Arkadaş ile ortaklık
Genelde ilk girişimlerin temelleri üniversitedeyken atılır. Okul arkadaşları arasında uyumlu çalışılabileceği düşünülen kişilerle ortak bir şeyler yapmaya başlanılır. Bunun en büyük avantajı arkadaşların birbirlerinin kabiliyetlerini biliyor ve takım ruhu taşıyor olmalarıdır. Kurulacak ekipte arkadaşların rolleri birbirinden farklıysa, daha verimli bir ortaklık olabilir. Ancak önemli olan ekibi kurarken arkadaşlık ilişkisi bir kenara bırakmak ve kişilerin kabiliyetlerinin projeye neler katacağını düşünmektir.
Üniversite yıllarında, genelde aile desteği ile geçim sağlandığı için projeye karşılıksız yoğun mesai ayrılabilir. Fakat, mezuniyet sonrasındaki önceliklerin ve hedeflerin de başlangıç aşamasında iyi belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde, mezuniyet sonrası maddi öncelikleri ve ihtiyaçları değişen diğer ortaklar, farklı bir işte çalışmak isteyebilir ve girişimci tek başına kalabilir.
Yatırımcı ile ortaklık
Girişimcinin sermayeye ihtiyacı vardır. Bazen bunu karşılamayı öneren birileri olabilir. Projeye para desteği geldiğinde, girişimci projesinin çok başarılı olacağını düşündüğü için bunu hemen kabul etmek isteyebilir. Oysa, bu oldukça dikkat ve özen isteyen bir konudur ve şu soruları sormayı gerektirir;
» Parayı veren kişinin beklentisi nedir? » Neden destek oluyor, projeye ne gibi katkıları olacak? » Para dışında, projeye müdahalelerde bulunacak mı?
Bunun gibi bir çok soruyu, girişimcinin öncelikle kendisine daha sonra parayı verecek kişiye, 'usulüyle' sorması gerekir. Bu soruların yanıtlarını aldıktan sonra, girişimci diğer alternatifleri de düsünmelidir. Bu parayı almak yerine banka kredisi çekmek daha karlı olabilir mi? Aileden ve yakın çevreden bu miktarda bir para toplamak daha iyi bir seçim olabilir mi?
Ortaklık kararından sonra
Her ortağın görev ve yetki tanımı mutlaka belli olmalıdır. Sadece kimin hangi işi yapacağı değil, aynı zamanda yetkiler, sorumluluklar ve şirketin temsili gibi konuların çercevesi de ortaklığın başında çok iyi çizilmiş olmalıdır. Ancak, görev tanımı ne olursa olsun, her ortak kendi sorumluluğu dışındaki konularda da diğer ortaklara fikirleri ve bilgisiyle destek olmalıdır.
Ortaklar sorumluluk almaktan kaçmamalıdır. Ortaklar fikir ayrılığına düştüğünde dahi, şirketin geleceğine etkisi büyük olacak kararların birlikte alınması gerekir. Bu nedenle, ortakların önyargıdan uzak bir şekilde açık fikirlilikle birbirlerini dinlemesi ve şirket çıkarı neyi gerektiriyorsa o yönde ortak karar vermeleri gerekir.
Sözleşme imzalayın
Ortak olunacak kişi çok güvenilir biri olsa dahi mutlaka ve mutlaka sözleşme imzalanmalıdır. Atalarımızın dediği gibi "söz uçar yazı kalır". Üzerinde konuşulan ve mutabık kalınan konular mutlaka bir sözleşme ile bağlayıcı hale getirilmelidir. İyi hazırlanmış bir sözleşme, ileride çıkabilecek sorunların da çözümünde önemli bir rol oynar. Ortaklar arasında çıkabilecek olası bir anlaşmazlıkta, önceden verilmis şahsi sözler yerine sözleşme de yeralan maddeler sorunların daha çabuk aşılmasını sağlar.
Ortaklık ilişkileri
Ortaklar mutlaka periyodik olarak toplantılar yapmalıdır. Bu toplantılar sadece şirketin toplantı salonunda resmi formatta değil, şirket dışında rahat sohbet etme imkanı olan ortamlarda da olabilir. Bu toplantılarda ortaklar karşılıklı olarak tüm sorunlarını ve çekincelerini dile getirmeli ve beraber çözüm yolları aramalıdır. Ortakların bugün konuşmaktan kaçtığı ufak sorunlar, daha sonra şirket içinde çok büyük sorunlara yol açabilir.
Ortağın hata yapması
İnsan faktörünün olduğu yerde hatalar kaçınılmazdır. Ortaklar birbirlerinin hatalarını konuşarak, yapıcı eleştiriler yoluyla düzeltmeye çalışmalıdır. Ancak bazen konuşulmasına rağmen düzelmeyecek noktalar da olabilir. Eğer bunlar şirketi etkilemeyecek ufak şeylerse, ortaklar birbirlerine karşı esnek davranmalıdır.
Ortakların birbileri için yaptığı yapıcı eleştirilerin yanısıra, rakiplerin ve diğer şahısların şirket hakkında veya ortaklardan biri hakkında yıkıcı eleştiriler yapabileceği de unutulmamalıdır. Dışarıdan gelecek yıkıcı eleştirilere karşı, ortakların birbirlerine destek olması gerekir. Bu nedenle, girişimci güven duymadığı biriyle ortaklık kurmamalıdır.
Ortaklığı bitirme
Bazen tüm iyi niyete rağmen ortaklığın sona ermesi kaçınılmaz olabilir. İş bu noktaya geldiğinde mümkün olan en kısa zamanda, en az zararla ortaklık sona ermelidir. Ortaklıktan ayrılırken köprüleri atmamak gerekir. Mümkün olduğunca arkadaşlığın veya dostluğun devam edebileceği şekilde ayrılmak için uğraşılmalıdır. Bu şekilde ayrılmak hem tüm ortaklar için en iyisi olacak, hem de dışarıya karşı tüm taraflar için iyi bir izlenim bırakacaktır.