Geçtiğimiz hafta Silikon Vadisi'nin birbirinden deneyimli girişimcileri Babür Özden ve Kerim Baran’ın düzenlediği, Turkish Spark toplantısına girişimci kimliğimle katıldım. İlki gerçekleşen toplantıda biz girişimciler; girişimlerimizden ve projelerimizden bahsettik.
Yuvarlak masa toplantısı şeklinde gelişen toplantıda, karşılıklı olarak birbirimize sorular yönelterek yol haritalarımızı çizmemizde yardımcı olacak fikirler edindik. Oldukça verimli geçen toplantının ardından Kerim Baran ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim.
Reyhan Çepik: Merhaba Kerim Bey, biraz kendinizden bahseder misiniz?
Kerim Baran: Kariyerimin ilk 10 senesinde ABD ve Avrupa’da yazılım ve danışmanlık sektöründe çalıştım. 2003 senesinde greencard’imi aldıktan sonra Yonja’yı kurdum. 6 sene boyunca Yonja’yı büyüttüm ve yönettim. Yonja’daki hisselerimi sattıktan sonra, 2009 yılında hem yatırımcı, hem de girişimci olarak yeni alanlarla ilgilenmeye başladım. Şu anda internet’in henüz çok fazla etkilemediği ama yakın gelecekte ciddi olarak değiştireceğini düşündüğüm eğitim, sağlık ve enerji sektörleriyle ilgileniyorum. En son girişimim CivicSolar.com, ABD pazarında güneş enerjisi ekipmanı dağıtım ve bilgi platformu olarak servis vermektedir. 1000’den fazla taşeron firmaya ürün seçimi, dağıtımı ve eğitimi servisi sağlamaktadır.
Reyhan Çepik: Hem Türk internet pazarında hem de Silikon Vadisi'nde senelerce aktif olarak çalıştınız. Size göre her iki tarafın avantajlı ve dezavantajlı yönleri nelerdir?
Kerim Baran: Bir internet girişimcisi olarak Türk pazarında nispeten fırsat çok, açık alan çok. Kalifiye istihdam gücü ve rekabet o derece az. Dolayısıyla orta dereceli bir başarı yaratmak o kadar zor değil. Bugüne dek Türkiye’den çıkan en başarılı internet girişimlerine bakarsanız aslında bu girişimler; batıda varolan olan modellerin yerel pazara hızlı ve efektif bir şekilde uygulanması ile gerçekleşen başarılardır. (örnek: GittiGidiyor, Mynet, Trendyol, Grupanya, Markafoni, Superonline, Yonja, vb…) Bunlara benzer bir çok açık alan var Türkiye pazarında. Yani yeni global internet trendlerini Türkiye pazarında hızlı ve düzgün bir şekilde pazara uygulamak aslında “fail-safe” bir girişimcilik modeli olabiliyor.
Silikon Vadisine baktığınızda bir çok şey daha farklı. Burada gerçekten başarılı sayılmak için farklı düzeyde bir performans gerekiyor. En üst düzeyde yaratıcılık, fikir liderliği ve iş bitirmeye odaklı bir ekip olmadan burada kalabalığın arasından sıyrılmak imkansız gibi. Tabii buradaki en başarılı exit’lerin getirisi ve yarattığı değerlerle de en üst düzeyde (milyar dolarlar seviyesinde) oluyor.
Reyhan Çepik: Tecrübelerinizden yola çıkarak, Silikon Vadisi'ne gelmek isteyen girişimci arkadaşlarımıza önerileriniz nelerdir?
Kerim Baran: Hiç düşünmeden gelin! En azından bir süre için gelin. Silikon Vadisi’nin yenilikçi yaratıcı yapıcı kültürünü görmek, havasını koklamak her girişimcinin yaşaması gereken bir duygu bence. Ama bu demek degilki mutlaka girişimcilerin Silikon Vadisi’nde yaşamaları ve çalışmaları gerekiyor. Artık dünya küçülüyor. Silikon Vadisi’ne benzer ekosistemler, İsrail’den Singapur’a, Berlin’den Haydarabat’a kadar bir çok şehirde oluşuyor. Dünya’da yaratıcılık ve girişimcilik hızla artıyor. Eğer hayaleriniz Dünya’yi fethetmek ise bunu bir internet şirketi olarak Turkiye’den yapmak bence mümkün. Ama burayı en azından 1-2 ay görmekte fayda var.
Reyhan Çepik: Türk internet pazarında bol sıfırlı yatırımlar gerçekleşiyor. Bu yatırımları ve girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kerim Baran: Çok pozitif görüyorum. Yatırımın artması Türkiye pazarının potansiyelini gösteriyor. Türkiye son 10 senedeki büyümesiyle ve dinamik genç nüfusuyla artık dünyada hatırı sayılan tüketici pazarlarından biri haline gelmiş durumda. Bence bu yatırımlar hızlarını arttırarak devam edecek. Ve bu yatırımlar sayesinde bir çok faydalı ürünler ve servisler yaratılmaya devam edecek.
Reyhan Çepik: Geleceğin parlak iş modelleri sizce neler?
Kerim Baran: Bugün hızlı büyüyen sektörler olarak gördüklerim arasında, Software-as-a-Service uygulamaları, Cloud-based services, Mobil ve Sosyal uygulamalar var. Bu arada neredeyse her sektörün içinde sektörün kendine has yazılım bazlı fırsatları görüyorum. İnşaat sektöründen sağlık sektörüne kadar bir çok sektörde cloud based / software-as-a-service uygulamalarıyla yeni değerler yaratılıyor. Bu günlerde yakından izlediğim güneş enerjisi sektörü de dünya çapında hızla büyüyor. Nerdeyse sene de %50-60 hızında. Yakın gelecekte Türkiye’de de yeni yapılan ve yapılacak düzenlemelerle bu sektörün ülkemizde de gelişeceğini düşünüyorum.
Reyhan Çepik: İlk toplantısında girişimci olarak beni de ağırladığınız Turkish Spark grubunuzdan bahseder misiniz? Bu grubu kurmak nasıl aklınıza geldi?
Kerim Baran: Aslında ben son 2-3 senedir girişimcilerle (veya girişimci olmayı düşünen profesyonellerle) küçük küçük bir çok toplantı zaten yapıyordum. San Francisco bölgesindeki girişimcilerle öğle yemekleri veya bir kahve toplantısı formatında bir çok girişimciyle sık sık buluşuyorum. Bazen onlara tavsiyelerde bulunuyordum, bazen onları faydalı kişilerle tanıştırıyorum. Nadiren de onların şirketlerine küçük miktarlarda ‘angel investing’ yapıyorum. Babür Özden’in başlattığı EMEX etkinliklerinin birinde moderatörlük yaparken farkettim ki Silikon Vadide girişimcilik ruhuyla yanıp tutuşan, corporate hayattan girişimcilik hayatına atlamayı düşünen ve/veya yeni bir şirket kurmuş ilk günlerinde önemli sorularla yüksek potansiyelli bir çok genç profesyonel var. Babur ile beraber bu girişimcilere biraz daha organize bir şekilde yardımcı olabilmek amacıyla başlattık TurkishSpark’i.
Reyhan Çepik: Turkish Spark ile neler yapmayı planlıyorsunuz?
Kerim Baran: Amacımız bu bölgedeki girişimcilere yardımcı olmak. İlk adımlarını atarken danışmak istedikleri şeyleri danışabilecekleri bir forum yaratmak. Turkish Spark herhangi bir ticari amacı olmayan Turkish American Business Connection’ın bir programı olarak kuruldu.
Reyhan Çepik: Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Kerim Baran: TurkishSpark’ın ikinci toplantısı 28 Ekim 2011 Cuma günü 17:30’da San Francisco’da olacak. İlgilenen girişimciler daha fazla bilgiyi TurkishSpark.com’da bulabilirler. Ayrıca bizi Facebook ve Twitter'dan takip edebilirler.
Reyhan Çepik: Biz girişimcileri ağırladığınız için ve bu keyifli röportaj için teşekkür ederim.
Kerim Baran: Ben teşekkür ederim.
