Facebook'un timeline ile beraber duyurduğu ve Timeline'nın biraz gölgesinde kaldığını düşündüğüm yeni Graph API'si (Open Graph) ile ilgili, özellikle semantic web ile ilgilenenlerin sevebileceği küçük bir analizimi paylaşmak istiyorum.
Facebook'un her geçen gün kişisel bilgi güvenliği ile ilgili bir çok teknoloji blogunda adı çıkmış olsa da çoğumuz hemen her geçen gün biraz daha fazla bilgi bırakıyoruz bu platforma. Özellikle de "like" butonu ve "facebook connect" ile başka sitelerdeyken bile facebook ile olan bağımızı koparmamamız bizi her geçen gün bu platforma daha çok bağlıyor.
Yüklü miktarda data ile uğraşanlar bilir, bu datanın modellenmesini ne kadar erken yaparsanız, daha sonrasında başınız o kadar az ağrır, ve elinizdeki data da o kadar çok anlam kazanır ve bilgiye dönüşür. "like" butonu ile birçok siteyi, haberi, sayfayı beğenmek kullanım açısından tutmuş olsa da facebook açısından çok fazla bir anlam ifade etmiyordu. Bunu aşmanın en kolay yolu ise semantic web'in temelinde yatan datayı anlamlandırma ve yeniden kullanılabilir hale getirmekten geçiyordu.
Facebook'un şu anda yüklü miktarda data ile ilgili en büyük problemleri datayı anlamlandıramamak olmuştu. Bunun kullanıcı açısından yorumu Brad Pitt'i aradığınızda onlarca fan sayfası bulmanız ve hangisini seçmeniz gerektiğini veya hangisini seçerseniz size faydasının olacağını bilmemenizdi. Bunun reklamveren açısından yorumu ise "Brad Pitt sevenlere şu reklamı göster" dendiğinde hedef kitlenin tüm Brad Pitt sevenleri kapsayamamasıydı.
Aynı kişiye, markaya, diziye, filme ait onlarca sayfa olması kullanıcının platforma katkısı açısından çok faydalı olsa da; reklamveren için de sonradan gelen kullanıcılar için de ve Facebook için de zararları oldu. Bir diğer konu ise her türlü beğeniyi yani "beğenme" eylemi içindeki datayı toplamak çok anlamlandırılamıyordu. Bir siteyi beğenmek ile bir yemek tarifini veya filmi beğenmek aynı kefeye konduğunda çok fazla bir anlam kazanmıyordu.
Facebook'un yeni graph api'si ile bu sorunlar bir nebze olsa da çözülecek gibi duruyor. Özellikle Semantic Web ile ilgilenenler graph api'deki user-action-object yapısını semantic web'deki triple'a benzetmişlerdir.
Semantic Web'deki gibi triple'larla datayı anlamlandırmak teknik bir detay gibi gözükse de Facebook ve reklamverenler için de aslında çok şey ifade ediyor.
Facebook için en büyük artısı artık miyarlarca "like" yerine milyonlarca "eat", "read," ,"plan", "visit" gibi "beğen"'e göre daha çok anlam ifade eden bilgi kümeleri olacak. Bu aynı zamanda Facebook'un reklam gelirlerinin de katlanarak artması anlamına geliyor. Büyük ihtimalle yeterli büyüklüğe ulaştığında Facebook reklam platformunda bazı değişikliklere gidecek ve reklam verenler artık "İstanbul'da yaşayan, İmam Bayıldı yemiş ve beğenmiş, Fatih'deki X restoranına gitmiş kişilerin arkadaşlarına X restoran'daki İmam Bayıldı ile ilgili reklam göster" diyebilecek. Yani "sponsored story" kavramı çok daha fazla anlam kazanacak. Hatta Facebook sizin kaç arkadaşınızın kebap yediğini, kaçının Steve Jobs'ın son kitabını okuduğunu, kaçının hafta sonu milli maçı izlemeyi düşündüğünü bilebilecek.
Girişimciler için bunun anlamı ise şu, artık daha odaklı reklamlar yapabilecek, ulaşmak istediğiniz kitleye daha rahat ulaşabileceksiniz. Örneğin vejeteryan birine kebap lokantası reklamı yapmayacak, konsere gitmeyi düşünmeyen ve konser günü başka bir yerde olacak birine konser reklamı yapmayacaksınız.
"Brad Pitt" problemine geri dönersek, aslında Graph API bunu tam olarak çözmüyor fakat bunun da çözümünü Semantic Web ile çözmeye niyetli olduğunu CTO Bret Taylor'ın konuşmalarından anlayabiliyoruz. Graph API ile çözülecek sorunlardan biri de çok da beğenilmeyen Facebook Search! Eğer semantic web'in gerekleri yerine getirilirse Facebook search ile "Londra'ya gitmiş arkadaşlarımdan Tate Modern'e gitmiş olanların önerilerini ara" diyebileceksiniz. (Örnek çok güzel olmadı fakat aramanın gidebileceği nokta uçsuz bucaksız olacak, demek istedim :)