Webrazzi Summit 2011'de Arda Kutsal'ın açılış konuşması ve Tümay Asena'nın sunumun ardından sıra comScore Europe, Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Mike Read'e geldi. Turkey in the Global Internet and the Future of Online Measurement (Küresel internette Türkiye ve online ölçümlemenin geleceği) başlıklı sunumunda Mike Read, tahmin edebileceğiniz gibi birbirinden ilginç rakamlar paylaştı.
İnternet pazarına yönelik küresel rakamların yanı sıra Türkiye'ye özel istatistikler hem son derece ilginç, hem de pazarlama dünyasın ve aynı zamanda girişimciler için trendlerin ortaya koyması açısından büyük önem taşıyor.
Mike'ın paylaştığı comScore rakamlarına göre 15 yaş üzeri internet kullanıcılarının oluşturduğu pazar %4 büyüme gösterdi. Bu pazar değerlendirildiğinde Türkiye bugün 23,1 milyon online nüfusu ile dünyanın 13., Avrupa'nın ise 6. en büyük pazarı haline gelmiş durumda.
Türk kullanıcıların internette geçirdikleri süre de son derece çarpıcı. Mike Read'in paylaştığı rakamlara göre Türk kullanıcılar ortalama olarak bir ayda internet üzerinde 32,7 saat zaman geçiriyorlar.
Read ayrıca Türkiye'ye dair rakamlar da online video izleme alışkanlarına ise özel bir yer ayırdı. Bu alanda çok büyük potansiyeller gördüğünün altını çizen Read'e göre aylık toplam 4,3 milyar adet video izleniyor ve bu rakam son 12 ay içerisinde %65 oranında artmış durumda.
Bu rakama göre ortalama bir kullanıcı ayda tam 200 video izliyor. %54 artışı ifade eden bu rakam ile Türkiye; ABD ve Almanya'nın ardından 3. sırada yer alıyor.
Online videonun yanı sıra Türk kullanıcıları için sosyal medya da diğer önemli bir konu. comScore rakamlarına göre Türk internet kullanıcılarının sadece %4'ü sosyal medya kullanmıyorlar. Doğal olarak Facebook'un Türkiye'de çok yaygın. Ardından ziyaret oranlarına göre Twitter, Windows Live Places ve (Mike'ın telaffuz ederken çok zorlandığı) Ekşi Sözlük geliyor. Hatta Twitter ve Ekşi Sözlüğün ziyaretçi rakamlarında büyük paralellikler de dikkat çekiyor.
Facebook sayfalarına bakıldığında Coca Cola'nın birinci sırada, Starbucks'ın ise ikinci sırada olduğu görülüyor. Mike'ın bu nokyada dikkat çektiği konu buradaki öncü markaların hemen hemen tamamının ABD kökenli olması. Avrupalı markaların ne zaman bu listede boy göstermeye başlayacağını biz de merak ediyoruz.
Mike'ın Facebook'un pazarlama etkisinden bahsederken değindiği ilginç bir noktada sadece sayfaların hayranlarının değil, hayranların arkadaşlarının da hesaba katılması gerektiğiydi. Bir şekilde hayranların paylaştıkları gönderileri gören hayranların arkadaşları bu alandaki pazarlamanın gücünü daha da arttırıyor.