Mina İlköz, UP School eğitim teknoloji girişiminin kurucu ortağı. Genç girişimci, Sabancı Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu. Okuduğu bölüme isteyerek girdiğini anlatan İlköz sözlerine şöyle devam ediyor: "Üniversite hayatım boyunca herhangi bir baskı yaşamadım. Sadece üniversitede aldığım bir derste, ilk kez aynı pozisyonlarda çalışan kadın ve erkeklerin aynı maaşları almadığını öğrendim. Bu benim için epey çarpıcı ve ufuk açıcı oldu. Mezuniyetim sonrası bireysel olarak yaşamasam da, sektörde bunun olduğunu görmek, bu konuyla ilgili aksiyon almamı sağlayan noktalardan biri oldu. Üniversitede YGA ile tanıştım ve 5000 saat YGA’nın sosyal inovasyon projelerine sorumluluk aldım. YGA’da ilkleri hayata geçirirken, bir yandan da dünyaya faydalı işler yapmanın bana çok iyi geldiğini fark ettim."
İlköz mezun olduktan sonra Turkcell’in Arıkovanı kitlesel fonlama platformunda çalışmaya başladığını anlatıyor. Girişimcilerin pazara ilk çıkış anlarında ve projelerinin fonlanması için çalışmanın çok öğretici bir deneyim olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Kurumsal bir çatının altında girişimcilerle birlikte çalışarak ekosisteme dair pek çok şey öğrendim." İki yılın ardından hem anlamlı hem de dünya çapında işler yapmak üzere YGA’ya geri döndüğünü kaydeden girişimci, profesyonel olarak çalışmaya başladığını söylüyor.
"Girişimler içinde çok az kadın çalışıyor"
1,5 yıl önce YGA’da tanıştığım kurucu ortağı Melike Aydın ile birlikte kadınları teknolojiyle yükseltmek için UP School’u kurdu. UP School'u teknolojide rol model kadınlar yetiştiren bir eğitim teknolojisi girişimi olarak tanımlıyor ve konunun detaylarıyla ilgili şöyle konuşuyor: "Kadınlara yazılım alanında uzmanlık kazandırıyoruz ve potansiyellerini açığa çıkarıyoruz. Yoğun eğitim programından başarıyla mezun olan kadınların, kariyerlerine güçlü ve sağlam adımlarla başlamalarına olanak sağlıyoruz. Data Analysis, RPA, Android ve Frontend Development gibi sektörde çok ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim programları tasarlıyoruz. Bu programlardan mezun olan kadınlar Getir, Ford Otosan, Hepsiburada, Akbank, Türkiye İş Bankası, Coca Cola İçecek gibi öncü şirketlerde çalışmaya başladı. Bu yıl sonunda da, binlerce kadının yazılım alanında kariyerlerine başlamaları için bir seed-investment turuna çıkacağız."
Kurumsal hayatımda cinsiyet ayrımcılığı yaşamadığını belirten Mina İlköz, Arıkovanı'nda çalışması ile teknoloji girişimlerini ve bu ekosistemi daha iyi tanımaya başladığının altına çiziyor. Çalıştığı süre boyunca 2000’in üzerinde girişim formunu okuduğunu ve maalesef girişimlerde çok az kadının çalıştığını fark ettiğini anlatıyor. "Dünya nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyorken, kadınlar geleceğin mesleklerinden bu kadar az pay almamalı" diyerek kadınların ekonomik ve sosyal anlamda kalkınmasında teknolojinin çok kritik bir kaldıraç olduğunu söylüyor.
Türkiye’de yazılımcı sayısı 140 binlerde, nüfus bazında oranımız çok düşük olduğunu kaydediyor. Bu konudaki ihtiyacın daha da arttığını belirtiyor ve sözlerini şöyle bitiriyor: "UP School ile birlikte farklı insiyatiflerin de yer alması, daha fazla yazılımcı yetiştirmesi mutluluk verici. Low-code, No-code platformlarının giderek büyümesi, teknoloji dışında çalışan kişilerin de bu alana girmesini kolaylaştırıyor. Şirketlerin de üniversite, bölüm fark etmeksizin; kendini geliştiren, daha da geliştirme potansiyeli olan genç mezunları işe almasıyla bu durumu tersine çevirebileceğimize inanıyorum."
UP School Arya Retreat 2021'da sunum yapan 5 girişim arasında yer aldığını hatırlatalım. Kadınlar Anlatıyor serisinin diğer röportajlarını şuradan okuyabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap