Dijitalleşen dünyamız bizi dokunmatik cihazların biraz daha ötesine, temassız iletişim teknolojilerine yönlendiriyor. Yakın temas iletişimini ifade eden NFC'nin adı daha sık gündemimize geliyor. NFC odaklı yazılarımıza mobil finansal servisler konusundaki uzmanlığıyla tanıdığım Sarper Sılaoğlu ile devam ediyoruz.
NFC'nin geçmişi ve geleceği üzerine farklı bir bakış açısı kazandıran röportajımıza geçmeden önce daha önce paylaştığımız Türkiye ve Dünyada NFC ve NFC Nedir? NFC ile Neler Yapılabilir? başlıklı yazılarımıza göz atmanızı tavsiye ederim. Fırat Demirel: Merhaba Sarper Bey, öncelikle NFC’i ile nasıl tanıştığınızdan biraz bahseder misiniz?
Sarper Sılaoğlu: 2004 yılıydı. “Osaifu-Kentai”; bu iki kelimeyi duydum ve o günden beri Türkçe’si Mobil Cüzdan olan servislerle ilgili çalışıyorum. Japonya’da çıkan ama henüz yayılamayan servis, eski bir teknoloji olan RFID’nin yenilikçi bir uygulamasıydı; ismini daha sonra NFC yaptılar.
F.D: Bu konuda projelerinizin olduğunu biliyorum. Neler yaptınız ya da yapamadınız?
2005’te çizdiğimiz yol haritasında mobil bankacılığı pivot alarak, NFC geldiğinde mobil ödemeye geçiş yapacaktık. O yolda ilerlerken süreç biraz uzadı ve iyi de oldu. Pazarlama uygulamalarında harikalar yaratılabileceğini görme fırsatı yakaladık. Banka erişimi olmayan kesim için ne kadar uygun bir teknoloji olduğu gördük. Mikrokredi (yoksul girişimcilere mikro girişim sermayesi) için çalışma yaptık, NFC’nin de olduğu bir çalışma yapıyoruz. Erken yola çıkarak, cep telefonlarının tahmin ettiğimiz yöntemlerle ödeme aracı olmayacağını NFC Competition’a soktuğumuz ve finalist olduğumuz uygulamadaki gibi katma değerler yaratacağını görmüş olduk.
F.D: Nasıl bir uygulama ile katıldınız yarışmaya?
S.S: Üç defa katıldık. 2007’de ilk yarışma yapıldığında mobil bankacılık için ek faktör güvenlik ve uygulama tetikleme sistemi geliştirdik. NFC telefona dokundurduğunuz temassız kartınız mobil bankacılık uygulamasını tetikliyordu, bu da mobil kullanımdaki bir sürü güvenlik adımını pas geçmenizi ve zaman kazanmanızı sağlıyordu.
F.D: Peki ya diğerleri?
S.S: Ertesi sene, mağazalardaki posterler, etiketler ve ürünlere birer entegre devre yerleştirdik. NFC destekli telefonları ile bu etiketlere dokunan üyeye özel teklifler sunabiliyorduk. Müşteri AVM içindeyse başka, mağazadaysa başka, ürüne bakıyorsa başka teklif. Hatta kredi kartı yoksa, kart başvurusu alıyorduk. Bizi, bir önceki yıldan da hatırlayıp, Finalist olarak Monaco’ya davet ettiler. Teknik adamlar olmadığımız için ve katıldığımız yarışma NFC Geliştiriciler Zirvesi olduğu için ödülsüz döndük ama ilgi gördük ve çeşitli sunumlar yaptık. Uygulamanın tanıtımını aşağıda bulabilirsiniz.
2009 yılında katıldığımız uygulamada ise bir türlü hayata geçmeyen NFC’nin bize büyük zararı oldu.
F.D: Uygulamadan biraz daha bahseder misin?
S.S: Uygulamanın adı Friendticker. Fikir benim değil, temsilcisi olduğum alman Servtag şirketinin. Temelleri 2006’da atılan NFC tabanlı sosyal paylaşım uygulaması. Berlin’de Cafe, Bar, Restaurant gibi lokasyonlara NFC etiketler yerleştirildi. İnsanlar telefonları ile bu etiketlere dokunduğunda, arkadaşlarına nerede olduğu bilgisi iletiliyor. “Sarper Starbucks’ta” gibi. İşletme de tüketiciye sadakat programı uyguluyordu. Bizim Alman arkadaşlar, insanlardaki kendini ifşa etme merakını erken anlayanlardan. Yoksa düşünsenize, 2006’da hangimiz gittiğimiz yerleri insanlarla paylaşacağımızı düşünürdük!?
Test iyi gidiyordu ancak ortada bir sorun vardı. NFC’li telefon yoktu. Alternatif olarak kare kod yerleştirdiler ama o çok uygun bir sistem değildi. NFC için ise her zaman olduğu gibi “Bu sene çıkıyor” deniyordu.
F.D: Sonrasında ne oldu?
S.S: Bu arada, ABD’de benzer bir uygulama çıktı. Ama işletmeler için biraz güvensizdi, çünkü GPS ile çalışıyordu ve insanlar gerçekten o lokasyonda bulunmadan “ben buradayım” diyebiliyordu. Yalnız bir avantajı vardı, NFC’li telefona ihtiyaçları yoktu, iPhone’larda çalışıyordu, Android ise yoldaydı. Bu uygulama Foursquare’di. Daha ilk zamanlarıydı, ben de üye oldum. Uygulamayı açtığınızda check-in yapılabilecek yerler listeleniyordu. Friendticker’da ise uygulama aç, listeye bak, check-in yap gibi adımlar yok. NFC etikete dokununda bir anda sizi check-in yapıyor. Biz Foursquare biraz tepeden baktık açıkçası ama sonuç ortada.
F.D: Peki Foursquare gelecekte sizin geçmişte yapmaya çalıştığınızı yapabilir mi? Nereye gidecek bu iş sence?
S.S: Foursquare sosyal uygulama. Odağında hep paylaşım var. İşletme onlar için ikinci sırada önemli. NFC testleri yapıyorlar ve testlerde eminim işin sosyal boyutunu düşünüyorlardır. Check-in için kullanmazlar ama Tap-in yani telefonu dokundur özelliği için ekstra fayda sağlayabilirler, posterlere, eşyalara yerleştireceklerdir. Sonuçta NFC’nin gideceği yer belli, objenet, nesnelerin interneti. Fakat bu nasıl olacak, ne zaman olacak, belli değil. Kim yapacak derseniz de, şu an bu şirket bence kurulmadı.
F.D: Deneyimlerinizi göz önünde tutarak NFC'nin başarılı bir ödeme aracı olduğunu söyleyebilir misin?
S.S: Bazı görseller var. Telefon cüzdan gibi açılıyor içinden kartlar çıkıyor. Bu değil, insanlar bunu istemez. Rekabet ettiğiniz şey 2700 yıldır kullanılan nakit para. Paranın yerini kredi kartı alamadı, NFC her ikisinin yerini alabilecek değil. Bence, üzerine eklenecek katma değerlerle kendine alternatif ödeme alanları yaratacak. İletişim de pazarlamayı büyüttüğü için, katma değerler çoğunlukla pazarlama katmanı üzerinde yaratılacak. Bunun dışında niş ödeme alanları da olur. Mesela yemek çekleri nasıl alternatif ödeme sistemi ise, yine yeme-içme sektörüne özel bir çözüm üretilebilir. Şöyle bir uygulama düşünmüştük. Hesap istedikten sonra, garsonun hesabı getirmesi, hesabı ödemeniz, POS’un gelmesi derken, epey vakit geçer. Bu işletme için de, müşteri için de sorundur. Düşündüğümüz uygulamada masalara NFC etiket yerleştiriyoruz. Müşteri telefonunu o etikete dokundurarak masaya check-in yapıyor. İsterse sipariş verir ya da menuye bakar sonra garsona danışır. Neyse yemeğini yiyor. Kalkarken tekrar dokunduruyor ve bu sefer masanın hesabını görüyor, ödüyor ve kalkıyor. Bu benim hayatımı çok kolaylaştırır. Restaurantlarda “Pardon hesabı getirir misiniz? POS CİHAZINI DA GETİRİN” devri bitebilir.
F.D: Sıkıntı NFC destekli cihaz ve okuyucuların az olmasından mı kaynaklanıyor yoksa cep telefonunu ödeme aracı olarak kullanmak mı zor?
S.S: Banka için sıkıntı bu işin kısa zamanda kar ettirmiyor olması. Bir bankanın NFC’ye bugüne kadar yaptığı yatırım toplamı, iki ay sürecek bir kampanyaya yaptığı yatırımdan çok değil. Ama o iki aylık kampanyanın dönüşünü üç ayda alıyorlar. Yani NFC karsız. Stratejik önemi olduğu için konuya müdahiller, müdahaleleri de “Biz de yaptık ya da Biz böyle yaptık ya da Biz bununla yaptık ya da Bu böyle olmalı”dan öteye gitmiyor. Henüz bir katma değer yaratmadılar.
Telefon üreticileri ise NFC dünyasında 10 dolarlık chipset satmakla yetinmek istemiyor. Onlar da buradan geçecek paradan pay almak istiyor. Bir katma değerleri de yok üstelik. Chipseti entegre etmek katma değer değildir. Düşünsenize Verifone ya da Ingenico POS cihazını bankalara satarken “Buradan geçecek her transfer benim önümden de akacak” diyebilir mi? Ama telefon üreticileri diyor. Nokia bunu çok dedi ve kaybetti. Visa ve Mastercard rahatlar, ödeme standartlarını onlar sağlayacak zaten.
Operatör ise olmazsa olmaz. Onlar da gayet tabi müşteri başına ortalama gelirleri arttıracak ve müşteri kaybını önleyecek modelleri düşünüyorlar. Bence yatırım yapan, vizyonu olan ve yaratıcı beyinleri toplayanlar bu işi tek başına göğüsler, Japonya’da olduğu gibi. Bir başka büyük oyuncu ise belediyeler ve şehir kartları. Istanbul buna hazırlanıyor, Güney Kore örneğinde olduğu gibi.
Sonuçta bence hiç bir şey zor değil. Delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış durumu varBence yatırım yapan, vizyonu olan ve yaratıcı beyinleri toplayanlar bu işi tek başına göğüsler, Japonya’da olduğu gibi..
F.D: Yeni nesil temassız akbiller oldukça pratik ve hiyjenik diyebiliriz. Şehir kartlarını nasıl daha fazla dahil olabilir hayatımıza?
S.S: Ön yüklemeli kart. Biliyorsunuz plastik kartlarda kredi kartı ve banka kartının dışında bir de ön yüklemeli kart var. Mikro ödemeler için uygun bir kart. Istanbul kart, Istanbul olduğu için taşımacılığı de sırtlandığı için büyük bir iş. Henüz onlar da mevcut işlerinin daha iyi yapmaya çalışıyorlar, daha çok dolum noktası, daha çok turnike, daha çok kart sahibi sağlamak birincil öncelikleri. NFC’ye yatıracağı parayla bir kaç Akbil satış noktası açarsa geri dönüşü daha hızlı olur. Ama Belbim’in Ar-Ge bölümü var. Yani önemli kaynak ayırıyorlar. Bazı uygulamaları var, bazıları patent korumalı. Oldukça vizyonerler ve zamanı geldiğinde servislerini bir bir çıkartırlar. Ödemelerin küçük olduğu bir çok yerde İstanbul Kart’ı bir ödeme çözümü olarak görüyor olabiliriz.
F.D: NFC ile mobil ödemede başarılı ya da başarısız örnekler verebilir misin?
S.S: Henüz NFC hakkında bir girişimde bulunmamış, çalışmaları fikirde kalmış her şirketi ya da kişiyi başarısız sayarım. Geliştirilen her çözüm, test, pilot ve servisi ise benim için başarılıdır. Çünkü çok yeni bir şey ve yapılan her uygulama çok şey öğretiyor. Bazı üst düzey yöneticiler “bu ne” diyerek test cihazlarını iade edebilir, bunlara takılmamak, çalışmaya, denemeye devam etmek gerek. Ancak bunlara göğüs geren ve öğrenim eşiğini geçenler tüketicilerin beğeneceği ve paradigmaları değiştirecek uygulamalar geliştirebilir.
F.D: Biraz kendi sınırlarımıza dönelim. Avea'nın NFC SimKart'ı var. Turkcell'de CepT ile yeni bir çıkış yaptı. Türkiye'deki mevcut durum ve gelecek neyi gösteriyor?
S.S: Çok firma mobil temassız ödeme çözümü sunacak, yarın Öderazzi diye bir servis de duyabiliriz. Her girişim kendine göre bir servis teklifi ve pazar yakalayabilir. Ancak uzun vadede ne banka, ne başkası, bu işi operatörler barındırıyor olur. Hatta Öderazzi, bir operatörün ortak-marka uygulaması de olabilir. Türkiye’da bankalar musluğun başına geçmek için doğru hamleleri yapmadı, Turkcell ve Avea derslerine çalışıyor, çalışmaya da devam ediyorlar.
F.D: TransferJet gibi veri aktarımını kolaylaştıran ve işin boyutunu değiştirecek yenilikler geliyor, bunlar hakkındaki görüşün nedir?
S.S: Her yer kablosuz veri yollarıyla doluyken, telefonu bir çipin üzerinde tutarak, o çipe gömülü içeriği telefonuna indirmek için kim bekler. Bunlar mühendislik çalışmaları. Beslemesiz entegre çiplerle yüksek hızda veri iletimi sağlamak önemli bir başarı. Belki benim görmediğim yerlerde kullanım alanı olur. Ama bireysel ya da tüketici dünyasına çok uygun değil.
F.D: Nokia yeni telefonlarında artık NFC üzerinde duruyor. Monaco'da da bazı yenilikler ve uygulamalar gösterdi. Hatta bunu mobil oyunlara kadar indirgedi. Benzer örnekler çoğalabilir mi?
S.S: Monaco’da Grace Kelly için bir proje yapılmıştı. Şehirde bazı noktalara NFC etiketler yerleştirmişler. Telefonunuzu o noktalara dokundurunca prensesin orada çekişmiş fotoğrafını ya da videosunu görüyordunuz. Çok romantik değil mi? Ya da mesela Wima’da kartvizit kullanılmaz, yaka kartlarında chip vardır, herkesin telefonu NFC uyumludur. Telefonu yaka kartına dokundurunca iletişim bilgisini indiriyor, bu 5 yıldır böyle. Ben 260 tane kartvizit toplamıştım. Şimdi Facebook ya da Linked-in connect de yerleştirmiş olabilirler. Bunların hepsini Nokia geliştirdi, hepsi Nokia’nın telefonları ile çalışıyordu ama başarılı olamadılar. Belki Microsoft ile iş birliğinden bir şeyler çıkar.
F.D: "Yıl 2046, NFC secure element SIM mi olsun, tel mi olsun yoksa memorystick mi olsun tartışması sürüyor" diye bir görüş paylaşmıştın. Hala böyle mi düşünüyorsun, gelecekte NFC hayatımızda ciddi bir yer alamayacak mı? Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sanırım 2046’da NFC yani yakın alan iletişim dışında, Zigbee gibi orta mesafeli iletişim standardı da oturacak. GPS devre dışı kalacak. Tüketici elektroniği cihazlar bir çok nesne ile yakından ya da uzaktan iletişime geçiyor olacak, hepsi de internete bağlanacak tabi. İnternetin içinde yaşayan fiziksel bir dünyada yaşayacağız.
F.D: Paylaştığın çarpıcı bilgiler için teşekkürler. Bu alanda NFC ve yakın temas iletişimi üzerine yeni projelerin var mı?
S.S: Alternatif bir iletişim sistemi geliştiyoruz. Benim için NFC’nin faydası, kullanıcı ile nokta bazlı etkileşim kurmamıza olanak vermesi. Bunu NFC’yi beklemeden, telefonlara bir eklenti yapmadan çözmek için bir konsept geliştirdik. Şu anda ar-ge ekibimiz bir üniversite ile birlikte prototip geliştiriyor. Temmuz ayında bitirmiş olacağız.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap