Optiyol’un kurucu ortağıyı Tuba Yılmaz Gözbaşı için gerçek hayat problemlerini matematiksel olarak modellemek ve çözüm yolları bulmak çok heyecan verici gelmiş. Bu yüzden Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde okumuş. Hala aynı heyecanı taşıdığını ve zevkle yeni problemler üzerine çalışmaya devam ettiğini belirten Gözbaşı, "Bölüme çok isteyerek girdim ve keyifle okudum. Endüstri mühendisliği bölümlerinde cinsiyet eşitsizliği diğer bazı mühendislik bölümleri kadar yüksek değil ama yine de sınıfımızda erkek öğrencilerin sayısı daha yüksekti. Okulda cinsiyet üzerinden bir ayrımcılık yaşamadım" diye konuşuyor.
Girişimci, Georgia Tech’te aynı alanda yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Doktora sonrası 1,5 sene Solvoyo’da dağıtım ağı optimizasyonu projelerinde çalıştı. Kurumsal hayata staj ile başladığını anlatıyor. Neredeyse tamamı erkek işçilerin çalıştığı bir fabrikada hayatının ilk iş deneyimine başladığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "İlk gün bir önlük verip bunu giyebilirsin dediler. İlk hafta çok zor geçse de sonrasında hem ben ortama alışmıştım hem de işçiler varlığıma. Sonrasında pazarlama, IT, tedarik zinciri & lojistik, satış alanlarında farklı stajlarım oldu. ABD’de bir hastanede süreç iyileştirilmesi ile ilgili projede çalıştım, Avustralya’da bir tarım kooperatifi için dağıtım ağı dizaynı üzerine çalıştım. Cinsiyet üzerinden ayrımcılık yaşamadım."
"Girişimi eşimle birlikte kurduk"
Daha sonra Optiyol'u kurdu. Eşi Ozan Gözbaşı ile ortak olan girişimci; kadın girişimci sayısının oldukça az olduğu lojistik alanında bir teknoloji girişimcisi olarak cinsiyet ayrımcılığı yaşamadığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
Bu noktada hep şunu söylüyorum kadın olarak ve girişimci olarak yaşadığımız birçok zorluk var ancak kadın girişimcilikten dolayı bir ayrımcılık görmedim. Genellikle çok az kadının olduğu bir ortamda hep daha öne çıkarılmak istenen oldum.
Eşimle ortak olduğumuz için daha çok kadın girişimci önyargısından ziyade ortak-eş olma önyargısıyla karşı karşıya olduğumuz oldu. Cinsiyet ya da eş olmakla ilgili önyargıların aslında hiçbir dayanağı yok, girişimlerin/işlerin başarıları ya da başarısızlıkları tamamen farklı dinamiklere bağlı.
Optiyol, dinamik rota optimizasyonu ile sevkiyatların zamanında ve en az maliyetle taşınmasını sağlıyor. Yakıt maliyetlerinde yüzde 15-25, sefer sayılarında yüzde 5-10 oranlarında azalma sağlarken, zamanında teslimat oranlarını da yüzde 20-30 oranında artırıyor. Mobil sürücü uygulaması ile hem araçların hem de siparişlerin gerçek zamanlı olarak izlenebilmesini; gönderici, taşıyıcı ve alıcıların uçtan uca tüm nakliye süreci hakkında anlık bilgilenmesini sağlıyor.
Yatırımcıları arasında hem TİKAD Yatırım hem de Arya Kadın Yatırım Platformu bulunuyor. Gözbaşı, 2018 yılında TİKAD Yatırım’dan Emine Sabancı Kamışlı ile tanıştı ve ilk yatırımcıları arasında yer aldı. 2020 yılı sonunda daha önce Growth Circuit’tan tanıştığı İlknur İlkyaz Gül sayesinde FPlus Ventures ve Arya Kadın Yatırım Platformu’yla tanıştı. Daha sonra Ahu Serter’in de bulunduğu Arya yatırımcılarından toplam 460 bin dolar yatırım aldı.
Kadınların iş dünyasındaki temsil oranının hala çok düşük olduğunu belirten Gözbaşı bunu şu sözlerle kanıtlıyor: "Son yayınlanan raporlara göre COVID süreci de bu temsil oranını olumsuz etkiliyor. McKinsey*’nin raporuna göre 2015 yılından COVID öncesine kadar yapılan araştırmalara göre kadınların iş gücünden ayrılma oranları erkeklerinkine göre hep daha düşüktü. Ancak COVID sonrası iş dünyasındaki kadın varlığı çok olumsuz etkilendi. COVID sonrası rakamlara baktığımızda erkeklerin beşte biri işgücünden ayrılmayı düşünürken kadınların dörtte biri işgücünden ayrılmayı düşünüyor. Yine aynı raporda COVID sonrası, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadınların daha çok zorluk yaşadığına değiniliyor."
Cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının yaratacağı toplumsal ve ekonomik etkiler ortadayken kadının iş hayatında yer alması ve tutundurulmasıyla ilgili daha net adımlar atılması gerektiğini düşünüyor. Teknoloji sektöründe en son açıklanan rakamlara göre, dünyanın en güçlü Amazon, Apple, Facebook, Google and Microsoft'ta kadın çalışan oranı yüzde 34.4’te kaldığını kaydediyor ve sözlerine şöyle son veriyor: "Dolayısıyla cinsiyet eşitliğinin sağlanması için epey yolumuz var. Eşitsizliklerin daha az olduğu organizasyonların daha iyi performans sergilediği ortadayken, özellikle hepimizin büyük ölçüde sanal ortamda çalıştığı teknoloji sektöründe cinsiyetim tamamen önemsiz hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün değerlendirmelerimiz tamamen yapılan işe göre olmalı. Ancak tüm çalışanların iyi koşullarda çalışmalarını sağlamak ve çocuklarımızın, gençlerimizin önyargısız, kalıplar olmadan hayal ettikleri işleri yapabilecekleri ortamı hazırlamak için de elimizden geleni yapmalıyız."
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap