Mücahit Dönmez: "Neredeyse her beş kişiden birinde en az bir kripto varlık var."

Türkiye'nin lider fintech konferansı Webrazzi Fintech 2025, birbirinden değerli oturumlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Webrazzi Fintech 2025 konferansı Building the Future by Binance TR salonunda gerçekleşen Finansta Bir Sonraki Evrim: Fintech’ten Web3’e başlıklı oturumda Binance Türkiye Genel Müdürü Mücahit Dönmez, Webrazzi Kurucusu ve CEO'su Arda Kutsal'ın sorularını yanıtladı. Türkiye'nin kripto ekosistemindeki güncel konumunu, lisanslama sürecini ve gelecek vizyonunu değerlendiren Mücahit Dönmez, Türkiye’nin küresel ölçekte son derece güçlü bir oyuncu olduğunun altını çizdi.

Arda Kutsal, Mücahit Dönmez'e güncel veriler ışığında Türkiye pazarını nasıl değerlendirdiğini sordu. 

Dönmez, Chainalysis’in 2025 raporuna göre Türkiye’nin yıllık kripto işlem hacminin 200 milyar dolar seviyesinde olduğunu aktararak, ülkenin bölgede açık ara lider konumda olduğunu belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri’nde bu hacmin yaklaşık 50 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Dönmez, “Türkiye, en yakın takipçisinin dört katı büyüklüğünde bir pazar” dedi. Son araştırmaların Türkiye’de kripto varlık sahipliğini yüzde 19,3 olarak gösterdiğini belirten Dönmez, neredeyse her beş kişiden birinin en az bir kripto varlık sahibi olduğunu dile getirdi. Bununla beraber kullanıcıların yüzde 78’i ise 34 yaş altında. Bu da bizlere genç, teknolojiye hızlı adapte olan bir profili gösteriyor.

Oturumda Arda Kutsal, "Bu yıl regülasyon yılıydı, SPK ve MASAK düzenlemeleriyle sektör yeni bir döneme girdi, lisanslama süreci başladı. Bu süreci ve Binance TR’nin bu sürece hazırlığını nasıl özetlersiniz?" diye sordu. 

2024 sonunda MASAK’ın kripto varlık platformlarını “finansal kuruluş” olarak tanımlamasını bir milat olarak değerlendiren Dönmez, bu sürecin yaklaşık 1,5 yıldır devam ettiğini belirtti. tıpkı bankalar veya ödeme kuruluşları gibi finansal kuruluş olarak tanımlanmak büyük sorumluluk getirdiğini dile getiren Dönmez, bu kapsamda tüm süreçleri, KYC (Müşterini Tanı) prosedürlerinden kurumsal yönetişime kadar A'dan Z'ye değiştirmek gerektiğini vurguladı. Haziran 2025 itibarıyla lisans başvurularının tamamlandığını ifade eden Dönmez, değerlendirmenin sürdüğünü ve sürecin Haziran 2026’da tamamlanmasının beklendiğini aktardı.

Lisanslamanın sektörde rekabeti de yeniden şekillendireceğini söyleyen Dönmez, “Kampanyalardan çok uyumluluk ve güvenilirlik ön planda olacak." dedi. Mücahit Dönmez, hedeflerinin yalnızca pazar payını artırmak değil, pastayı büyütmek ve gerçek bir ekosistem oluşturmak olduğunu dile getirdi. 

Arda Kutsal, finansal kuruluş statüsü, beraberinde ciddi sorumluluklar getirdiğini ifade ederek, özellikle KYC/AML (Müşterini Tanı/Kara Paranın Aklanmasını Önleme) süreçleri ve yatırımcı güvenliğinin ön plana çıktığını belirtti. "Bu alanlarda ne tür geliştirmeler yapıyorsunuz ve sektörün bu konudaki dönüşümünü nasıl görüyorsunuz?" sorusunu yöneltti. 

Lisanslamadan sonra kullanıcı için güvenliğin son derece önemli olduğunu ifade eden Mücahit Dönmez, güvenliği sağlamak için tüm hukuki düzenlemelere aynı anda uyumlu hale gelmeniz gerektiğini dile getirdi. Dönmez, uyum sağlamanın kullanıcıya güven verme konusundaki önemini de vurguladı. Buna ek olarak yasa dışı bahis, dolandırıcılık faaliyetleri ve uyumsuzluğa sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 

"Ayrıca finansal okuryazarlığı ve eğitimi çok önemsiyoruz" diyen Mücahit Dönmez, bu alana ilgi duyan insanların finansal okuryazarlığını artırmak istediklerini belirtti. Kullanıcıların da sorumlulukları olduğunu hatırlatan Mücahit Dönmez, teknik bir alana yatırım yapmadan önce kullanıcıların kendi araştırmalarını yapmalarını istediklerinin ve bunun belli bir bilgi seviyesini gerektirdiğinin farkında olduklarını ifade etti. 

Binance Türkiye’nin önümüzdeki 3–5 yıl için hedefleri sorulduğunda Mücahit Dönmez, pazar payını büyütmenin ötesinde bir vizyon paylaşarak herkesin paylaştığı pastadan payımızı büyütmek yerine pastayı büyütmek istiyoruz yorumunda bulundu. 

Yapay zeka ve blokzincir: Birbirini tamamlayan iki teknoloji

Yapay zeka ve blokzincirin aslında birbirini tamamlayan iki teknoloji olduğuna dikkat çeken Mücahit Dönmez, bu iki teknolojinin bir elmanın iki yarısı gibi olduğunu ifade etti. Mücahit Dönmez, yapay zekanın eğitim için yüksek miktarda veriye ihtiyaç duyduğunu hatırlatarak, blokzincirin özünde çok özel bir veritabanı olduğundan bahsetti. Mücahit Dönmez'in aktardıklarına göre; yapay zekanın ihtiyaç duyduğu yüksek veriyi sunmak için blokzincirden faydalanması kaçınılmaz. Ayrıca Mücahit Dönmez'in ifadesine göre blokzincir; değişmezlik, merkeziyetsizlik ve şeffaflık gibi özelliklerle yapay zekanın merkezi yapısından kaynaklanan sorunlara çözüm sunmayı vaat ediyor. Öte yandan tersinden bakarsak, yapay zeka da blokzincirin ölçeklenebilirlik ve verimlilik sorunlarına çözüm sunabilir.

Mücahit Dönmez'in paylaştığı bilgilere göre; Binance Türkiye dahil birçok platform kimlik doğrulama, dijital kimlik ve sahtekârlık tespiti gibi iç ve dış süreçlerde yapay zekayı yoğun şekilde kullanmaya başladı.

Mevcut tokenize varlıkların toplamı 35 milyar dolar

Ancak Mücahit Dönmez, kendisini en çok heyecanlandıran teknolojinin; gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu (RWA) olduğunu da sözlerine ekledi. Bu, fiziksel veya geleneksel varlıkların zincir üzerinde dijital tokenlarla temsil edilmesi anlamına geliyor. Standard Chartered Ekim sonunda yaptığı çalışmada mevcut tokenize varlıkların toplamının 35 milyar dolar olduğunu paylaştı. Sadece üç yıl sonraki projeksiyonları ise 2 trilyon dolar. Bu yaklaşık yüzde 5 bin 22600 artış anlamına geliyor. Bu durum yalnızca özel sektör için değil, devlet ve kamu tarafı için de ciddi fırsatlar sunuyor.

Paylaşılan bilgilere göre; Binance TR pastayı büyütmek ve mevzuata uyumlu yeni ürünler sunmak hedefiyle devam edecek. Platformların kötü niyetli kişiler ve yasa dışı faaliyetler tarafından kullanılmasına dair önleyici adımların atılmasının önemine dikkat çeken Mücahit Dönmez, sıfır toleransla hareket edilmesi gerektiğini de vurguladı. 

Mücahit Dönmez, eğitim tarafında “Teknolojide Kadın Akademisi”nden de bahsetti. 2023 Şubat depreminden sonra faaliyetlerine başlayan Teknolojide Kadın Akademisi, afetten etkilenen kadınlara blokzincir, bulut ve yapay zeka eğitimleri veriyor. Önümüzdeki üç yıl için hedef en az 5 bin kişiye eğitim verilmesi. Paylaşılan bilgilere göre; bu proje ABD’de kadınların iş gücüne katılımı için geliştirilen en iyi proje olarak ödüllendirildi.