Biyoplastik; bitkisel yağlar, mısır nişastası, yiyecek artıkları gibi yenilenebilir biyokütle kaynaklarından elde edilen plastikler olarak tanımlanıyor. Bu, geleceğin ambalaj malzemesi olarak görülüyor olsa da en temel amaç, fosil yakıtların kullanımını azaltmak, atmosfer ve çevre tahribatını en az düzeye indirmek...
Dünya üzerinde biyoplastik üretim kapasitesi 2020'de 2,11 milyon ton idi. Önümüzdeki üç sene içinde 2,87 milyon tona yükselmesi bekleniyor. Biyoplastikler; ambalajlama, otomotiv, tarım/bahçecilik, oyuncak ve tekstil gibi sektörlerde kullanılıyor. Tekstil alanına odaklanan Veronica Harwood-Stevenson tarafından kurulan Humble Bee Bio bu alanda çalışan erken aşama girişimler arasında yer alıyor.
Şirket, Avustralya maskeli arı olarak bilinen bir arı türünün yuva yapmak için ürettiği balmumunu kullanarak biyoplastik üretmek için çalışıyor. Bu yüzden Yeni Zelanda merkezli girişim, bu arıların yuvalama yapmak için gerekli malzemeyi üretmesini sağlayan genin kodunu çözdü.
Yeni Zelanda merkezli Humble Bee Bio, elde ettiği gen kodunu kullanarak aynı malzemeyi laboratuvar ortamında üretmek için çalışıyor. Humble Bee'nin baş teknoloji sorumlusu Ryan Graves, bu maddenin su geçirmez, asit ve 240 °C dereceye kadar dayanıklı olduğunu belirtiyor. Şirketin hedefi, bu araştırmayı gelecek yıl tamamlayabilmek.
Bir taraftan tekstil gezegenindeki en kirletici sektörlerden biri. Dünya Bankası'nın verilerine göre nehirler ve topraklarımızda tekstil endüstrisinin sanayi kirliliğinin yüzde 20'sinden sorumlu olduğunu tahmin ediyor. Bu noktada bu zararı en aza indiren kumaşlar üretmenin yeni yolları araştırmak oldukça önemli hale geliyor.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap