Google, yapay zeka ile selleri 7 gün öncesine kadar tahmin etmeye başladı

Google, dünya genelinde sel tahminini geliştirmek için güçlü bir adım atmaya hazırlanıyor. Google'ın yeni global sel tahminleme sistemi, yapay zeka teknolojilerini kullanarak, sel felaketlerinin önlenmesine ve etkilerinin azaltılmasına yönelik çözümler sunuyor. Proje ile milyonlarca insanın yaşadığı bölgelerdeki su baskınlarına karşı daha etkin bir koruma sağlama hedefleniyor.

Söz konusu sellerin özellikle, nehirlerdeki suların taşması ile meydana geldiğini de belirtelim. Yani Google'ın tahminleri özellikle nehir taşmalarını baz alıyor. Nehirlerin çoğunda akış ölçer bulunmuyor ve bu nedenle selleri tahmin etmek oldukça zor bir hal alıyor. Google'ın, makine öğrenimi modellerini geçmiş olaylar, nehir seviyesi okumaları, yükseklik ve arazi okumaları ve daha fazlası dahil olmak üzere her türlü ilgili veriyle eğiterek bu sorunu aştığı belirtiliyor.

Şirket, böyle bir tahmini yapabilmek için ilk etapta yerelleştirilmiş haritalar oluşturdu ve her konumda yüz binlerce simülasyon gerçekleştirdi. Bu teknikler, modellerin yaklaşan selleri doğru bir şekilde tahmin etmesini sağladı. Şirketin yaklaşımı bazı konumlar için son derece doğru modeller oluşturdu ve Google bu teknikleri, sorunu global ölçekte çözmek için kullanmayı umuyor. Şirket, bazı selleri tam yedi gün önceden başarıyla tahmin etse de ortalama tahmin süresi beş gün olarak açıklandı.

80 ülkede doğru sel tahmini yapıldı

Sel tahmini teknolojisi sayesinde Google, toplam nüfusu 460 milyon olan 80 ülkede doğru sel tahmini yapabildi. Şirket bu tahminleri Google Arama, Google Haritalar ve Android bildirimleri aracılığıyla kullanıma sundu. Söz konusu bilgilere ayrıca, şirketin 2022 yılında hayata geçirdiği Flood Hub web uygulaması üzerinden de ulaşılabiliyor.

Google'ın sel tahminleme sistemi, doğal afetlerle mücadelede teknolojinin gücünü ortaya koyarak, gelecek nesiller için daha güvenli bir dünya vizyonunu destekliyor. Bu önemli adım, yapay zeka ve büyük veri analitiğinin, global çapta olumsuz doğal olaylara karşı daha etkin bir koruma sağlama potansiyelini gösteriyor.