Geçen hafta izleme şansı bulduğum Social Network filminde, genel olarak Facebook’un doğuşunun hikayesinin yani sıra, projede hakkı olan diğer kişilerin hukuk savaşı konu ediliyor. Filmin tanıtımında da söylendiği gibi "bir kaç düşman edinmeden, 500 milyon arkadaş kazanamazsın". Mark da küçük bir yurt odasında başlattığı proje ile kendisine sıkı düşmanlar edinmiş. Filmde en yakın arkadaşından ve fikrin asıl sahipleri olduklarını iddia eden ikiz kardeşlerden bahsedilmiş. Social Network’te tarafların konuşmalarına bakılırsa, filmi oldukça objektif bulduğumu söyleyebilirim.
Genel olarak Facebook fikrinin doğuş hikayesi, projenin hayata geçtiği dönemdeki olaylar bazen komik, bazen de ilginç bir şekilde yansıtılıyor. Konuların yani sıra film arasında geçen dialoglar, tipik Amerikan gençliğini ve Geek dünyasını da birebir yansıtmış.
Yönetmenliğini David Fincher’ın, yapımcılığını ise ünlü aktör Kevin Spacey'nin üstlendiği filmde, Mark Zuckerberg’i Jesse Einsenberg, en yakın arkadaşı olan Eduardo Saverin’i Andrew Garfield, Napster’in kurucusu Sean Parker’i ise Justin Timberlake oynamış. Mark filmde oldukça sabırlı ve içine kapanık biri olarak gösterilmiş. Onun dışında Justin Timberlake’in canlandırdığı karakter ise oldukça açıkgözlü ve keyifliydi. :)
Amerika’da 1 Ekim’de gösterime giren film, ilk gün 23 milyon dolar hasılat yaptı. Basından takip ettiğim kadarıyla film, oldukça olumlu eleştiriler aldı. Ben de filmi keyifle izlediğimi söyleyebilirim.
Spoiler vermemek için yazıyı daha fazla uzatmıyorum :) 22 Ekim’de Türkiye’de gösterime girecek filmin yorumlarını, sizlerden bekliyor olacağız.