Sultan Nur Bulut: "Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için teknoloji odaklı sosyal girişimlere ihtiyacımız var"

Üretim tedarik sürecini dijitalleştiren Tridi'nin kurucu ortakları arasında yer alan Sultan Nur Bulut, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mekatronik Mühendisliği son sınıfındayken kendi şirketini kurmaya karar vermiş. Girişimci, bir senenin sonunda ikisi Sanayi Bakanlığı hibesi ile üç şirket kurmuştu. "Sıfırdan bir şey kurgulamayı, onu hayata geçirmeyi ve üretmeyi çok seviyorum. Tridi’deki kreatif süreçlerle ilgilenmek sevdiğim her şeyi bir arada yapmak anlamına geliyor" diyerek işini ne kadar önemsediğini anlatıyor.

Bölümü kazandığında ne okuyacağı ile alakalı hiçbir fikri olmadığını anlatan Bulut, sürecin nasıl işlediğini şöyle anlatıyor: "Hangi bölümde okumak istediğimden çok hangilerinde okumak istemediğimi biliyordum. Mekatronik ise tamamen sürpriz oldu. Bir sonraki tercihim inşaat mühendisliği idi. YTÜ Mekatronik, butik ve özel bir mühendislik eğitimi gibiydi. Hayatımı değiştiren bir bakış açısı ve teknoloji geliştirme becerisi kazandırdı. Fakülte ve bölümde kadın/erkek oranı oldukça dengesizdi fakat ayrımcılık yoktu. Okulda cinsiyet eşitsizliğini hissedebileceğiniz yerler öğrenci kulüpleriydi, değişime açık topluluklar değildi ve yönetim süreçleri genellikle erkeklerden oluşurdu. Bu nedenle bölümde projeler yapmayı tercih ederdik, kendi bağımsız komünitemizi bölüm içerisinde kurduk. O gün birlikte projeler yaptığım insanlarla bugün ortağım" 

Kurumsal hayatın içinde hiç olmadığını belirten girişimci, oradaki dinamiklerin onun iş karakterindeki bir insan için yıpratıcı olduğunu ve orada var olamayacağımı çok erken farkettiğini anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde TechOne VC liderliğinde 336 bin dolar yatırım alan Tridi, üretim tedarik pazarında müşteri ve tedarikçi arasındaki manuel süreçleri dijitalleştirerek verimlilik yaratan bir üretim tedarik platformu. Üretim hizmeti almak isteyen müşterilere dijital tekliflendirme, üretilebilirlik analizleri, sipariş takip imkanı sunuyor. Platformun diğer ucunda ise, üretim ihtiyaçlarını karşılayan bir üretim partner ağı buluyor. 3D Baskı, CNC İşleme, Silikon Kalıplama, Enjeksiyon Kalıplama, Sac Metal Şekillendirme gibi birçok farklı alanda üretim tedarik hizmeti sağlıyor. Üretim teknolojileri çok büyük ve potansiyeli olan bir pazar. Yeni dijitalleşen bu alanda yapay zeka tabanlı teknolojiler geliştirmeye odaklanan bir teknoloji girişimi.

Sultan Nur Bulut bu noktada konuyu şöyle yorumluyor: "Konu imalat olunca makina fakültesi ile benzer dinamikler mevcut. Yani okul sürecimden çok alışkın olduğum profiller ve dinamikler. Bu alanda var olmak ve ilişkilerimi yönetmek konusunda tecrübeliydim diyebilirim. Kadın olmanın bazen dezavantajlı bir noktadan başlamamı sağladığı durumlar oldu. Kim olduğunuzu sadece ifade etmenin yetmediği kanıtlamak durumda kaldığım zamanlar. Tabi bunlarla başa çıkıyor olmak günün sonunda gelişmeyi ve güçlenmeyi getiriyor."

"Bir kadının kelebek etkisi yapıp ezber bozabildiği zamanlardayız"

Ona göre özellikle kurucu ekibin cinsiyet anlamında hibrit olması çok değerli. Ortaklarından farklı olduğunu hissetmek ona ayrı bir enerji verdiğini belirtiyor. Onların da bundan beslendiklerine emin olduğunu söyleyerek, "Birbirimizi inanılmaz derece iten ve zorlayan bir yapımız var aynı zamanda her zaman birbirimize sahip çıkan bir ekibiz" diye konuşuyor.

Girişimci, kadın girişimciler konusundaki pozitif ayrımcılığın negatif etki yaptığı durumlarla karşılaşmış. Bu konuyu ise şöyle yorumluyor: 

Ne kadar iyi olursanız olun ortak kategoriye giremediğiniz, kadın girişimci olduğunuz anlar oluyor. Tabi ki genel deneyimim önyargı olmadan değerlendirildiğimiz oldu. Harika bir yatırım turunu kapattık. İşimiz ile geliştirdiğimiz teknoloji Sultan ve ekibimizi ile değerlendirildik. Fark Labs gibi yaratacağımız değerle ilgilenen gruplarla yatırım turunu kapattı.Daha görünür bir dünyada yaşıyoruz. Birbirine ilham ve güç veren kadın modellerimiz var artık iş dünyasında. Genellemeye kurban gitmediğimiz, bir kadının kelebek etkisi yapıp ezber bozabildiği zamanlardayız. Bence artık kendimizi çok iyi temsil edebiliyoruz.

2018’de İTÜ ARI Teknokent’e taşınmamız ile birlikte teknoloji şirketine dönüşme serüvenimiz başladı. Önce kendi süreçlerimizi dijitalleştirdik, sonra üretimin dijitalleşmesi konusuna odaklandık. Son bir senedir teknoloji sektörünün bir parçası olduk. Hızlı ve standartları yüksek bir sektör. Bu sektörde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak istiyorsak teknoloji odaklı sosyal girişimlere ve platformlara ihtiyacımız var. Seçeneklerini ve neler başarabileceğini bilen kadınlar yetiştirmeli, dahil olabilecekleri ortamlar sağlamalıyız. Teknoloji sektöründeki trendler değişirken adapte olmak ve varlık yaratabilmek için akışın içinde olmak gerekiyor.

Kadınlar Anlatıyor'un diğer röportajlarına buradan ulaşabilirsiniz!